Beşiktaş'ın Kasımpaşa deplasmanında mağlup olması spor yazarlarının gündemindeydi.Sevgili Fikret; Beşiktaş tarihine yeni stadı açan ama o açılışın satışı sırasında şampiyonluğu kaybeden bir başkan olarak geçmek istemezsin herhalde. 15 gündür radyo-TV, yazılı basın, sosyal medya ne Kasımpaşayı ne Derdiyok ne de Scarioneyi konuşuyor. Varsa yoksa yeni stat, stat, stat... Şampiyonluk yarışında en kritik haftalarda şampiyonluk kelimesini konuşan yok. Sayın Orman tüm takımı santrada toplayıp muhteşem stadı gösterip şampiyonluk motivasyonu yaptığını sanıyorsunuz. Takımı Swissotelde kampa alıyorsunuz ki, panoramik yeni stat görüntüsüyle Beşiktaşlı futbolcular, Kasımpaşa önünde sanki motive olup şaha kalkacak. 'STAT'BULDUMCU! Stat daha hazır değil Başkan. Seçim yarışına bir stat böylesine malzeme yapılırsa, kaybedilecek şampiyonluğun faturasını kimse kaldıramaz. Dün akşam tarihi bir hezimetten kurtulan Beşiktaşta sorumlu kim? 1-) Statbuldumcuğuna dönmüş yönetim mi? 2-) O yönetime bir öğretmen, bir pedagog, bir futbol adamı olarak izin veren ve futbolcularımı şampiyonluk yolunda dağıtmayın diyemeyen Şenol Güneş mi? Çalımbay, 3lü orta sahaya 5li baskı kurdu, Sosanın golü harici sistem işlemedi. Koita ve Tunay hamlelerine Popovun bindirlemeleri eklenince, Beşiktaşın hücum baskısı delindi. Gol vuruşlarındaki acemilik, farkın artmasına engel oldu.Fenerbahçe maçından sonra Şenol Güneş acaba, tüm rakiplerin orta sahasına kalabalık ve yakın baskı yapmasından orta sahayı 4leyerek pas istasyonu sayısını artırarak çıkmayı dener mi diye sormuştum. 3 orta sahanın üzerine 4lü 5li bir baskıyla gidildiğinde Beşiktaşın hızlı top çevirmesi oyunu rakip alana yığması güçleşiyordu çünkü. Savunma bekleri de destek vermeyince oyun geriliyordu.Dün de Rıza Çalımbay aynı işi yaptı. Beşiktaşın 3lü orta sahasına 5li bir baskı kurunca, top çıkmaz oldu. Sosanın dar alan becerisiyle attığı gol dışında işlemedi sistem.İkinci yarıda Güneş, belki de elinde Quaresma ve Töre olmadığından, bunu yapıp Tolgay Kerim değişikliği ile orta sahayı 4ledi. Hemen baskıyı kırıp rahatça çıktılar. Ceza sahası çevresine yerleşip Oğuzhanı devreye sokabildiler. Ancak bu oyun bir zaaf da doğurdu. Atibanın geçirdiği hastalık sonrası çok güçsüz oluşu orayı geçirgen ve kuvvetsiz kıldı. Kasımpaşa başta orta saha baskısını kırmakta zorlandığı için Beşiktaş bir akın sürekliliği sağladı belki. Ancak Rıza Hoca mükemmel müdahalelerle oyunu değiştirdi.Özellikle Koita ve Tunayın oyuna girişleri Erenin pivotluğunu manalı kıldı. Popovun risk alarak yaptığı bindirmeler de buna eklenince Beşiktaşın hücum baskısı delindi, dağıldı. Tunayın 2 ama asıl Koitanın 3 net pozisyonu bunun sonucu.Burada Kasımpaşa adına direnç noktasının savunma kurgusu olduğu söylemek lazım. İlk yarıda tamamen orta sahada direnci yaratan Paşa ikinci yarıda savunma göbeğinde çok sakin kalmayı başardı. Omerio ve Titi ikilisinin mükemmel alan paylaşımı ve müdahale becerisi belirleyici oldu. Oyunu merkez yönlendirdiler ve orada kestiler. 