A Milli Takım'ın Karadağ hezimeti sonrası çok sert sözler: Utanç gecesi yazıklar olsun!

A Milli Futbol Takımımız, grup liderliği için çıktığı Karadağ deplasmanında 3-1 mağlup oldu. Şok skorun ardından grubu Galler'in ardından ikinci sırada tamamlayan Ay-Yıldızlılar, beklenmeyen bir performans ortaya koydu. Spor yazarları, maçın ardından sert bir dille kalemini eline aldı.A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar B Ligi 4üncü Gruptaki son maçında deplasmanda Karadağın konuğu oldu. Niksic Şehir Stadyumunda TSİ 22.45te başlayan karşılaşmada İsviçre Futbol Federasyonundan Urs Schnyder düdük çaldı. Schnyderin yardımcılıklarını Marco Zürcher ve Benjamin Zürcher üstlendi. A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, Galler maçının 11inde 2si zorunlu 4 değişiklik yaparak takımını sahaya sürdü. Son derece kötü ve ağır bir zeminde oynanan maçta Montellanın fizik gücü yüksek bir ilk 11 çıkarmaması tepki çekti. Tecrübeli teknik adam, sarı kart cezası olan Abdülkerim Bardakcı ve sakatlığı bulunan Hakan Çalhanoğlu ile birlikte Mert Müldür ve Barış Alper Yılmazın yerlerine Kaan Ayhan, Emirhan Topçu, Okay Yokuşlu ve Kenan Yıldızı sahaya sürdü. Kaleyi Mert Günoka emanet eden Montella, savunma dörtlüsünü; Kaan Ayhan, Merih Demiral, Emirhan Topçu ve Eren Elmalıdan oluşturdu. Orta alanda Okay Yokuşlu – Orkun Kökçü ikilisini sahaya süren İtalyan teknik adam; hücum hattının sağında Yunus Akgün, 10 numara Arda Güler, sol kanatta ise Kenan Yıldıza şans verdi. Tecrübeli teknik adamın gol yollarındaki tercihi ise Kerem Aktürkoğlu oldu. Öte yandan aday kadroda yer alan Kasımpaşanın genç savunmacısı Yasin Özcan da ilk kez bir maç kadrosunda kendisine yer buldu. Ayrıca ilk kez aday kadroya davet edilen Gökhan Sazdağı ve Cihan Çanak ise maç kadrosunda yer almadı. Ev sahibi ülke 28inci dakikada öne geçti. Savunmadan atılan uzun pası Emirhan Topçu ıskalarken, sağ çaprazdan ceza sahasına giren Krstovic, yaptığı sert vuruşla topu ağlara gönderdi: 1-0. Golün hemen ardından Karadağ yine gole yaklaştı. Orkun kısa düşen pası sonrasında hızlı gelişen Karadağ atağında, Jovetic pasını Jankovice verdi. Bu oyucunun vuruşunda açıyı iyi kapatan Mert Günok gole izin vermedi. Türkiye, 37nci dakikada eşitliği yakaladı. Sağdan Kaanın kullandığı taç atışı ile çizgiye inen Orkun içeri çevirdi. Ceza sahası içinde Kenanın gelişine yaptığı vuruşta top ağlara gitti: 1-1. 45inci dakikada Karadağ bir kez daha öne geçti. Jankovicin pasıyla savunma arkasına sarkan Krstovic, sağ çaprazdan ceza sahasına girer girmez yaptığı sert vuruşla takımını yeniden öne geçirdi: 2-1. Mücadelenin ilk yarısı Karadağın 2-1lik üstünlüğüyle sona erdi. 67'nci dakikada ay-yıldızlılar gole yaklaştı. Sağ çaprazda ceza sahası çizgisine yakın bir noktadan kazanılan serbest vuruşta topun başına Arda Güler geçti. Arda Güler'in sol ayakla vuruşunda top az farkla üstten auta çıktı. 