Burak Yılmaz'dan Jorge Jesus ve Icardi yorumu
Hollanda ekibi Fortuna Sittard forması giyen 37 yaşındaki Burak Yılmaz, takımının Belek'teki kampında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yılmaz, "Kırılma anlarım Şenol Güneş'i tanımam ve Trabzonspor'a transferim, Çin'e transferim ve Lille'e transferim. Şenol Güneş ile Türk futboluna girdim. Çin'de maddi kaygım olmadı. Lille'de özel bir şampiyonluk yaşadım ama daha kırılma anları olacaktır" dedi.
Yurt dışında Türk sahipleri olan kulüplerin önemli bir misyonu olduğun belirten Yılmaz, "Hull City, Westerlo ve biz varız ve misyonları ne olursa olsun amaç ülkeyi temsil etmek. Alında Türklerin nasıl insanlar olduğunu insanların aklındaki gereksiz düşünlerini siliyoruz. Olumsuz tutumlar da olacaktır ama bizi tanıyanlar kadar böyle durumlar olabilir. İki buçuk senedir yurt dışındayım. Hollanda'nın Brezilya gibi ekol olduğunu düşünüyorum. İyi bir futbol var. Tamamen oyun ve kazanma odaklı futbol var. Eski hocam Guus Hiddink de orada iletişim halindeyim. Türk futbolunu takip ediyorum ama Hollanda'da biraz daha çabuk öğrenebileceğimi düşündüğüm için oradayım. Bizi iyi karşıladılar ve destek oldular. Saygı gösteriyorlar ve buna layık olmaya çalışıyorum" şeklinde konuştu.
"HOLLANDA'DA HAKEM KONUŞULDUĞUNU HİÇ DUYMADIM"
Yabancı oyuncu kuralı ile ilgili de 37 yaşındaki futbolcu, "Yabancı oyuncu kuralı hakkında ne zaman konuşsam tepki alıyorum ama kazanan ya da kaybedenin hakem konuştuğu ve başka şeyin konuşulmadığı lig izliyorum. Hocalarımın affına sığınarak başarılı ya da başarısız olsunlar takımı tabiri caizse çorba ettim yorumu oluyor. Türk oyuncu ve yabancı oyuncu planlamasını maçtan hatta sezon öncesi planları yapılmalı. Hollanda'da hakemin konuşulduğunu hiç duymadım. Yabancı hakem konusuna gelince ben milliyetçi bir insanım bunu yabancı oyuncu kuralında da söylüyorum. Sonuna kadar güvenelim ve destek olalım. Art niyetli hata yapacaklarına inanmıyorum. Yabancı hakemlerin söz konusu olmadığı, yabancı kuralının ise biraz daha azaltılarak devam ettiği bir sisteme düşünüyorum. Diğer türlü o zaman yabancı başkan da, yabancı yönetim de hatta yabancı basın da gelsin. Hollanda'da yabancı sınır yok ama Hollanda seviyesine gelinirse sonrasında sınır da kaldırılabilir. Sevgili yorumcular neden genç oyuncu yetişmiyor, neden milli takım eleştirilmiyor demeyeceksiniz ve 5 yıl genç oyuncu neden çıkmıyor diye eleştirmeyeceksiniz. Tamamen takımların başarılılarına odaklanarak başarılı ya da başarısız olduklarını konuşacağız. Genç oyuncuları ve milli takımın başarısını bir kenara koyacağız. Hocaların basına göre de hareket ettiğini düşünüyorum. Her basın toplantısında Türk kuralı olmasaydı Yunus ve Kerem sahada olur mu diye sorarsanız bunun da sonucuna katlanılır" açıklamasında bulundu.
