Fenerbahçe’nin AZ Alkmaar oyununu Mourinho mu bozdu? Dünkü mağlubiyete kim ne dedi?
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'nin 4. haftasında Hollanda temsilcisi AZ Alkmaar'a konuk oldu. İlk yarıda kontrollü bir oyun sergileyen Sarı-Lacivertli ekip, devreye 0-0'lık eşitlikle girerek umutlarını ikinci yarıya taşıdı. Ancak ikinci yarıda AZ Alkmaar’ın baskılı oyununa karşı koymakta zorlanan Fenerbahçe, savunmadaki hataların da etkisiyle sahadan 3-1 mağlup ayrıldı. Bu sonuç, Sarı-Lacivertli taraftarlar ve camiada büyük hayal kırıklığı yarattı. Spor yazarları, köşe yazılarında Fenerbahçe’nin performansını eleştirirken, özellikle ikinci yarıdaki savunma zaafiyetleri ve oyunun genelinde beklenen etkinliği gösterememesine dikkat çekti. İşte spor yorumcularının o satırları:
Haberin Devamı
F.BAHÇE İLK YARIDA İYİYDİ- Uğur Meleke
/

Gece 23’teyse Kopenhag ve Alkmaar’daydı gözlerimiz bu sefer. Enschede deplasmanında pragmatik oyun tercih ettiği için Mourinho’yu eleştirmiştim ama dün Alkmaar’da ilk yarıda daha proaktif bir Fenerbahçe vardı sahada
/

İlk 45’te üç net pozisyonu değerlendiremeyen sarı-lacivertliler, iyi bir görüntü verdiler aslında o bölümde. Ancak ikinci yarıda Mourinho’nun (ya da yardımcısı Toti’nin) yaptığı her değişiklik Fenerbahçe’yi geriletti:
Haberin Devamı
/

Önce 57’de Szymanski sol açığa geçti. Sonra Amrabat stopere, Mert Hakan orta sahaya. 80’de Szymanski sol beke, Cenk öne derken, karmakarışık oldu Fenerbahçe. Bir maç içinde temel ayarlarla bu kadar oynanmasına ben anlam veremedim doğrusu. Dün 20:45’ten 23:45’e kadar 3 saat keyfimiz yerindeydi ama son bir saat kötü oldu maalesef.
İYİLİK MELEĞİ! - SERKAN AKCAN
/

Fred’in ilk yarıda Dzeko’ya orta sahadan attığı pas maçın en güzel hareketlerinden biriydi. O pastan 10 dakika kadar sonra Tadiç’in usta işi ara pası yine Dzeko’yu karşı karşıya bıraktı ama Boşnak golcü yine pozisyonu kaçırdı. Maçta o kadar çok kırılma anı vardı ki, Dzeko’nun kaçırdıkları bu anların başlangıcıydı. Dzeko pozisyonları harcadı ama oyundan kopmadığını gösterecek aksiyonlar maçı Fenerbahçe’ye getirebilirdi. Penaltıyı aldırdı, En Nesyri atamadı. Maximin çıktıktan sonra hücumda aldığı inisiyatif arttı, En Nesyri’ye akıl dolu, harika bir asist yaptı.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Elbette bu 90 dakika Dzeko’nun kaçırdıkları üzerinden okunabilir ama Fenerbahçe’de Dzeko’ya gelene kadar Maximin’den savunmaya kadar tel tel dökülenlerden sıra gelir mi emin değilim. Maximin’e gereğinden fazla tolerans gösteriyor Mourinho. Bu anlaşılır bir durum zira plan onun üzerinden işliyor. Bence sorunun önemli bir bölümünü bu tercih oluşturuyor. Fenerbahçe’nin oyun senaryosunda Maximin’in bire birleri gereğinden fazla yer tutuyor. Maximin de rolünü oynuyor aslında.
ACI DERS - FAİK ÇETİNER
/

Mourinho gözdesi Szymanski’yi ve formda En Nesyri’yi kulübeye çekmiş, İsmail Yüksek ve Dzeko’yu sahaya sürmüştü. AZ Alkmaar genç ve çok koşan bir takım olduğu için Portekizli hoca orta alanı defansif yönü kuvvetli (Amrabat, Fred, İsmail Yüksek) oyunculardan kurmuştu. Ancak Fred ve İsmail Yüksek’in etkisiz oyunları takımı olumsuz etkiledi.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