73'üncü dakikada Karadağ farkı 2'ye çıkardı. Sol tarafta topla buluşan Gasevic ceza sahasına ortaladı. Topa yükselen Krstovic, yaptığı kafa vuruşuyla kendisinin ve takımının 3'üncü golünü kaydetti: 3-1. Karşılaşma Karadağ'ın 3-1'lik galibiyetiyle tamamlandı. A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar B Ligi 4üncü Gruptaki son maçında deplasmanda Karadağ'a 3-1 mağlup oldu. Grubu ikinci sırada tamamlayan ay-yıldızlılar, A Ligi'ne yükselebilmek için play-off oynayacak. A Milli Takımın Karadağa 3-1 yenilerek A Ligine direkt yükselme şansını kaybettiği maçı spor yazarları bugünkü yazılarında sert ifadelerle eleştirdi. İşte o yazılar A Ligine yükselmek için tüm şartlar bizim lehimizeyken galibiyeti bıraktık beraberlik bile Gallerin sonucuna göre yetecekken dünyanın en kötü zeminlerinden birinde Karadağ mağlup olmayı başardık. Aslında sakarlıklar silsilesi Kayseride oynanan Galler maçının son dakikasında kaçan penaltıyla başlamıştı. Üç gün önce iyi oynayıp pozisyonlara girip üstüne bir de penaltı kaçırdıktan sonra gruptan lider çıkmak için favori bizdik. Montella, Milli Takımımızı santrforsuz bir oyunla buralara kadar getirdi. Ne var ki santrforla hatta santrforlarla oynaması gereken belki de tek maç buydu. Yıl olmuş 2024 ama Karadağda öyle bir zemin vardı ki 1980lerde bile eşine az rastlanır cinstendi. Topu yere indirmenin pas yapmanın eziyete döndüğü bir zemin. Böylesi bir Çamur deryasında santrforsuz maça başlamak, bu tercihin çalışmadığını ilk 45 dakikada görememek, oyunun son dakikalarına kadar bu oyunda ısrar etmek, topun zıplamadığı zeminde Kereme sürekli yüksek orta yapmak Montellanın bir yıllık serüveninde belki de en büyük hatasıydı. Milli Takımımızın çeşitli dönemlerde çok iyi jenerasyonlara sahip olduğunu biliyoruz. Şimdiki jenerasyonumuzda tarihimizin iyilerinden biri olarak kabul görüyor. Bazen şartlara göre hareket etmek ve şekil almak en büyük antrenörlük gösterisi olabiliyor. Karadağlılar yetenek fakiri ama fizik zengini bir takım. Milli Takımımızın sahadaki 11i resmen basketbol takımına karşı havadan hücum etmeye çalışarak bir nevi Don Kişotun Yeldeğirmenine karşı savaşını veriyordu. Montellanın bu zeminde bu kadar kötü bir oyun seçmesi, her şey çok erken dakikalarda ayan beyan ortaya çıkmış olmasına rağmen bu oyundan vazgeçmemesi bir çuval incirin berbat olmasına yol açtı. Gerçekten bizim kadar kolayı zora çeviren bir ülke yoktur dünya futbolunda. Dün gece Karadağ gibi Avrupa futbolunda fazla yeri olmayan bir milli takım karşısında ilk yarıda tel tel döküldük. Şunu anlamak mümkün değil hava ve saha şartlarının çok ağır olduğu bir ortamda tercih edilen 11 tabiki sorgulanır. Montellanın böyle bir sahada kısa oyuncularla yerden oynanmayacağını hemen çözmesi gerekirdi. Hani derler ya durup dururken rakibi yüreklendirdik cesaretlendirdik kısaca ölüyü dirilttik. Bırakın 2 gol yemeyi 2 gol daha kalemizde görebilirdik. . Eren Elmalının ve Emirhanın bulunduğu kanattan gelen etkili atakları durduramadık çok zor durumlara düştük. Açıkçası Avrupa Uluslar liginde A klasa çıkacak takım bu mu dedirtti bize ilk yarıda... Montella ikinci yarı başlarken sol savunmadaki bu zaafı gördü ve Eren ile Emirhanı dışarı almak zorunda kaldı. Bana göre bu zemin bu şartlar adres olarak Barış Alper gibi güçlü ve atletik bir oyuncuyu gösteriyordu bana göre. Sadece bir oyuncuyu