Ali Koç'un açıklamalarının tamamı
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, kadro dışı kalan futbolcular ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Koç, kadro dışı kalan Aatif, Dirar ve Volkan Demirel'den görevine son verilen teknik ekip üyelerine kadar merak edilen birçok konuyu aydınlattı.
Fenerbahçe Televizyonu'nda konuşan Ali Koç, tahminlerinden daha olumsuz bir tablo ile karşılaştıklarını söylerken "Şu ana kadar ki süreç hayal kırıklığı ve sancılı bir süreç oldu. Tahminimizden çok daha olumsuz bir tablo var. Köklü değişim dedik, büyük hayallerden bahsettik. Tabii bunları yaparken riskler de vardı. Ama şu an puan tablosuna baktığımızda olmaması gereken bir noktadayız. Pek çok şey tartışılıp eleştiriliyor. Anlayışla karşılıyorum. Başta taraftarlarımız olmak üzere, herkesi etkiliyor ve tribünlere kadar yansıyor bu durum. Çok doğal. Ne kadar çok iş yaparsanız yapın, top çizgiyi geçmediği sürece göz ardı ediliyor. Hatalar yaptık tabii ki ve yapacağız. Bu işin okulu yok. Tecrübeyi iş başında kazanıyorsun. Yaratılmaya çalışılan algı gibi yapılan zincirleme hatalar olduğunu düşünmüyorum ama şöyle bir bakınca 3 maçta top bir kez kalemize girmiş ve gol olmuş. O 3 maçta da 6 puan çıkarabilsek çok farklı olacaktı. Şans bizim yanımızda olmadı ama tabii ki şansla da ifade edemeyiz sadece. Kendi sahamızda Beşiktaş ve Başakşehir'i ağırladık. İkisi de çok iyi takımlar ve bence kora kor mücadele ettik. Galibiyeti kaçıran taraf bence bizdik. Ama 8 puandayız sonuç maalesef bu. 4 ay önce göreve geldik, neyi devraldığımızı unutmayalım. Evet, Fenerbahçe 7-8 haftadır kötü performans sergiliyor ama bu kulüp 7-8 haftalık değil. Uzun bir projeden bahsettik ve bu sezon için de elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Baktığımızda kültür değişikliği, organizasyon değişikliği dedik. Ücretleri yenilemekten bahsettik, Finansal Fair Play'e uyacağız dedik. Bunların hepsini de yaptığımızı düşünüyorum. 11 transfer yaptık. Hem gençleştirme oldu hem de ücretlerde azalma oldu. Çok eleştirilmelerine rağmen ben erken diyorum. Lugano'yu hatırlayın, hepimizin sevdiği, Edu'nun ilk yıllardaki futbolunu hatırlayın. Gözlerimize inanamıyorduk ama aynı futbolcular uzun süreçte Fenerbahçe'ye ne çok şey katmıştı. Öz eleştiri yapalım, bir takım için sezon başında neler söyleniyor, sezon sonunda neler söyleniyor? Kısa vadede yorum yapmak istemiyorum ama yaşadığımız hayal kırıklığını da anlayabiliyorum. Bir suçlu varsa en başta ben ve yönetim kuruludur. Fenerbahçe'nin kendi sıkıntıları var. Finansal Fair Play gibi. Satmamız gerekiyordu, büyük transferlere harcayamadık. Transferde çıtayı düşürdünüz diye eleştiriliyoruz, katılmıyorum. Ama önemli olan bugün değil. Uzun vadede katkı sağlayacak isimler katmaktı. Bizde büyük paralar harcayıp futbolcu alabilirdik ama o durumda değildik. 25 milyona satış yapıp 11 oyuncuyu 11-12 milyona getirmek iyi bir sonuçtu bence. Ben taraftarlarımızdan daha olumlu bakıyorum bu duruma. Onlar kadar karamsar değilim. Fenerbahçe, diğer rakiplerinin aksine amatör şubelerde iyi. Avrupa'nın en iyi basketbol takımı Fenerbahçe'de var. Obradovic gibi de bir hocamız olduğu için şanslıyız. İnşallah bu sene de kupayı alacağız" ifadelerini kullandı.
