İşte Şampiyon Leicester City'nin hikayesi
Futbolun beşiği olarak kabul edilen İngiltere'de bir futbol mucizesi gerçekleşti ve 2015-16 sezonunun Premier Lig Şampiyonu Leicester City oldu. İngilizlere göre dünya futbol tarihinin en sürpriz olayı gerçekleşti, Premier Lig başlamadan önce şampiyon olma şansı olarak 1/5000 verilen Leicester City ligin bitimine 2 hafta kala rakibi Tottenham'ın Chelsea ile 2-2 berabere kalması sonucu şampiyonluğunu ilan etti.
Futbolda her şampiyonluğun bir hikayesi, bir mucizesi vardır ama hiç biri Leicester City'nin kazandığı şampiyonluk gibi olamaz herhalde. Neresinden baksan, hangi oyuncusuna baksan, hatta takımın teknik patronu İtalyan Claudio Ranieri'yi de baksan ayrı ayrı bir sürü hikaye çıkabilecek müthiş bir başarı ile karşı karşıya kalıyor futbol.
500 bin euro'luk santrfor
Endüstriyel Futbol denilen ve bu eğlenceli sporu bir "pazar" haline getiren çağımızda; dünyanın en pahalı futbolcularının, en zengin işadamlarının sahipleri olduğu takımların ve en tanınmış markaların sponsor olduğu bir ligde sadece bundan 4 sezon önce yerel bir takımda oynayan bir santraforun, 500 bin Euro'ya transfer edilen bir orta sahanın ve gittiği her takımda başarısızlıklar ile ön plana çıkan bir teknik adamın önderliğinde şampiyon olan Leicester City'nin mucizesine şahit olduk.
Manchester United galibiyeti haberci oldu
Aslında Leicester City bir mucize gerçekleştireceğinin sinyalini ilk 21 Eylül 2014 tarihinde kendi sahalarında oynadıkları Manchester United maçında vermiştiler. 1992 yılında kurulan Premier Lig'de bugüne kadar hiçbir takımın başaramadığı bir ilke imza atan Leicester City, Manchester United'a karşı 3-1 yenik duruma düştüğü karşılaşmada son 30 dakikada attığı 4 gol ile 5-3 yenerek ligin en iyi geri dönüşlerinden birine imza atmış ve Kırmızı Şeytanları 12 yıllık Premier Lig tarihinde 2 gol geriden gelip yenen ilk takım olmuştu.
Onlara 'Tilkiler' diyorlar
Ama aynı sezon işler iyi gitmeyip 10 yıl sonra yükselmeyi başardıkları Premier Lig'de istedikleri sonuçları bir türlü alamayan Tilkiler, 29 maçta sadece 19 puan toplamayı başararak Premier Lig'in dibine adeta demir atmıştı. Premier Lig'den düşmesi kesin gözüyle bakılan Leicester City 2'nci mucizesini gerçekleştirdi ve ligde kalan son 9 maçının 7'sini kazanıp tek mağlubiyet ile 22 puan toplamayı başarmıştı. Toplamda 41 puana ulaşan Leicester City, 10 sene sonra yükselmeyi başardıkları Premier Lig'de ilk sezonlarını 14'üncü sırada tamamlamış ve sezon öncesi olan ilk hedeflerini gerçekleştirmişlerdi.
Raineri hamlesi
2015-16 sezonu öncesi teknik adam değişikliğine karar veren Leicester City, takımı Premier Lig'e yükselten ve ilk sezonda 14'üncü sırada tamamlamasını sağlayan Nigel Pearson ile yolları ayırıp takımın başına İngiltere'de Chelsea ile hiç iyi anısı olmayan İtalyan Claudio Ranieri'yi getirmişti. İşte 2015 yılının 13 Temmuz tarihinde alınan bu karar dünya futbol tarihinin en büyük sürprizine imza atacak olan Leicester City'nin hikayesinin ilk adımı olarak hatırlanacak.
Yunanistan Milli Takımı'ndan kovulmuştu
Öncelikle hikayenin baş kahramanı olan takımın teknik direktörü Claudio Ranieri için bir paragraf açılması gerekirse şüphesiz denilecek tek kelime 'başarısızlık'tı tabii ki düne Leicester City'i tarihindeki ilk Premier Lig Şampiyonluğu yaşatana kadar. Ama İtalyan teknik adamın kariyerini öncesine bakıldığında bu 'başarısızlığı' görmek için çok gerilere gitmeye gerek yok. Leicester City'nin menajerlik koltuğuna oturmadan yaklaşık 9 ay önce en son Yunanistan Milli Takımı'nı çalıştıran Ranieri sadece 4 aylık bir serüvenin ardından 4 maçta 1 beraberlik ve 3 mağlubiyet aldı. Ranieri EURO 2016 Grup Elemelerinde Faroe Adalarına 1-0 mağlup olması sonucu Yunanistan Milli Takımı'ndan kovuldu. Tıpkı 2004 yılında Chelsea, 2005 yılında Valencia, 2009 yılında Juventus, 2012 yılında Inter ve 2014 yılında Monaco'dan kovulduğu gibi. Ama Leicester City kariyeri çok farklı olan İtalyan teknik adam hayatının en önemli başarısına imza atarak adeta yılların açısını çıkarmış oldu ve bir futbol efsanesi olarak anılmasını sağlayacak müthiş bir başarıya ulaşmış oldu.