"MİLLİ TAKIMDA İSTİKRAR OLMALI"
Milli takım olarak sürekli turnuvalara katılan ve istikrarlı bir dönem içine girmemiz gerektiğini dile getiren Yılmaz, "Dünya kupasında favorim Brezilya. Ama milli takımımız 2016 Avrupa Şampiyonası'ndan sonra bir Avrupa Şampiyonası'na katıldı ancak Dünya Kupası'na katılamadık. Genelde turnuvalarda olmuyoruz ama ben istikrardan yanayım. Bugün Hollanda'da Hollandalı bir teknik adam Almanya'da Alman bir teknik adam Brezilya'da ise Brezilyalı bir teknik adam var. Türk mili takımı teknik taktikten ziyade duyguların ön planda olduğu bir yer. İstiklal Marşı okuduktan sonra başka bir şey söz konusu olamaz. Kuntz'u eleştiren biri değilim, istikrardan yanayım. Bir turnuvadan elenince gönderilen hocadan yana değilim. Milli takım teknik direktörünün uzun vadeli çalışması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"GALTIER'DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM"
Şu an PSG'nin başında olan ve Lille'de şampiyonluk yaşadığı Cristophe Galtier için de Yılmaz, "Galtier'den çok şey öğrendim. Bir oyuncuya nasıl davranılması gerektiğini Şenol Güneş'ten görmüştüm ama orada pekiştirdim. En önemli kriz yönetimi nasıl olur onu gördüm. 4-4-2 nasıl oynatılır onu öğrendim. Şampiyonlar Ligi'nde başarılar diliyorum. Yaşadığımız şampiyonluk futbol hayatıma çok şey kattı" açıklamasında bulundu.
"OYUN HAKKINDA KONUŞMAK İÇİN DAHA ÇOK DONANIMA İHTİYACIM VAR"
Kariyerine şu an futbolcu Burak Yılmaz olarak devam ettiğini belirten Yılmaz, "Bunu Arda Turan ile konuştuk. Bizim Lill'de yaşadığımız şampiyonluğun benzerini onlar da Atletico Madrid'te yaşadı. Aynı oyunu oynadık. 4-4-2 oynadık. Oyuncu profilimiz buna yönelikti. iyi kapanık iyi çıkıyorduk ve skoru koruyorduk. Oyuncu olduğum için haddimi aşmak istemiyorum. Oyun ile ilgili daha çok donamıma ihtiyacım var. Türkiye'de ne konuştuğuna dikkat etmek lazım. Taraftarlarımız futbola oyun gözüyle bakıyorlar. Yenildiğimiz maçta da tepkileri aynı. Benim de zor alıştığım bu oldu. Moral veren ir taraftar topluluğu" dedi.
"EMRE BELÖZOĞLU VE NURİ ŞAHİN ÇOK YETENKLİ"
Ligde görev alan genç teknik adamlara da değinen Yılmaz, "Emre Belözoğlu ve Nuri Şahin'in hocalık olarak ne kadar yetenekli olduklarını gördük. Bazı insanlar doğuştan yeteneklidir ve şu an işlerini ne kadar doğru yaptıklarını görüyorum. Tabi ki eğitim önemli. Ama o eğitimlerle üst düzey hoca olacaklarını biliyorum. Yeni simlerin teknik adam olasıyla demek ki yeni yüzler ve değişim isteniyordu.
"SÖZ SAHİBİ OLSAYDIM TÜM KAYNAĞI ALT YAPIYA AYIRIRDIM"
Alt yapıya önem verilmesi gerektiğini söyleyen tecrübeli oyuncu, "Türk futbolunda bir gün söz sahibi olsaydım tamamen bütün paramı, tüm kaynakları alt yapıya harcardım. 18 milyonluk Hollanda 85 milyonluk Türkiye'nin üzerindeyse üst düzey isimlerin plan yapması gerektiğini düşünüyorum. Hollanda Dünya'da da önemli bir alt yapı. Her takımdan birer oyuncu gelse enteresan ayı oluyor. Biz bir oyuncu bulduğumuzda övmede ve yermede ortasını bulamadan kötü yola itiyoruz. Örnek Arda. Arda'ya nazar değmesin sürekli takip ediyorum. Bir gün haberlere bakıyorum milli takıma neden çağrılmadı haberi, bir gün transfer haberi, bir gün hocası neden oynatmıyor haberleri var. Genç oyunculara daha dikkatli davranılmalı. Alt yapı eğitimleri ve donanımlar farklı. Alt yapıdaki oyuncular daha iyi sahalarda eğitim alıyor" diye konuştu.