Ali Koç, Fenerbahçe'de yaşananları açıkladı
"ZAGREB VE RİZE MAÇLARINDAKİ FUTBOLU KABUL EDEMEM"
Dinamo Zagreb ve Çaykur Rizespor karşılaşmalarında futbolu kabul edemeyeceğini belirten Koç, "Banka borçlarımız var, taze kaynak girdi, sponsorluklardan kaynak gelecek, yönetim kurulu olarak kefil olduk 5 milyon daha borç aldık. Bir kaynak yaratmamıza rağmen Mart'tan sonrasını hala göremiyoruz. Nasıl döneceğini bilmiyoruz. Saha sonuçları evet çok önemli ama Fenerbahçe'ye baktığımızda kazanmamız gereken pek çok mücadele var. Omuz omuza olmaz, kenetlenmezsek örnek ve başarılarla dolu bir Fenerbahçe yaratamayız. Günü kurtarmak için gelmedik. Endişelerini anlıyorum, kurtarmak için elimizden geleni yapacağız. Beşiktaş ve Başakşehir maçlarında saha sergilenen mücadeleden memnunum. Zagreb ve Rize karşılaşmalarında oynanan futbolu kabul edemem. Onun dışında memnunum" diye konuştu.
"KIZMAKTA HAKLISINIZ AMA..."
Taraftar tarafından yapılan kötü tezahüratların takımı olumsuz etkilediğini söyleyen Ali Koç, "Finansal Fair Play'den dolayı 25 milyon Euro'ya kadar kullanabilirdim. Zamanımız çok kısıtlıydı. Ama Finansal Fair Play olmasaydı dahi içinde bulunduğumuz ekonomik şartlar nedeniyle yine de büyük paralar harcayıp transfer yapamazdık. Taraftarımızın üzgün tepkili ve kızgın olmalarını iyi anlıyorum. Ben 7 yaşından beri maçlara gidiyorum onlar gibi düşünüyorum. Beklentilerini anlıyorum. Zaman zaman görüyorsunuz, fazla taraftar gibi düşündüğüm için eleştiriliyorum. Bir kısmına katılıyorum, bazılarına katılmıyorum. Ama takımım mücadele ettiği zaman, maç bitmeden olumsuz tezahüratlarda bulunmak, bir Fenerbahçeli olarak bizlerin alışmadığı bir ortam. Geçen sezon seçim sürecinde de bunun kabul edilemez olduğunu söyledim, bunun böyle olduğunu söylemiştim. Bu son birkaç sezondur gördüğümüz bir ortam. Evet 4 sezondur başarı yok. Ama şartlar ne olursa olsun bir tane Fenerbahçe var ve hepimize sorumluluk düşüyor. Sahip çıkalım. Tezahüratlar olumsuz olacaksa da bekleyin maç bitsin. Bir kısmı alkışlıyor, bir kısmı yuhalıyor. Bunu kınıyorum, sadece Fenerbahçe'ye zarar verir. Kızmakta haklısınız ama bu tepkide haklı değilsiniz. Bu kulübün gerçek sahibi taraftardır. Değişen bir şey yok ama ne biz ne de herhangi bir yönetim kısa vadeli tepkilerle, sosyal medya yorumlarıyla, tribündeki olumsuz tepkilerle kulübü yönetemeyiz. Sizin de benden beklentiniz bu olmalı. Üstüne basarak söylüyorum yola çıktık, yol haritası çizdik. Bir harita üzerinden devam ediyoruz. Zikzaklar olacaktır ama ana hedef değişmedi. Ben ve yönetim kurulum olumsuzluklara rağmen inançlıyız. Devam edeceğiz hedeflerimizde. Aynı görev de taraftarlarımıza düşüyor. Buffon, 'Hayatımda unutamayacağım 3 stat var' dedi, bir tanesi de Fenerbahçe'ydi. O günlere dönelim. Desteklemeye devam edelim. Fenerbahçe için yapılan her olumsuz tezahürat çok ama çok kötü etki yapıyor" şeklinde konuştu.
"ERSUN YANAL PLANLARIMIZ ARASINDA YOK"
Ersun Yanal ile ilgili bir girişimleri olmadığını ve olmayacağını ifade eden Koç, "Dün olmadı, bugün de yok, yarın da olmayacağını düşünüyorum. Ersun Yanal hocamız bizim planlarımız arasında yok. Uzun vadeli hedefler doğrultusunda adım atıyoruz. Şu zamanda taraftarlarımızın da bilmesini istiyorum, kendisiyle konuşmadık ve konuşmayı düşünmüyoruz. Etkilenmeniz normal. Spor medyasında bir tarz var, istediğini yüceltmek, sevmediğini yermek. Ben etkilenmem ama tribünlerin etkilenmesini normal buluyorum ama olmayacağını da söylüyorum. Lütfen bu sevdaya son verin. Bunun pek bir faydası olmayacak. Bu sezon için söylüyorum, benden sonra ne olur bilmiyorum" dedi.
