Beşiktaş Tüpraş Stadı'nı martılar istila etti!
Dolmabahçe'de deniz kenarında bulunan Beşiktaş Tüpraş Stadı'nın çatısı, martıların doğal ihtiyaçlarından kaynaklanan pislikleri, asitli bir madde olduğu için zarar gördü. Denenen kuş kovucu sistemden de çevredeki oteller itiraz ettiği için vazgeçildi.
Beşiktaş'ın Tüpraş Stadyumu'nun çatısı, martılar nedeniyle zarar gördü. Siyah-beyazlıların evindeki bu gelişmeyi Milliyet'in usta kalemi Attila Gökçe kaleme aldı. İşte Gökçe'nin o yazısı...
Beşiktaş Kulübü’nün evi olarak kabul edilen ve taraftarların “Kartal Yuvası” adıyla tanımladıkları Tüpraş Beşiktaş Stadı’nın membran çatısı, deniz kıyısında yaşayan martıların istilasına uğradı. Martıların doğal ihtiyaçlarını giderirken oluşturdukları kuş pislikleri, asetik özellikleri nedeniyle çatıyı yer yer deldi. Bu durum, biletli seyircilerin yağmur ve kar yağışından rahatsız olmalarına yol açtı.
Devlet kayıtlarındaki haliyle İnönü Stadı... Sponsorluk anlaşmasıyla güncel adı Beşiktaş Tüpraş Stadı...
Dolmabahçe’de, uzmanlara göre bir stat için dünyanın en uygun ve en güzel yerinde inşa edilen anıtsal yapının, Beşiktaş taraftarları ve İstanbulluların gözündeki yeri bambaşka... Hemen herkes orayı, kulübün sembolünden yola çıkarak “Kartal Yuvası” olarak seviyor.
1947’de hizmete giren stat, birçok onarım ve tadilattan sonra 2013’de tümüyle yıkılıp Mimar Bünyamin Derman’ın projesiyle yenilenerek 11 Nisan 2016’da hizmete girdi.
TARAFTAR RAHATSIZ
Beşiktaş kongresi nedeniyle, 42 bin 903 kişi kapasiteli stadı büyütmeyi ve daha çok gelir sağlamayı vadeden başkan adayları (Serdal Adalı ve Hasan Arat), dev tesisi gündeme taşımış oldular. Mimar Bünyamin Derman, Anıtlar Kurulu’nun zor koşullarına uyularak gerçekleştirilen inşaatın büyütülmesinin kolay olmadığını dile getirdi. Mevcut kapasitesi ile stadın uluslararası futbol organizasyonlarında yarı final maçlarına uygun ve yeterli olduğu biliniyor. Ancak kamuoyunda “stadın küçük ve yetersiz olduğu” izlenimi yaratıldığını ileri sürenler de var.
Bu tartışmalar süredursun bir başka gerçeğin önemli bir sorun yarattı.
7 yıl önce hizmete giren Beşiktaş Tüpraş Stadı’nın “membran çatı örtüleri” yer yer delik deşik hale geldi. Bu durum hem görüntü kirliliği yaratıyor, hem de yağmur ve kar yağışlarında seyircileri rahatsız ediyor.
Konuyla ilgili araştırmalar yapıldı. O araştırmalara göre 2013’de inşaat sürerken bazı paletli araçların şantiyeye giriş çıkışı küçük çapta hasar yarattı. 11 Nisan 2016’da hizmete giren stadın zemini ve bazı bölümleri, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü sırasında acil helikopter iniş-kalkışları nedeniyle zarar gördü. 10 Aralık 2016’da iki intihar bombacısının eyleminde, patlama sonucu 39 polis şehit oldu,7 yurttaş can verdi. Bombaları patlatan 2 teröristle birlikte ölü sayısı 48’e yükseldi. Bu patlamada bazı metal parçaların membran çatıda hasara neden olduğu, daha da ileri gidilerek (olmayan) taşıyıcı beton kolonların şiddetli sarsılma nedeniyle yıkılma tehlikesi yarattığı da iddia edildi.
'CİDDİ BAKIM GEREK'
Olayı yine proje müellifi Mimar Bünyamin Derman’a sorduk. Şaşkınlık yaratan bir açıklama yaptı; “Bizim Kartal Yuvası’nı maalesef martılar bastı. Membran çatıdaki deliklerin baş sorumlusu martılar” dedi.
Derman şunları anlattı:
“Beşiktaş Tüpraş Stadı, bilindiği üzere İstanbul’da denize en yakın futbol tesisidir. O nedenle kıyıdan karaya deniz kuşu hareketlerinde önemli bir durak konumundadır. Martılar sürü halinde çatıya konup dinlenirken doğal ihtiyaçlarını da gidermekte, membran çatı kuş pislikleriyle kirlenmektedir. Kuş pisliği ise yoğun asitli bir maddedir ve kimyasal olarak yıpratıcı, delici etkisi vardır. Bu durumu önlemek üzere kuş kovucu ses sistemlerini denedik. Ancak çevredeki oteller, gürültü olmadığı halde, anlamadığımız nedenlerle itiraz ettiler. Vazgeçildi. Membran çatıda üst örtünün değişmesi gerekiyor. Ayrıca önceki dönem sponsorunun gerekli incelemeyi yaparak tedbir almadan membran üzerine reklam yazısı koydurması da zararlı olmuştur. Dahası, stadın ciddi bakım çalışmalarına ihtiyacı vardır. Kongreden sonra seçilecek yeni Beşiktaş Yönetimi’nin bu konuda ihmal göstermemesi gerekir.”