Antalyaspor'a iki haciz geldi
Antalyaspor Kulübü Başkanı Ali Şafak Öztürk, iki haciz müzekkeresiyle banka hesaplarının işlem yapılamaz hale geldiğini bildirdi.
Öztürk, Hasan Subaşı Tesisleri'nde yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, Antalyaspor'un yarın oynayacağı Akhisarspor karşılaşması öncesinde yaşanan bazı gelişmelerin kendilerini derinden yaraladığını belirtti.
Son günlerde yaşanan bazı olumsuzlukların kamuoyu tarafından bilinmesi için basın toplantısını düzenlediklerine dikkati çeken Öztürk, yönetimin göreve geldiğinden günden bu yana kamuoyunda, futbol dünyasında güven ortamının saha sonuçları ve tribünlerdeki doluluğun her geçen gün artmasıyla net olarak görüldüğünü söyledi.
Öztürk, dün futbolculara ve kulüp personeline alacaklarının bir kısmının ödeneceğinin sözünü verdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Maddi kaynak yarattık. Ne varki ödeme yapmamız her fırsatta Antalyaspor sevdalısı olduğunu söyleyenler tarafından engellendi. Tarafımızdan verilen sözün yerine getirilmesine dakikalar kala, saat 16.40'da iki haciz müzekkeresi ile banka hesaplarımız işlem yapılamaz hale gelmiştir. Son dakika haciz uygulaması yapan birisinin Antalyaspor sevdalısı olduğun söyleyen, kentin öz evladı olmakla övünen önceki dönem başkanımız Cihan Bulut, diğerinin yönetiminden Şükrü Ülker olması camiamızı derinden yaralamıştır. İcra işlemlerinin vekil sıfatıyla bir başka eski yönetim kurulu üyesi avukat Ali Kuş tarafından yapılmış olması da bizleri üzmüştür."
"İyi niyetten yoksun girişimler"
Söz konusu haciz uygulamasının 1 milyon 916 bin lirayı kapsadığına işaret eden Öztürk, haciz uygulamasının 216 bin lirasının Bulut'a, yarısı tamamlanmış ve ödemeleri devam eden 1 milyon 700 bin lirasının ise Ülker'e ait olduğunu dile getirdi.
İsimlerin gelip geçici, kurumların kalıcı olduğunu anlatan Öztürk, "Verilen zarar yönetimimize değil, direkt Antalyaspor'a ve Antalya'nın en büyük markasınadır. Bu durumu kulübün geleceğine vurulan bir darbe olarak görmekteyiz. Bütün bir şehir, Süper Lig üçüncüsü Antalyaspor etrafından kenetlenmiş kritik karşılaşmaya odaklanırken böyle bir açıklamayı yapmamış olmayı dilerdik. İyi niyetten yoksun girişimler. Antalyaspor'u zor durumda bırakmak, yönetimimizin kamuoyunda yarattığı haklı güven duygusunu yok etmek için yapılan bu girişimi ve yaratacağı sonuçların taraftarların camiamızın, kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. " diye konuştu.
Antalyaspor başkanlığı süresince ilk kez futbolculara verdiği sözü yerine getirememenin üzüntüsünü yaşadıklarını aktaran Öztürk, yaklaşık iki ay önce bir başkanın kendi kulübüne hele böyle 216 bin lira gibi komik miktarlarla bu işleri yapmasını tamamen art niyetli gördüğünü bildirdi.
"Biz Antalyalı ve Antalyasporluysak en büyük görevimiz bu kulübü en iyi yerlere en hızlı ve doğru bir şekilde getirmek olmalı. En güçlü şekilde birlikte bu tür davranışlara tepki vermemiz gerektiğini düşünüyorum." diyen Öztürk, yedi aydan daha fazla maaşını alamayan sporcular, tedarikçiler olduğunu söyledi.
Bu yöneticilerin aklını başına alması ve öncelikleri kendi kafalarında düşünebilmesi olgunluğuna varabilmelerini umut ettiğini ifade eden Öztürk, bir gazetecinin "Bunu hainlik olarak görüyor musunuz?" sorusuna, şöyle karşılık verdi:
"İçimden geçirdiğim baya bir kelime var. Burada açıklamak istemediğim de baya bir kelime var. Adını koyacak olanlar sizsiniz. Antalyaspor'un geleceğine yapılmış bir hamle olarak görüyorum. Ben bunu kabullenemiyorum. Biz Antalyalı, Antalyasporluyuz diyorsak bu kadar kolay olmamalı. Göster kardeşim ya 'ben buyum' de. Bir başkan olarak ben utanırdım 216 bin lirayı istemeye. Aile olarak girdiğimiz mali riskleri siz biliyorsunuz. Bir başkan sıfatındaki adamı bu kadar küçük bir ödemeyi bu kadar kısa bir zamanda tahsil etmek istemesi...Yazıklar olsun. Aile olarak elimizden geleni yapıyoruz. Bir yanda 216 bin lira borç veren başkan var, görevi bırakınca hemen geri istiyor, diğer yanda 300 milyon liranın üzerinde riski bulunan bir başkan, aileden bahsediyoruz. Bu kulübe inandığı için elinin taşın altına koyan bir aile. Hibe ettiğimizi biliyorsunuz. Sponsorluklarımızı biliyorsunuz. Ben söylemekten utanıyorum bunları. Art niyet. Ben başka bir şey düşünemiyorum. Nedeni nedir bilemiyorum. Herhalde fabrikada yoğurt bitti. Yoğurt üretimi için biraz lazım herhalde."