"GEÇİŞ DÖNEMİNE KATKI SAĞLAYACAKLARINI DÜŞÜNDÜK"
Geçen hafta salı günü dergi yazısında ifade ettim. Değişime, direnç gösterme olduğunu söyledim. Önlemler alacağımı belirttim. Neyin ne olacağını farkındaydım. Tespit ettiğimiz ve rahatsız olduğumuz, hatta öfkelendiren gelişmelere tanık olduk. Cuma günü bununla ilgili açıklama yaptık. Kadro dışı ve hocalarla ilgili. Şaşıranlar, kızanlar oldu. Olumlu karşılayanlar da oldu. Neden detaylar anlatılmıyor dendi. Bekledik, kim ne diyecek merak ettik. Medyada nasıl sızıntılar yaşayacağız dedik. İyi de oldu, dostu düşmanı gördük. Yalan yanlışlar üzerinden programlar yapıldı. Söz sırası bize geldi. Aykut hocayla ilgili görüşmeler oldu, hoca değişikliğine gitmeye karar verdik. Bugün içinde bulunduğumuz futbol açısından bizim de yapmadığımız, yaptığımız hatanın, pek çok değişkenin nedeni olmuştur. Ancak bugün anlatacağım konunun büyük bir etkisi olmuştu. Değişim sürecinde nelerle mücadele ettiğimizin anlaşılması için bu konuya detaylı girme gereği duyuyorum. Ali bey hocaları kullanıyor demesinler. Aykut Kocaman'ın takımdan ayrılırken yardımcılarının haklarının korunmasını istediğini ifade eden Koç, "Hoca teknik ekibin başarılı olduğunu ifade etti. Comolli de teknik ekiple konuştu. Raporu olumluydu. Orta vadede geçiş dönemine katkı sağlayacaklarını düşündük. Sonuçta biz bir şeyi kapatıp açmıyoruz. Oyuncular aynı oyuncular. Performanslar istatistikler aynı istatistikler. Aykut Hoca ile konuştuğumuzda ekibimle yollarınızı ayırsanız da koruyun dedi. Daha sonra sezonun başlamasına birkaç gün kala istifa ettiler. Bende Aykut hocayı aradım. Hoca sağ olsun ekibine talimat verdi ekibine geçiş döneminde bizimle çalışmaları için" dedi.
"BİZ NE YAPMAYA ÇALIŞTIYSAK DİRENÇLE KARŞILAŞTIK"
Teknik ekipte yer alan 3 isimle yollarını neden ayırdıklarını da aktaran Koç, "Biz ne yapmaya çalıştıysak, bir dirençle karşılaştık. Yeni düzenden bir şey olmayacağı, eski düzenin devam etmesi gerektiğini söylediler. Bu da bazı oyunculara yayıldı. Arda Keskin arkadaşımıza salon sorumluluğu veriliyor. Hocamız işi beğenmiyor. Sonra yollarımızı ayırıyoruz. Erwin Koeman'ın gelmesiyle Turgay Altay'ın bazı yetkileri Koeman'a veriliyor. Takım içerisindeki sorunları nasıl çözeriz diye konuşmalar oluyor. Turgay Altay, 'Banane Fenerbahçeliler düşünsün' diye bir beyanatı oluyor. Bunu birkaç yerde söylüyor. Oyuncular antrenmanların ardından biz maçlara yorgun çıkıyoruz diyorlar. Bunu Alper Aşçı'ya iletiyorlar. O da bunun Cocu'nun talimatı olduğunu söylüyor. Daha sonra oyuncuların bu şikayetinin teknik ekibe iletilmediği ortaya çıkıyor. Kayseri maçı sonrası 90 dakika idman yapılıyor, oyuncular tepki gösteriyor. Uygulanan dayanıklılık testinin ve sonradan düzenlenen çalışmaların çok yanlış olduğu ve bu yaklaşımın çok ağır sakatlıklara neden olabileceği ortaya çıkıyor. Konyaspor hazırlıklarına başlayınca Alper Aşçı'nın performansı, tutumu olumsuz olarak görülüyor, sorumluluk alanı değiştiriliyor. Ne oluyorsa bundan sonra oluyor. Ekip olarak futbolcuların motivasyonunu düşüren davranışları artarak devam ediyor. Bize göre mevcut işleyişin devam etmesi için uğraşıyorlar. Beşiktaş maçı öncesinde sporculardan, tesis çalışanlarına kadar takımın moralini bozmak için çalışıyorlar. Maç günü prim açıklanıyor. Primin ve yönetimin yetersiz olduğu konuşuluyor. Beşiktaş maçından önce soyunma odasına halı sermişler. Beşiktaş bizi yenecek, hocanın cenazesini halıya saracağız diyip, dalga geçiyorlar. Oyuncuların içerisinde bu takımı yenemeyiz. Hoca bu işi bilmiyor diye motivasyonu düşürmek için çaba harcıyorlar. Maç berabere bitiyor. İstedikleri olmuyor yaşadıkları hayal kırıklığını açık açık ifade ediyorlar. Spartak Trnava maçı öncesinde teknik direktöre mobbing yapma seviyesine geliyorlar. Bazı oyuncular üzerinde etki oluşturmaya çalışıyorlar. Yemekte otururken safınızı belli edin deme cüretini kendilerinde buluyorlar. Karşılaşma öncesinde Turgay Altay, yönetimden haber aldım hoca bırakacak. Hatta tarihi bile kendisine söylenmiş diyor. Statta yine halı var. Bu sefer cenazeyi kesin kaldırırız diyorlar. Ancak maç kazanılınca yine istedikleri olmuyor. Ertesi gün tesislerde Fenerliler yüzünüz gülüyor maçı kazandınız ya diyor" ifadelerini kullandı.