Bir kahraman da Vardy
Hikayenin bir diğer kahramanı olan ve sırf onun için ayrı kitaplar yazılabilecek, filmler çekilebilecek bir hayata sahip olan diğer isim ise Leicester City'nin santrforu Jamie Vardy, nam-ı değer "Premier Lig tarihinin üst üste en fazla gol atan futbolcusu".
1987 yılı doğumlu Jamie Vardy, altyapısında oynadığı ve 16 yaşına geldiğinde beğenilmediği ve yetersiz görüldüğü için takımı Sheffield Wednesday'dan kovulan bir futbolcu adayıdı. En büyük hayali futbolcu olmaktan hiç vazgeçmeyen Vardy daha sonra haftalık 30 sterlin kazanacağı amatör Stockbridge Park Steels takımına geçti. Aynı zamanda Sheffield bölgesinde bir Karbon Fiber fabrikasında çalışan Vardy, 2010 yılında 15 bin sterlin karşılığında başka bir amatör takım olan Halifax Town'a imza attı ve ilk profesyonel futbolculuk kariyerine başlamış oldu. İlk sezonunda attığı 26 gol ile takımını Amatör Kuzey Premier Lig'de şampiyon yapan Vardy 2011-12 sezonunda bir diğer amatör ekip Fleetwood takımına transfer oldu. Basamakları tek tek azim ile çıkan İngiliz oyuncu sadece 1 sezon sonra gösterdiği başarılı performans sonrası İngiltere tarihinin amatör liglerde bir futbolcuya ödenen en yüksek bonservis bedeli karşılığı yaklaşık 1 milyon sterline Leicester City'e transfer oldu. Yeni takımı adına ilk resmi golünü 25 Ağustos 2012 tarihinde Blackburn Rovers'a karşı atan Vardy 2 sezon sonra Leicester City ile Premier Lig'e yükselme başarısı sağladı. Premier Lig'de ki ilk golünü tarihi 5-3'lük Manchester United maçında atmayı gösteren Jamie Vardy o sezon takımı adına 5 gol attı. 2015-16 sezonuna müthiş başlayan İngiliz futbolcu 11 maç gol atarak Premier Lig tarihinin üst üste en fazla gol atan futbolcusu" oldu. Gösterdiği müthiş performans sonrası İngiltere Milli Takımı forması giymeye de başlayan 29 yaşındaki oyuncu Premier Lig'de "2015-16 Yılının 11" içinde yer alırken İngiliz spor yazarları tarafından da "Yılın Futbolcusu" ödülünü aldı.
İşte diğer kahramanlar
Ve Leicester City'in hikayesinde bir diğer dikkat çeken isim ise 2014 yılında ara transfer döneminde 500 bin Euro karşılığı Fransız Le Havre takımından transfer edilen ve sadece 1 sezon sonra İngiltere'de "Yılın Futbolcusu" seçilen Riyad Mahrez.
Cezayir ve Fransa'da ufak takımlarda oynayan futbolcu bir babanın oğlu olan Riyad Mahrez kendi hayatı ile ilgili yaptığı açıklamalarda "Babamın hayallerini gerçekleştiriyorum" diyor. 15 yaşında babası Ahmed Mahrez'i kaybeden Riyad o günden beri babasının hayallerini gerçekleştirmek için futbolunu oynuyor. Futbolculuğa başladığı dönem çok güçsüz olduğunu ama hiçbir zaman pes etemediğini belirten Cezayirli yıldız, "Her şey daha fazla istemek ve çalışmaya bağlı" şeklinde açıklamalar yaparak belki de takımı Leicester City'in başarısındaki temel fikride insanlara kendi hayatı üzerinden anlatmış oldu. Bu sezon Premier Lig şampiyonluğunda takıma en çok katkısı olan isimlerin başında gelen Cezayirli oyuncu Leicester City'in attığı 27 gole direk katkı sağladı. Avrupa'nın dev takımlarının transfer listesindeki ilk isim olan Mahrez, "Transfer umrumda bile değil. Ben Leicester City'in futbolcusuyum ve burada çok mutluyum. Hayat tabi ne gösterir bilinmez ama bunları çok düşünmemek lazım. Önce başarı ve futbol" diye yorumlarda bulunuyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA | Göztepe maçında Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'a saldıran Fatih Özkan'ın cezası belli oldu!
SON DAKİKA | Galatasaray'ın Dybala transferine Angelino engeli! Taraftarları kızdıracak...
SON DAKİKA | Beşiktaş'ta yaprak dökümü! 4 isimle yollar ayrılıyor...
SON DAKİKA | Fenerbahçe'nin transfer gözdesi Anderson Talisca'nın maaşı ve bonservis bedeli belli oldu!
Trabzonspor, Süper Lig'de küme düşme hattına çok yakın! Tarihinin en kötü dönemlerinden biri...