Galatasaray'ın eski başkanı Duygun Yarsuvat, Dursun Özbek ve yönetimini topa tutarken Mustafa Denizli'de nasibini aldı. (Sabah)Geçtiğimiz sezon 3 kupa kaldıran takımın başkanlığını yapan ve görevi bırakmasının ardından konuşmayı tercih etmeyen Duygun Yarsuvat, sessizliğini bozdu.Galatasaray'da seçim çağrılarına kulak tıkayan başkan Dursun Özbek ve yönetimini topa tutan Yarsuvat, gündeme damga vuracak açıklamalar yaptı. Sarı-kırmızılı kulübün vahim bir durumdan geçtiğini anlatan eski başkan, yeni bir yönetime ihtiyaç olduğunu vurguladı. İşte Duygun Yarsuvat'ın çok konuşulacak o açıklamaları: Galatasaray'ın durumu hiç iç açıcı değil. Çok kötü bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Keşke başarılı olmasaydık diyorum. Kendilerini başarılı göstermek için abuk sabuk işler yaptılar. Bu gidişe mani olmak lazım. Çarelerine bakıyoruz. Bunun için çalışıyoruz. Türkiye'de 4. yıldız ve bir sezonda 3 kupa almış bir başka takım var mı? Pardon onu biz almadık! Biz yokuz! Özbek ve yönetimi UEFA'ya yapılan savunmada bizi yok saydılar. 36. başkan olarak Özbek kendisini gösterip, 35. başkanı yani bizim ve kendisinin başkan yardımcısı olduğu dönemi hiç anlatmamış. 23 Mayıs 2015'te göreve gelmiş bir başkan olarak kendisini gösterdi ve daha önce kazanılan 3 kupalı dönemden, yaptığı yöneticilikten hiç bahsetmedi. Demek ki bizi yok saydı. Ben bayrağı Özbek'e teslim ettim, pişman değilim.. Ancak kulübün durumu beni çok üzüyor. Kulübe yeni kan lazım. Galatasaray'ın içinde genç ve tecrübeli beyinler var. Bir beyin takımı oluşmalı. Kimsenin 'ben görev almam, işim var' deme lüksü yok. Bu ekibi toplayacağımızı düşünüyorum. Biz hazırız.Dursun Özbek, Ortada aday mı var? diyor. Aday yok olur mu, Galatasaray'da benim adaylığım söz konusu muydu? Al seçim kararı, bak aday çıkıyor mu çıkmıyor mu gör.Ben nerede hata yaptım diye kendinize bakmanız lazım. Hatalar da sürekli tekrarlanıyorsa 'ben bu işi yapamıyorum' demeniz lazım. Ben en az 15-20 net hata sayarım. Ortada başarısızlık varsa gereğini yaparsınız.Özbek, tüzük gereği 1600 imza toplanması halinde seçime gideceğini söylüyor. 1600 değil, 3 bin-5 bin imza da toplanır, hem de noter falan gerekmez. Böyle restleşmek de hata. Bu imzalar üç günde toplanır. Dursun Özbek'in iş idaresi, bilgisi ve etrafı çok zayıf. Galatasaray tarihinin en tecrübesiz başkanı. Etrafında bulunan en güvendiği yöneticilerden biri, 'Tribün benden sorulur' diyor Tribün 'istifa' diye bağırıyor. Diğeri, 'Sosyal medya benden sorulur' diyor Sürekli küfür yiyor. Öteki de 'Kulüp benden sorulur' diyor Küfür yiyor. 3 tane çocuğa kalmış koca kulüp. O yüzden değişim ve seçim şart.Sezon sonu için seçim kararı alması gerekli. Fazla geç kalınırsa bir sezon daha kayıp olabilir. Yeni sezon hazırlıklarını yeni gelecek olan yönetim yapmalı.Bana 'Yeniden başkan ol, dön' demeleri hoşuma gidiyor ama bu mümkün değil. Bana ihtiyaç olacağını da sanmıyorum. Benim dönemim için 'hata' diyorlar. Türkiye'de bir sezonda 3 kupa alıp 4. yıldızı takabilen başka kimse yok. Bu mu hata?TFF başkan adaylığı maceram oldu. Dursun Özbek yönetimi, diğer tarafa söz vermiş. Oysa ki burada beni desteklemeleri lazımdı. G.Saray'da '90 dakika bitse de eve gitsek' diyen futbolcular var. Başarı ancak severek gelir. Biz bunu, göreve geldiğimizde çok iyi yaptık. İdarecilik sağa, sola, emirler vererek bağırarak çağırarak olacak iş değil. Dayakla sopayla eğitim olmaz. Dursun Özbek'in en büyük hatalarından biri Hamza Hamzaoğlu'nu görevden alması. Kendi ayağına kurşun sıktı. Hiçbir sebep yokken gönderdi. Tazminatı ve alacakları ödenmeden gitti. Yerine getirilen Mustafa Denizli, 1.5 milyon dolar peşin para aldı. Denizli'nin cebine cukka yaptığı 1.5 milyon doları bekliyoruz. Versin de Hamza'nın parası bir an önce ödensin. Adnan Polat, bizim dönemimiz için 'şanssızlık' demiş. Adnan'da bir eziklik var. Genel kurulun Polat'a borcu yok. Sürekli bir özür borcu olduğundan bahsediyor ve iade-i itibar istiyor. Bu kulüpte hiçbir başkan, üyesini savcılığa şikayet etmemiştir. Parasını cebinden ödeyip kongre iptali için dava açtırmamıştır. Ama Polat bunu yaptı. O dönemde kongre güzel başladı. Eğer Polat Galatasaray'ı tanısaydı ve 'Ben ayrılıyorum' deseydi. O yaşananlar olmazdı