"ANTRENMANLA İLGİLİ İSTATİSTİKLER VE RAPORLAR DIŞARIYA SIZDIRILIYOR"
28 Haziran'dan itibaren verilerin dışarıya sızdırıldığını söyleyen Koç, "Biz bu hocalarla yolumuza devam edemeyeceğimize karar veriyoruz bir şüphemiz var bilgi sızdırıldığıyla ilgili. Cuma günü mesai sonrası Samandıra'ya girilmesin diye bunu yapıyoruz ve girişlerini yasaklıyoruz. Bunu bilerek yaptık, hazırlıksız yakalansınlar diye. Sonra kötü şeyler oldu ve kabul etmekte zorluk yaşıyorum. Neden yaptılar bilmiyorum ama yaptılar. Bu aşmada ayrılacağımızı tebliği etmişiz. Samandıra'ya girişiniz yasak ve 28 Haziran'dan itibaren idman programları veriler idmanlarla ilgili görüntüler ve istatistikler, raporlar ve raporlar dışarıya sızdırılıyor. Kulübün fenerbagçe.org adresinde kendi mail adresine oradan da oradan da dışarıya sızdırılıyor. Bu görüntüler kulübün mülkiyeti. Değişime inanmadılar diyoruz, zamanla köstek oldular diyoruz. Zamanla aleni olarak bu yapıyorlar ve sonra bilgisayarları incelediğimizde bilgilerin dışarı sızdırıldığını görüyoruz. Sonra daha ironik bir durum çıkıyor. Samandıra'daki bilgiler Samandıra'daki hardiske kaydediliyor. Kulubün bilgisayarları içinde. Geçen sezonun maç ve istatistik bilgiler silinmiş ve nedeni sorulduğunda yeterli hafıza yoktu deniliyor. Bugün bir oyuncumuzun geçen Eylül ayı sonunda ya da Ekim başında ya da milli takım arasında oyuncunun performansını nasıldı karşılaştırma olasılığımız yok. Yeterli hafıza yok diye datalar silinmiş. Bütün bunları üst süte koyduğumuz da belki de geç kaldık. Hocayı beğenmeye bilirisiniz zayıf bulabilirsiniz oradan ekmek yiyorsanız aidiyetiniz orayaysa ve elinizden geleni yaparsınız. Arkadaşlarla sıkıntılı bir süreç yaşayacağız. İnanmasan bile elinden geleni yaparsın. Kabul edilemez bir durum. Her zamana her şeyi aynı andan söylemiyorum bakalım ne söyleyecekler. Bunun devamı da var. Bunu burada noktalayalım. Fenerbahçe taraftarı bağırıp çağırırken biz nelerle uğraşıyoruz. Sizin inancınız kaybolursa biz başarılı olamayız. Bizim iyi niyetimizden şüphelenmeyin. Desteğe ihtiyacımız var, desteğinizi esirgemeyin. Çok ihtiyacımız olan kaynak çalışmamalarımıza bu sonuçlardan dolayı başlamadık. Sizden rica ediyorum büyük resmi görün. Neler yaşandığını anlayın. İki maçta top kaleye girse başka şeyler olacak. Uzun vadeli planlarda siz bize inanmazsanız biz başarılı olamayız, siz bize inanırsanız herkesle mücadele ederiz" ifadelerini kullandı.