"KIRILMA ANLARIM, TRABZONSPOR, ÇİN'E TRANSFERİM VE LILLE'E TRANSFERİM"
Genç oyuncu babaları ve aileleri oğullarının peşinde koşmasın. Babamın bir lafı vardır. Babası peşinden koşandan bir şey olmaz. Futbol güzel ve popüler bir meslek. Aileler oğullarını futbolcu yapmaya çalışmasın. Diyarbakır, Mardin, İzmir, Antalya... Yetenek varsa mutlaka bir yerlere gelirler. Çocukları rahat bırakın. Futbol ve sanatta torpil olmaz. 25-26 yaşında milli takımı yakaladım. Geç bir süre. 21-22 yaşında oyuncular iyi oynayınca oldum ya da bir maç kötü oynayınca olmaz gibi keskin olmamaları lazım. En önemli şey vazgeçmemek ve bir de Şenol Güneş gibi bir hocayla karşılaşmak. Kırılma anlarım Şenol Güneş'i tanımam ve Trabzonspor'a transferim, Çin'e transferim ve Lille'e transferim. Şenol Güneş ile Türk futboluna girdim. Çin'de maddi kaygım olmadı. Lille'de özel bir şampiyonluk yaşadım ama daha kırılma anları olacaktır" dedi.
"FUTBOLCULUK KARİYERİMİ HOLLANDA'DA TAMAMLAYAĞIM"
Kariyerini Hollanda'da tamamlayacağını söyleyen Yılmaz, "Futbolu Hollanda'da bırakacağım. 21 yılda sizin hem övgünüze hem eleştirinize maruz kaldım. Son olarak milli takımda penaltı kaçırdığımda buna karar verdim. Milliyetçi ve vatansever bir insanım ama gelen mesajlara kırıldım. Adana Demir, Beşiktaş Trabzonspor Beşiktaş kim olduğu önemli değil orada kariyerimi bitireceğim. Burak dönüyor haberleri yapmayın. 5 yıllık imza attım. 2 yıl oyunculuk, 3 yıl antrenörlük olarak. Her takıma 5 yıllık imza attım ama bitiremedik. Şu an antrenörlük de orada olacak gibi görünüyor" diye konuştu.
"JESUS ÇOK DEĞERLİ BİR TEKNİK ADAM"
Fenerbahçe teknik direktörü Jorge Jesus ile ilgili Yılmaz, "Şenol Güneş, Fatih Terim, Mustafa Denizli gibi hocalar çok tecrübeli olduğu için sizden çok etkilendiğini düşünmüyorum. Özel hocalar. Jesus çok değerli bir teki adam ve yakından takip ediyorum. Türkiye'ye çok fazla şey öğretiyor. Altay'a sahip çıkması çok değerliydi ve beni fanı yaptı. Hiçbir Türk hocadan bu kadar sert ve ciddi koruma görmemiştim. Haddim değil ama destekten dolayı teşekkür ederim. Hem taktik, hem büyük takım haftada 3 maç oynar, yorgunluk bahane değil demesiyle, iyi rotasyonla farklı bir boyuta getirdi" dedi.
"ICARDI DEĞERLİ BİR OYUNCU"
İcardi değerli bir oyuncu. Geldi oynadığı maçta bunu gösterdi. Fit olursa ülkemize ve Galatasaray'a katkı vereceğini gösterdi. Başka problemleri var. Sakatlık ve özel hayat gibi. Onları da halledebilecek bir oyuncu. Galatasaray camiası da ona destek olacaktır. Galatasaray'da oynamış bir oyuncu olarak ona sahip çıkacaklarını biliyorum. Okan abinin desteği ve Galatasaraylılığı İcardi'yi üst seviyeye taşıyacaktır" dedi.