2. devre başında bu dirence rağmen topu orta sahadan çıkarmayınca müdahale Rıza Hocadan geldi. Ve maçı 4e 5e taşıyacak kanallar buldular. Gol vuruşlarında çok acemi kalmaları farkı önledi. Yani Rıza Hoca Beşiktaşın orta sahasını 2 ayrı planla dağıttı. Rıza hoca düzgün bir insandır. Kasımpaşa sezonun en iyi oyununu oynadı, iğrenç dedikodulara son verdiVitor Pereira büyücü değil. Beşiktaş da puan kaybedecek dedi, 24 saat içinde gerçekleşti. İki takımın da zorlu maçları var. Sakin kalan işi götürecek. Avantaj hala Beşiktaş'ta gözükecek. Ligin devre arasında tahminim ikili averaja kalma durumuydu. Bu hala olabilir. Bu yüzden Fenerbahçe'nin de bu avantajı var. Beşiktaş, bu maçı pazar gecesi kaybetti. Çünkü siyah beyazlı futbolcular dün Ümraniyede kampta olması gerekirken, Vodafone Arenada selfieler çektiriyordu. Başkan Fikret Orman, tüm camiayı soktuğu stat açılış etkinliklerine takımı da dahil ederek stratejik bir hata yaptı. Ancak burada kabahatin büyüğü yine de teknik direktör Şenol Güneşindir. Buna müsade etmemesi lazımdı. Sanki lig bitmiş ve Beşiktaş şampiyonluğu kazanmış gibi bir hava estirildi F.Bahçenin de Osmanlıya puan kaybetmesiyle. Beşiktaş, Akhisara kaybederken farkı kaçırmıştı. Dünse, tarihi farktan kurtuldu. Futbolcular hep Önümüzdeki maça bakacağız derler ve biz de çok eleştiririz Ama yönetimin hatasıyla taraftar gibi siyah beyazlı takım da önündeki Kasımpaşa maçına değil bir sonraki Bursaspor maçına baktı! Beşiktaşın öyle ya da böyle bitmiş stada değil, nefes nefese giden şampiyonluk maçına konsantre olması lazımdı. BOYKO SENEYE KALIR MI? Siyah beyazlı taraftarlar gelmesi için türbelere çaput bağladı neredeyse(!) Ancak şu ana kadar büyük bir hayal kırıklığı. Geçen sezonki Brugge maçında gönüllerden kovulan Tolga Zengin ise, şimdi mumla aranıyor... İkinci yarının hemen başında da Beşiktaş öyle bir gol yedi ki amatör takım yemez. Sağdan orta kesiliyor, ön direkte Oscar Scarione golü yapıyor. Marcelo nerede? Yok... Boyko kapattığı köşeden topu içeri alıyor. Ondan sonra da çevir çevirebilirsen. Son yarım saat. İnanın bana Kasımpaşa'nın net 6 gol pozisyonu var. Böyle şampiyon olunmaz. Çünkü kolay gol atan bir takım için kolay gol yemek çok ciddi bir dezavantajdır. Atıp maçı çevirebilirsen fazla problem olmaz. Ama dün geceki gibi öne geçip ardından iki tane skandal gol yiyip de maçı çeviremezsen hasar büyük olur. Beşiktaş bence dün gece çok önemli bir avantajı defansif hataları ile kaybetti. Aslında belki de lig şimdi başlıyor. Zira Fenerbahçe erteleme maçında Galatasaray'ı yenerse puan puana olacaklar ve ikili averaj nedeniyle Fenerbahçe lider olacak. Son sözüm şu: Bu Boyko niye alındı ve kim aldı? Süper Lig'de en az 6 tane Boyko gibi kaleci var. Gelelim Mete Kalkavan'a... Eh işte diyebileceğimiz bir maç yönetti. İlk yarıda bir-iki faul ve kart hatası yaptı. İkinci yarıda da önemli bir avantajı kesti. Ama Oğuzhan'ın rakibinin kaval kemiğine yaptığı harekette bence sarı kart doğru. Temas var ama net bir basma ve yaralayıcı bir faul yok. Fenerbahçe maçından sonra Şenol Güneş acaba, tüm rakiplerin orta sahasına kalabalık ve yakın baskı yapmasından orta sahayı 4leyerek pas istasyonu sayısını artırarak çıkmayı dener mi diye sormuştum. 