"SAYGI DUYMASAM ÜYELİĞİNİ İPTAL ETTİRİRDİM"
Müjdat Yetkiner'in kendisine ve oy verenlere küfür ettiğini söyleyen Koç, "Enteresan olay Haziran'da yaşanıyor 4-5 hazirandan 4 ay sonra ne hikmetse bir şekilde gündeme geliyor. Bundan çok farklı teorilerde çıkabilir. Ben küfür etmedim diyor. Volkan olayından sonra kıyım makinesiymişiz gibi gösteriliyor. Maalesef böyle bir ülke. Yalan söyleyene inanılıyor ama doğru söyleyen, doğru söylediğini ispat etmek zorunda kalıyor. Biz böyle bir ülkeyiz. Müjdat hoca konusuna da gelirsek, çok ağır küfürler ediliyor. Ertesi güne geçiliyor, Dereağzı'nda çok ağır ifadelerle bana ve bana oy vermiş kongre üyelerine elinde tespih hakaret ve küfürler savuruyor. Burada veliler de var, altyapıda oynayan çocuklar da var. Bu bize raporlanıyor, ben orada değildim. Velilerden iki tanesi tutanak bile tutuyor. Yollarımızı orada ayırdık, hiç düşünmeden. Ben bu işi kişiselleştirsem Müjdat hocanın futbolculuk olarak yaptığı hizmetlere saygı duymasam üyeliğini iptal ettirirdim. Kızgınlık olabilir, önceki gün oynanan karşılaşmadaki performans nedeniyle öfkelenmiş olabilir, yine de anlayışla karşıladım, kişiselleştirmedim. İşe pedagojik açıdan yaklaştım. Hocanın velilerin, çocukların önünde böyle konuşamayacağını söyleyip görevden aldık. Bir adım öteye gitmedik, kişiselleştirmedik" şeklinde konuştu.
"AATIF VE DİRAR'IN KADRO DIŞI KALMASI"
Aatıf Chahechouhe ve Nabil Dirar'ın kadro dışı kalma sebeplerine değinen Ali Koç, "Aatıf ve Dirar'ı genellersek, disiplinsizlik ve ciddiyetsizlik, vurdumduymaz görüntüler ve sportif açıdan yetersizlik olduğu için kadro dışlı kaldılar. Sonuçlar iyi gitmediği için istemediğim şekilde Samandıra'da ve maç sonu soyunma odasındayım. Gözlemlediğim kadarıyla en kötü günlerde bile bu iki oyuncu en azından benim beklediğim talep ettiğim ruhu yansıtan davranış içindeler. Bilhassa üç büyük takımda futbolcu olan insanların harcadığı mesai ve aldığı maaşlarda en üstteler. Siz ekmeğinizi yediğiniz kulüpte, işler kötü giderken nasıl bu kadar rahat olabilirsiniz. Dirar'ın sebepleri de, mesela milli takımdan geç dönmesi, takım toplantısına katılmaması, mazeretinin geçerli olmaması. Göztepe maçında oynamamasına kızıp hocaya gidip ben tatildeyim demesi. Aatıf konusuna gelecek olursak, Kayseri maçından sonra soyunma odasında basına yansıyan bir konuşma var. Genelde bir konu hakkında bir tarafın lehine haber yapılıyorsa sızdıranlar o taraftan oluyor. Konuştuk soyunma odasında. Neden bu haldeyiz diye. Aatıf da konuştu. Konuştu diye cezalandırmam. Görüşlerini belirtti, 'Takım olamadık, geçen sene de zayıftık ama bu sene daha da zayıfız' dedi. Düşüncesi bu olabilir, saygıyla karşılıyorum. Düşüncelerini belirtti diye ceza vermem. Burada olay, bu iki kişinin takım olmamıza katkı sağlayamaması. Dirar, kadroya giremedi, bu durum Aatıf için kötü oldu. O oynasın diye ciddi anlamda, açık açık lobi yaptı. Hocasına söyledi, arkadaşlarına söyledi. İstediğin olmadığında yine de yapman lazım işini. Bu iki oyuncuyu kadro dışı bırakılması tamamen, takım ruhunun ahengini bozma, disiplinsizlik ve sportif nedenler ve Fenerbahçe'nin ağırlığına uzak davranışlar. sonuçta Fenerbahçe'nin sözleşmeli futbolcuları" diye konuştu.