tutamadık hat-trick yaptırdık bu bizim adımıza bir ayıptı Montella, bize ilkleri yaşatan bir teknik direktör olarak tarihe geçmişti. Dün gece de tarihte bize karşı hiç kazanmayan Karadağa çokta kazanmaya ihtiyacımız olduğu bir dönemde kaybederek bir başka ilke imza atarak yüzümüzü kızarttı. Gerçekten Türk futbolu adına utanılacak bir geceydi yazıklar olsun... Açıkçası ayağımıza gelen A ligine yükselme şansı avuçlarımızın içinde kaçırdık şimdi Play-Off tan nasıl çıkarız uğraş dur bakalım... Montella döneminin en öngörülemez maçıydı muhtemelen. İddiasız Karadağın bu kadar motive olacağı, kader dakikalarında zeminle bu kadar mücadele edeceğimizi kestiremezdik. Vuruş kalitemizin bu kadar dipte olacağını da. Bir an önce öne geçip, rakibin gardını kırmak gereken maçlar vardır. Zira, sadece prestij için sahaya çıkmış, tabelada geride kalan ve moral motivasyonunu yitirmiş bir takımı tüketmek her anlamda kolaydır. Aksi ise başınızı hayli ağrıtabilir. Tıpkı dün akşamki gibi.. Üstelik, kaliteli ayaklarınız kendi vuruş standartlarının altında kalırsa. Mert Günok da kariyer serüveninin en tatsız goller listesine girecekleri yerse. Ve elbette Montella da her fırsatta kendisini eleştirmek için fırsat kollayanlara bu kadar kolay malzeme verirse! Top artık zeminde gitmezken, Karadağ sert ve disiplinli savunmasına ısrarcı şekilde devam ederken. Hava topu indirecek Enes Ünal yerine Semihi oyuna sokmak, akla gelenlerin sadece bir tanesi.. Dakikalar boyu oynamaya devam etsek değişecek tek şey saha zemininin kötülüğüydü. Hala sonsuz bir kredisi var ama Montellanın en ciddi ikazı dün gece aldığını umut edelim. Aksi takdirde Andorraya kaybetmiş teknik adamların tutarsız ve dayanaksız eleştirilerine maruz kalacak. Avrupa Uluslar Ligi grubundaki son maçında Millilerimiz, Karadağa konuk oldu. Final niteliğindeki bu maça Montella zorunlu değişiklikler nedeniyle rotasyona gitti. Karşılaşmaya hızlı başladık. 4. dakikada Arda, ceza sahası içerisinde net bir pozisyonda vurdu, kaleci son anda gole engel oldu. Gün boyu yağan yağmur nedeniyle ağırlaşan zeminde pas yapmak dahi oldukça zordu. 20.dakikadan sora oyuna ağırlığımızı koysak da rakip ceza alanında etkili olamadık. 30.dakikada Karadağ hızlı çıktı. Krstovic savunmamızın hatasını iyi değerlendirdi ve takımını öne geçirdi. 1-0. 32.dakikada Orkunun hatası sonrası Karadağ savunmamızı eksik yakalasa da Mert bu kez gole izin vermedi. 36.dakikada Orkun ceza sahasına yerden çıkarttı, Kenan düzgün vurdu ve skora denge geldi. 1-1. 45te Krstovic sol çaprazdan vurdu Mert üzerine gelen topa engel olmadı. 2-1. Bu gol ilk yarının da skoru oldu. Montella ikinci yarıya iki değişiklikle başladı. Emirhan ve Eren kenara gelirken Mert Müldür ile Samet oyuna dahil oldu. İkinci yarının başında Yunus ve Kenanla golle yaklaşsak da topu çizgiyi geçiremedik. 66da Yunus ile bire kez daha gole yaklaşsak da skoru değiştiremedik. 74te bu devredeki ilk atağını geliştiren Karadağ, Krstovicin kafa vuruşu ile farkı ikiye çıkarttı. 