3 orta sahanın üzerine 4lü 5li bir baskıyla gidildiğinde Beşiktaşın hızlı top çevirmesi oyunu rakip alana yığması güçleşiyordu çünkü. Savunma bekleri de destek vermeyince oyun geriliyordu. Dün de Rıza Çalımbay aynı işi yaptı. Beşiktaşın 3lü orta sahasına 5li bir baskı kurunca, top çıkmaz oldu. Sosanın dar alan becerisiyle attığı gol dışında işlemedi sistem. HÜCUM BASKISI DELİNDİ İkinci yarıda Güneş, belki de elinde Quaresma ve Töre olmadığından, bunu yapıp Tolgay Kerim değişikliği ile orta sahayı 4ledi. Hemen baskıyı kırıp rahatça çıktılar. Ceza sahası çevresine yerleşip Oğuzhanı devreye sokabildiler. Ancak bu oyun bir zaaf da doğurdu. Atibanın geçirdiği hastalık sonrası çok güçsüz oluşu orayı geçirgen ve kuvvetsiz kıldı. Kasımpaşa başta orta saha baskısını kırmakta zorlandığı için Beşiktaş bir akın sürekliliği sağladı belki. Ancak Rıza Hoca mükemmel müdahalelerle oyunu değiştirdi. Ne güzel, Fenerbahçe sahasında sürpriz iki puan kaybetmiş, Beşiktaşın eline puan farkını açma adına müthiş bir fırsat geçmiş. Böylesi tabloda doğrusu Şenol Güneş hocadan, topuyla-tüfeğiyle sahaya çıkmasını beklerdik! Gelin görün ki, Güneş hoca da modaya uydu, tek forvetli anlayışından taviz vermedi! Yapma, etme hocam, Quaresma gibi silahından zaten yoksunsun, kanatlarda tık yok, niye Cenk Tosunu iş işten geçtikten sonra sahaya sürersin? Dikkat ederseniz, Cenk oyuna girdikten sonra Kartal son 20de risk almasıyla birlikte puan kapma adına müthiş bir baskı kurdu rakip kalede. Ne var ki bu telaşlı baskı, Kasımpaşa duvarını aşmaya yetmedi! Bırakın gol bulmayı, kalesinde de kontraataklar yedi, Kasımpaşa bu fırsatları golle taçlandıramadı. Fark üç, dört hatta beş bile olabilirdi! Haaa Beşiktaş iyi mi oynadı, asla... Tamam eksiği, gediği, sakatı, cezalısı var, bunlar asla kötü futbola mazeret olamaz! Bu kadar top kaybı yaşayan, Beşiktaşı izlemedik dersek abartmış olmayız. Kasımpaşa karşısında özellikle ilk yarıda bir türlü senkron tutturamayan, Sosanın golünün dışında dişe dokunur pozisyon üretemeyen bir Beşiktaş olabilir mi? Anlaşıldı, bu lig daha çook su kaldıracak... Taraflar birbirlerine pasta ikram edecekler. Pastalar midelere oturacak. Stres, sinir bozukluğu, uykusuzluklar tavan yapacak. Peş peşe komplo öyküleri de okuyacak, dinleyeceksiniz... Ama sakin olun... Futbolun gerçeği böyle! Şampiyonluk mücadelesi denizdeki med-cezir gibidir. Birbirini izleyen git-gellerle sürüp gider. Kimse bilemez, nasıl biter? Oyuna dönersek... Beşiktaş çok istedi, çok mücadele etti. Pas kalitesini zirveye, topa sahip olma oranını yüzde 69a çıkardığı bir maç sergiledi. Elbette hatalar, top kayıpları olacak. Bunlara akıl almaz savunma boşluklarını da eklemeliyiz. Ama ortada daha büyük bir gerçek var. Kasımpaşa da en az Beşiktaş kadar istedi. Peki maçı neden onlar kazandı? Onlar daha rahattı da, ondan!