VOLKAN DEMİREL'İN KADRO DIŞI KALMASI
Volkan Demirel'in kadro dışı kalmasıyla ilgili olarak konuşan Başkan Ali Koç, "Volkan konusunu ayrı tutmak istedim. Bugün anlatacaklarımın sonunda gelinen nokta, dünyanın her yerinde olan şey. Kulüpte uzun yıllar geçirmiş, aidiyet duygusunu daha fazla hisseden ve değişimden rahatsız olan pek çok oyuncu vardır. Ne demiştim pazar günü? Fenerbahçe için Volkan, Ali Koç için Volkan. Fenerbahçe için tartışılmaz, 494 maça çıkmış, 16'ncı senesinde, büyük bölümünde kaptanlık yapmış, Fenerbahçe'yi çok sevdiği için bazen haksız yere deplasmanlarda hakaretler yemiş, Fenerbahçeliği tartışılmayacak bir oyuncu. Bir de Ali Koç açısından Volkan var. Ben ilk tanıdığımda 19-20 yaşlarındaydı. Volkan, kişilik olarak da zaman zaman kızsam da sevdiğim biri. Çok iyi bir baba, çok iyi bir eş. Muhteşem bir ailesi var ve o aile oluşurken ben nikah şahitliği yaptım. İlk ve tek evine gittiğim futbolcu. Çocuklarımın gönlünde bambaşka bir yeri var. Onlar da duyunca çok şaşırdılar. Her anlamda, çok zor bir karardı. Üstüne basarak söylüyorum, ne Comolli, ne de Cocu benim inanmadığım bir kararı bana aldıramaz. Biraz sonra yapacağım açıklamalarda da anlayacaksınız. Cocu'yu eleştirdiler, yerden yere vurdular ve takım böyleyken eleştirilirsin normal. Şimdi Comolli'ye yapılıyor, tüm bunlar bana zemin hazırlıyor aslında.
Son iki sezon Volkan'ın en kötü sezonlarından. Şampiyonluğu pek çok nedenden kaybettik ama bir neden de kaleci performansı. Performansına ve yaşına rağmen ihtiyacımız olduğuna inanarak, değişim sürecinde toparlayıcı bir rol oynayacağını düşündüğüm için kontratının uzatılmasını istedim. Onun hayali var, Fenerbahçe'de 40 yaşına kadar oynamak istiyor. Ben de yapacağı liderliğe inandığım için sözleşmesini uzattık. Sadece kalecilik kariyerinde değil, sonrasında da hizmet etmesini istediğimizi düşündük. Çok eleştirenler de oldu. Sonra kaleci konusunda istenmesine rağmen hamle yapamadık. Finansal Fair Play nedeniyle. Hocamız da, Comolli de inandılar Volkan'a. Büyük bir katkı sağlayacağına inandılar. Birinci kaleci yaptık ilk 6 resmi maçımızda ama iyi başlamadı. İşler iyi gitmedi. Takımımız iyi futbol oynamasına rağmen işler iyi gitmedi. Karar verdik ki, bir kaleci almamız gerekiyor. Elinizdeki parayı ve planları nasıl kullanacağınıza bakmanız lazım. Dolayısıyla işler iyi gitmeyince, transfer yaptık. Volkan, çok iyi bir Fenerbahçelidir. Bilinçli olarak Fenerbahçe'ye zarar vermek istemez ama bence bilinçaltı olarak yeni kadro ve kendisine yakın olan personellerin ayrılmasının ardından ister istemez etkilendiğini düşünüyorum. Volkan, Fenerbahçe için ölüp biten biri. Sonuçların kötü gitmesi de üzerine katkı yapmıştır. Yeni sistem, yeni düzen onda insani bir rahatsızlık yaratmış olabilir. Ama yine de kulübünüz için en iyisini yapmak zorundasınız. Taraftarla bu kadar bütünleşmiş bir oyuncu fazla sahiplenmeden de hata yapmış olabilir. Volkan'dan istediğimiz en önemli isteklerden biri de liderlik yapması, takıma bayraktarlık yapmasıydı. Tersini yapmadı ama beklentimizi de yerine getirmedi. Kendisi de maç sonunda, 'Takım olamadık' deyince, 'Sen ne yaptın?' dedik. Takımı yemeğe çıkardın mı, sportif direktöre gidip bunları söyledin mi? 