3-1. A Ligine çıkabilmemiz için büyük bir avantaja sahip olduğumuz grubu aldığımız 3-1lik yenilgi ile ikinci sıra tamamladık. Bu ağır ve açıklanamaz mağlubiyette Montellanın kadro tercihi, oyuncu değişiklikleri ve dakikaları maçın kaderini belirledi. Saha kenarında nerdeyse bütün kararlarını yanlış veren İtalyan hoca bu hezimetin baş aktörü oldu. Kolay kolay açıklanamayacak bu mağlubiyet sonrası grubu ikinci tamamladık. Milli Takım deyince bizde akan sular durur. Başarılarını alkışlarız, baştacı yaparız, gurur duyarız, eleştirilerimizde frene basarız! Ancak dünkü futbol ve skorun size hiç yakışmadığını belirtmek isterim! Ahhh güzel adamlar, tamam zemin kötü, teknik oyuncu topluluğunu bozar, isabetli pas yüzdenizi düşürür,eyvallah. Ancak hücuma çıkarken, baskı yaparken, savunmanızı sağlam tutacaksınız. Gördünüz mü, 29da bir kontra yedik, Krstovic geldi bileti kesti! Neyse ki, 37de Kenan Yıldız sahneye çıktı, bir vuruşla skoru eşitledi. 32deki Orkunun hatasında Jankoviç, Mert ile karşı karşıya karşı, ancak tecrübeli kaleci açıyı kapattı, gole fırsat vermedi. Kenan Yıldızın golüyle umutlandık, fakat 45te yine bir kontra topta Krstovicin golüyle yıkıldık! Karadağın direnişine, mücadelesine, hırsına hiç kimse bir şey diyemez, prestij mücadelesi veriyor, ne yapsın? İkinci yarı mı, risk aldık, baskı yaptık, pozisyonlar ürettik, Arda, Kerem ve Yunusla gole çok yaklaştık, savunma duvarına takıldık! Montella, sakın ola kadro konusunda sakatları mazeret olarak önümüze çıkarma! Kardeşim bu maçta senin üç puana gereksinim var. Zemin ağır, hem rakiple hem zeminle boğuşacak, fizik gücü yüksek oyuncuları yanında niye oturtuyorsun? Örnek mi Barış, Semih, orjinal forvet Enes Ünal ne güne duruyor? Artı İtalyan hocanın onbir tercihi de yanlışlarla dolu! Örnek mi? İsmail ve stoper Samet niye yedek, rötar yaptın, rötar! İş bitmiş, hamle yapıyorsun, olmadı Montella, olmadı! Rakip ilk kez bizi yeniyor, Montella asıl golcüleri bitime 5-10 dakika kala oyuna sürüyor! Krstoviç 73te hat-trick yaparken, sınıf atlama hayallerimizi de çöpe attı! Tamam, Kayseride penaltıyı kaçırdık, ancak Kerem Aktürkoğlunu ipe çekmek büyük haksızlık ki. Ki bu takımın yükünü sırtında hissedenlerin başında geliyor. Artı Yunus Akgün, helal olsun ona, aslan gibi mücadele ediyor. Ayrıca Karadağ karşısında fırsatlar bulan ancak atamayan ay-yıldızlı futbolcularımıza da gönül koyamıyorum, yalnız hayal kırıklığı yaşadığımı da ifade etmeliyim. Yahuu, Montella bu takımı hep forvetsiz oynattı, kimse gıkını çıkarmadı, sanırsınız ki adamın dokunmazlığı var! Maçın İsviçreli hakemi Urs Schnyder, ağır saha ve zemin koşullarında oynanan maçta çok fazla kritik pozisyon yaşamadığı bir maç yönetti. Ağır sahada, ikili mücadelelerin çok sık yaşandığı maçta, oyuncuların hakemi zorlayacak hamleleri olmadı. Fakat maçın hakemi oyun kontrolünü sağlamakta zorlandı. Maçta çıkarttığı 12 sarı kartın altı tanesi saha içi gerginliklerde çıktı. Hakemin en kritik hatası 61. dakikada yaşandı. Rakip kaleye doğru topla birlikte hareketlenen Arda, Sipcic tarafından taktik bir hamleyle, faulle durduruldu. Bu açık bir sarı karttı. Ancak hakem oralı olmadı. Sipcicin 42. dakikadan da sarı kartı vardı. Bu dakikada ikinci sarı kartla oyundan atılması gerekirdi.