İlk 45 dakikada Sarı-Lacivertli futbolcular rakibin yakın markajından pek kurtulamadılar. Sadece Tadiç’in kilit pasları ile fırsatlar yakalayan Fenerbahçe’de Dzeko girdiği net pozisyonlarda son vuruşları cılız yapınca goller kaçtı. Sol kanatta oynayan Maximin de kale önü becerisinden yoksun olunca Fenerbahçe ilk 45 dakikayı golsüz geçti. Rakibin önemli oyuncularının olmayışı ise Fenerbahçe için büyük avantaj idi. Golsüz giden oyunda Fenerbahçe’de hamleler son yarım saatte geldi. İsmail Yüksek ve Maximin yerlerini Szymanski ve En Nesyri’ye bıraktılar. Değişikliklerden sonra golü ev sahibi buldu.
EVLERE ŞENLİK DEFANS
/

Fenerbahçe bocalamadan bir penaltı kazandı. Oyuna henüz ısınmadan penaltıyı En Nesyri kullandı, zayıf vuruşunu kaleci kurtardı. Fenerbahçe çok geçmeden penaltıyı kaçıran En Nesyri’nin golüyle eşitliği yakaladı. Artık roller değişir diyorduk ki, rakip Sarı-Lacivertli defansın evlere şenlik halinden yine golü bulup öne geçti. Sonra Mourinho talimatıyla sahaya kurtarıcı (!) olarak Mert Hakan girdi. Vah ki vah. Sonra tek yıldızı olmayan AZ Alkmaar bir gol daha bulup, çok yıldızı olan Fenerbahçe’ye acı bir ders verdi. Bu ders işe yarar mı, önümüzdeki maçlarda göreceğiz.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
BİR FENERBAHÇE KLASİĞİ - HALİL ÖZER (MİLLİYET)
/

Hollanda’dan beklenmeyen bir sonuç geldi. Geldi ama Fenerbahçe bu yenilgiyi sonuna kadar hak etti. Maçın 2. yarısında bu sezonun belki de en kötü F.Bahçe’si vardı. Fenerbahçe’nin özellikle Avrupa kupaları maçlarında bu futboluna alışmamız lazım. Kontrollü oyun, savunma önemi, rakibe boşluk vermemek ve geliştirdiği ataklarda bir golü sıkıştırmak. Dün ilk yarıda bu çok mümkündü. Taktiği tıkır tıkır işledi. Dzeko kafasını saymıyorum iki çok net pozisyonu harcadı. Birini atsa maç orada bitebilir ve zaten genç olan rakibinin moral motivasyonunu düşürebilirdi. Üstelik bu iki kaçan golde iki mükemmel asist heba oldu. Birinde Fred diğerinde Tadiç şapkadan tavşan çıkardı. İlk yarının genelinde Fenerbahçe rakibine pozisyon vermedi. Sadece bir pozisyonda etkili oldular onda da Mert Müldür’ün kademesi golü önledi.Tabii bu taktiğin golü atarsan geçerli. Oyun disiplinini sürdürmezsen dağılma ihtimalin de var. Nitekim dün öyle oldu.İlk yarıda netleri kaçırdı, 2. yarı ilk gelen topta golü yedi. Zaten bu Fenerbahçe klasiği bir olay. Tarihte onlarca kez başına geldi. Bu yüzden şampiyonluklar verdi. Avrupa kupalarından elendi.Üstelik bir de bu yarıda Tadiç’i kitlediler. Ayağına top değdirmediler. Fizik gücü yüksek Hollanda takımının orta alanda bu kadar çok hata yapan Fenerbahçe’yi eli boş göndermesi çok doğaldı.
/

Fred ilk yarıda attığı bir pasın dışında hiç yoktu, etkili olamadı. Amrabat çok ağır kaldı. İsmail bölük pörçük oynadı. Tüm dönen topları rakip aldı. Rakibin hızı Fenerbahçe’de yoktu. Bu kadar ağır oynamak hele Avrupa kupalarında akla zarar bir durum. Belli ki Fenerbahçe hala Trabzonspor maçının psikolojisinden çıkamamış. Ve bu maça hiç iyi hazırlanmamış. Kim bilir belki de rakibi küçük gördüler. Başında Mourinho gibi bir hoca varsa bunlar olacak iş değil. Sanıyorum Portekizli hoca 2. golü futbolcularına tekrar tekrar izlettirecek. En başından son vuruşa kadar. Bir savunma bu kadar rezil gol yemez.