'Yok rahatsız etmek istemedim' dedi. Öyle olmaz. Bu sene farklı bir düzen başladı. Sabah antrenman, arada 3-4 saat sonra yine antrenman ve dağılıyorlar. Aradaki 3-4 saatte kaynaşmalarını istiyorduk ancak odalarında geçirmişler. Volkan'ın devreye girmesi gerekiyordu kaptan olarak, girmemiş. Volkan'ın kötü sonuçlardan sonra da morali iyice bozuldu. Somut olarak 2 olay yaşandı, bardağı taşıran son damla oldu. Samandıra'dan bir haber geldi ki Volkan, teknik direktör yardımcısının üzerine yürümüş. Samandıra'ya gittik, neler oluyor diye. Anladığımız kadarıyla bir şey de olmuyor. 'Sen bana neden ters bakıyorsun' diye tartışma çıkmış. Sonra el sıkışmışlar tabii ama. O gün oraya gittiğimizde eski futbolcuları bir araya getirip 3 futbolcuyla konuşma yaptık. Dertleştik, sohbet ettik. Orada Volkan, benim kabul edemeyeceğim şekilde tartışmaya girdi. İlk önce bana saygısızlık yaptı, sonra başkan vekilimize. Gördük ki, bir tek kendisi konuşmak istiyor. Bizi konuşturmuyor. 'Kes' dedik uzattı. Sesini yükseltti. Kendi kendime dedim ki, bu cüreti gösteren kıdemli bir futbolcunun diğer futbolcular ve Samandıra'da nasıl bir etkisi olabilir. Sabahki olaya döndüm, yardımcının üzerine yürümesine. Sakin ol dedim, dertleştik. Yaptığı kabul edilemez, 'Nasıl özür dileyeceksin' dedik, onu da yapmadı. Disiplinsizlik, saygısızlık, gidermek için bir şey yapmama ve liderlik görevlerini yerine getirmeme. Bu kararı çok düşündüm, alırken de şahsıma gönlüme dokunan bir karar. UEFA'da da şöyle düşünün birinci kaleci Harun, ikinci Volkan, üçüncü Erten. Finansal Fair Play nedeniyle Barış'ı yazamadık. Harun'a, Allah korusun bir şey olursa kaleye Erten geçecek. Bu riski alarak bu kararı verdim. Transfer döneminde uzatırken duygusaldık belki ama yine o döneme dönsem yine uzatırım sözleşmesini. Dönelim bugüne, dünkü davranışları bugünü belirledi, bundan sonraki davranışları da sonraki günleri belirleyecek. Kimse Fenerbahçe'den üstün değil. Kadro dışı bırakılması, sözleşme feshi demek değil. Bir oyuncuya çok iyi futbolcu, Fenerbahçeli diye başka oyuncudan farklı muamele gösteremeyiz. O çizgiyi aştıysan, saygısızlık yaptıysan sonuçlarına katlanırsın. Sözleşmeli futbolcumuzdur, oturup etraflıca düşünmesi lazım. Vefa konusuna çok önem veren bir kişiyim. Seçim süreci boyuna Alex konusu çok gündeme geldi, jübile geleneğine dönmek isterim. İlk isim de benim için Alex değil, Volkan'dır. Zamanı geldiğinde de yıllar sonra jübilesi yapılan ilk futbolcu olsun isterim. Ayrıca Fenerbahçe'de kaleci antrenörü olarak hizmet etmesini de çok isterim. İnşallah Alex'e de bir jübile yapmak isteriz. Jübile maçlarıyla büyüdüm ben, yeniden başlatmak isterim. İnşallah Volkan da dolduruşa gelmez, kimsenin gazına gelmez. Geçen gün de birisi dedi, Volkan meydan okumuş. Çıksın yönetim söylesin demiş. Dedim, onlar iddia, boş verin. Gazete haberi. -Mış'lı, -miş'li ifadeler. Dolduruşa gelmemek lazım" şeklinde konuştu.
"AZİZ YILDIRIM ÇAĞIRSA, GİTMEMESİ YANLIŞ OLURDU"
Volkan Demirel'in, Aziz Yıldırım ile görüştüğü iddialarıyla ilgili olarak da konuşan Ali Koç, "Volkan'ın Aziz Yıldırım ile görüştüğü öne sürülmüş. Olabilir, bilmiyorum. Ama başkanımız kaç yıl başkanlık yaptı. Olabilir, çağırdıysa gitmemesi kötü olur zaten. Bizim sorunumuz, kapalı kutu olmamız. Arka planda gazetecilerle kulis yapmıyor olmamız. Böyle bir olay olduysa da Volkan'ın gitmemesi yanlış olur. Ama inşallah tez zamanda Volkan aramıza döner. Konunun Aziz Yıldırım ile alakası yok, önemli olan Volkan'ın kendine yakışan şekilde kaptanlığı yapması" açıklamasında bulundu.
"HOCAMIZIN TARTIŞILMASI NORMAL"
Alınan sonuçlar nedeniyle Phillip Cocu'nun tartışılmasının normal olduğunu belirten Ali Koç, "Hocamızın tartışılması da normal. Ben de gece yatarken bir taraftar olarak ve bu sorumluğu taşıyan bireylerden biri olarak ya da çocuklar okula gittiğinde arkadaşlarıyla sorun yaşayan bir baba olarak tabii ki görüşüyorum. Arkadaşlarımla istişare ediyorum, evet kötü başladık. Hazırlık maçlarında oynadığımız futbol lige yansımamış. Ama iyiye gittiğimizi düşünüyorum. Benim için en kolayı herkesin istediğini yapmak. Ersun hocayı getirdim derim, siz istediniz derim. Ama kulüp böyle yönetilmez. Ersun hocayla uzun vadeli proje yapabileceğimizi düşünmüyorum. Bize son senelerin en rahat maçlarını izletmişti ama yine de olmayacağını düşünüyorum. Biz bir değişim için yola çıktık ve hala inanıyorum. Devre arasına kadar bir şey yapmayı düşünmüyorum. En kolayı hoca değiştirmek olur, ama yapmayacağım. Hocalarımızla da konuştum, Burası Türkiye. Balkanlardan gelenler başarılı oluyor çünkü ortaya duygusal zeka koyuyorlar dedim. O da çok çalışıyor. Zaman zaman biz de tercihlerini sorguluyoruz ama bugün bu durumu hocaya bağlamak yanlış olur. Ben ve arkadaşlarım Arsene Wenger'le Tayfun'la konuşmadık. Hocayı öneriyorlar mesela bir mail geliyor, cevap bile vermiyoruz. Ama ertesi gün gazetelerde çıkıyor, Can Gebetaş Fenerbahçe'de diye. Daha açık olacağız tabii ki ama hadsizlik yapan, emeği görmeyen insanlar da var. İlerde onlar hakkında da konuşacağız. Bir gün Arsene Wenger geldi, maç izledik konuştuk sohbet ettik. Hop, haberi çıktı. Kim istemez Arsene Wenger'i ama bir düşünün şartları, onun aldığı teklifleri. Diğerleriyle ilgili de yorum yapmayacağım, çünkü görüşmedik kimseyle.
Onur'un da Damien'ın da lobisi yok. Gün içinde görüştüğü gazeteci arkadaşları yok. Olmasın da zaten benim için bu daha iyi. Benim bir düzen var, o insanlarla sık sık görüşme içindeler. Bir PR yapıyorlar görüşüyorlar tabii ki. Mesela ben bir taraftara terbiyesiz demişim, anladık, açıkladık diyorum. Ama yok. Taraftarlara da söylüyorum, siz durup çekip bunu sosyal medyaya veriyorsanız siz de iyi bir şey yapmıyorsunuz. Bağışıklık sistemi bozulunca bir şeyler çıkıyor, çoğalıyor. Bizim bir düzenimiz var. İstemediğimiz insanlarla yollarımızı ayırdıkça içerdeki arkadaşlarımızı da yıpratmak istiyorlar. İş öyle bir noktaya geliyor ki, fitne, iftira... Ben de kızıyorum Damien'a. Mesela takımlaşma konusunda daha sert önlemler alınmalı. 6 hafta önce söyledim sorunlar var diye, hareketlenmesi zaman aldı. Duygusal zeka vs. birçok şey söyledim. Ama bütüne baktığımızda uzun vadede hiçbir şey değişmedi. Hırsız diyorlar, bir insanı hırsızlıkla suçlamak çok ağırdır. Ama gelin, hepsini gösterelim. Haddini aşan isimlere söylüyorum. Bu saldırılar aslında Damien'a falan değil, bana. Taraftarımız yanımızda dursun, ben mücadele ederim. Beni tek zayıflatan şey taraftarlarımızın arkamızda olmaması. Hepsine de teşekkür ederim, destek olanlara da samimi şekilde eleştirenlere de" dedi.
"HOCA DEĞİŞİKLİĞİNİN FAYDASINI GÖRMÜYORUM"
Son birkaç maçta oynanan oyundan memnun olduğunu belirten Koç, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Bizim ülkemizde, biraz nezaket ve naiflik gösterirsen onu suiistimal edebiliyorlar. Bizim felsefemiz, kendine yapılmasını istemediğin şeyi, başkasına yapma. Ama kuyruğumuza basarsanız gerekeni yaparız. Biz sportif başarı için geldik. İşimiz zor, kur artışları bizi çok etkiledi ama bu camia için inanılmaz fedakarlıklar yapıyoruz. Hata da yapıyoruz, hatalarımızdan ders de alıyoruz. Dönmesini de biliriz ama bazı kırmızı çizgilerimiz var onları da test etmeyin deriz. Şu an için hoca değişikliğinin faydasını görmüyorum. Son birkaç maçın ardından da iyi yolda olduğumu düşünüyorum. İnanmaya devam."