Futbolun ego mühendisleri: Euro 2016'nın çılgın teknik direktörleri

Turnuvanın teknik direktör raporu... Her biri birer ego mühendisi... Çoğu kendilerinden katbekat fazla maaş alan futbolcuları yönetiyor. / CNN TÜRK Spor ServisiFatih Terimi kendi cümlelerimizle anlatmak doğru olmayacaktır. Dışardan nasıl bakıldığını anlamak için Herald Sun gazetesinden alıntı yapalım. İmparator olarak bilinen Fatih Terim üçüncü kez Türkiyenin başında. Euro 96 devrimi hiç unutulmayacak bir başarı olarak hala konuşuluyor. Eski usül motivasyon tekniği olan Terim, oyuncularını büyük bir savaşa hazır hale getirecek en özel teknik adam. 2011'den beri Milli Takımda. Soğukkanlı, hesap kitap yapan, taktisyen bir adam. Takım disiplini üst düzeyde defansif bir ekip yarattı ve buraya getirdi. Sonradan gelmesine rağmen Arnavutluk'a gönülden bağlı. Şimdiden bir Arnavut efsanesi ve bizzat Cumhurbaşkanı tarafından vatandaş olması teklif edildi. İlk geldiğinde 2012 elemelerinde sonuncu oldu. 2014 elemelerinde sondan ikinci bitirdi. Avrupa'da oynayan adı pek duyulmamış Arnavutları da takıma kattı ve başarıya gitti. Torino Udinese gibi takımları yönetti. Fransa'nın fiziki açıdan kuvvetsiz forvetlerine uygun bir sistem buldu. Takımı bununla, hızla başarıya taşımak istiyor ama Fransa 2 yıl sonra ilk maçına turnuvada çıkıyor. Şu an en büyük favoriler ama bu Deschamps'ın hoşuna gitmiyor çünkü o eski takımlara ve bahislere bakılmasını istemiyor. Onun için en doğru tabir Romanya'nın Fatih Terim'i olur. Üçüncü kez milli takımın başında. Romanya'da oyunculuk ve koçluk kariyeri efsane statüsünde. Steau'nun altın yıllarında Kupa Galipleri kazandı. Teknik direktör olarak da Süper Kupa. 93 yılında Romanya'nın başına geçip harika yılları başlattı 94 Dünya kupası, Euro 96 ve 98 Dünya kupasında takımını gruplardan çıkarttı. 2006'da bıraktığını açıkladığı teknik direktörlüğe milli görev için geri döndü. Kariyerinde her seviyede takım çalıştırdı ve bir türlü büyük başarı sağlamadı ama hala takım bulabiliyor hatta İsviçreyi çalıştırıyor. En olumlu tarafı atak futbolundan vazgeçmemesi. 2014 yılında başına geçtiği İsviçreyi de daha heyecan verici futbol oynayan bir takım yaptı. Amca lakaplı Hodgson bundan sonra nasıl anılacağını zaman gösterecek. Leicester'in başarısından etkilenip sürprizlerden oluşan bir kadro kurdu. Hala atakta çözüm bulamıyor ve kadroya uygun formasyon sağlanmadı. Yılmaz Vural'ın İngiltere şubesi! 19 farklı takım çalıştırdı ve çoğu orta sıra dünya takımları. Finlandiya, İsviçre, Arabistan ise ülke takımları. Capello'nun her anlamda batırdığı Rusya can yeleği olarak Slutsky'ye sarıldı. Takıma büyük bir enerji verdi ve Ruslar artık bambaşka oynuyor. CSKA ile 2009'dan bu yana süren bir macerası var. Orada takım savunması rolünü buraya uygulamaya çalışıyor ve bunları para almadan yapıyor. Gerçek bir milliyetçi teknik adam bu isim. 5 maç yaptı hepsini kazandı. CSKA ile kontratı da devam ediyor. Turnuvaya damga vurabilecek karakter işte burada. Kozak çok ateşli ve yerinde duramıyor bile. Takımı bu şekilde ateşliyor. Hızlı kadronun avantajını bekle vur taktiğiyle ölümcül hale getirmeye çalışacak. Çok büyük seviye tecrübesi yok ama ülkesi adına bir ilki başarmış bir adam olarak hatırlanacak. Yıldızı Bale'in haftada kazandığı için bir yıl çalışan bir teknik adam Coleman. 2012'de Galler'in başına geçene kadar, teknik adamlık kariyeri serbest düşüş yaşıyordu. Bale'in onun zamanında yaşıyor olması en büyük şansı ama takımda yarattığı ruh da takdir edilecek cinsten. Adanaspor'dan Dünya Şampiyonluğuna uzanan yol ancak filmlerde görünür ama bu gerçek. Löw bu turnuvada en büyük favori olan takımlardan birinin başında ve artık yeni isimlerle yeni bir başarı elde etmesi gerekecek. Dünya şampiyonu olan teknik adam önemli bir sınav verecek. Shamrock Rovers bir zamanlar Avrupa Ligi'ne katıldığında herkes şaşırmıştı. Kuzey İrlanda da bugün burada ve yine herkes şaşkın. İkisini de O'neill başardı. Kariyerinde çalıştırdığı üçüncü takım Kuzey İrlanda ve peri masalından da fazlası için takımının başında. İngiltere Premier Liginde yıllarca çalıştı. 2013 yılında İrlandanın başına geçti ve 2016ya katılma sürecini kendisi yürüttü. Takımı Play-off sonucu Fransaya sokmayı başardı. Galller'de olduğu gibi burada da antrenör değil forvet işi belirleyecek ama Nawalka da boş değil. 2013'te geldi, pozisyon üreten bir takım yarattı. Lewandowski bundan çok fayda sağlıyor. Çift forvet oynatan nadir hocalardan. Dinamo Kiev'in efsanesi ve Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu getiren adam. 2012'de üçüncü tercih olarak geldi. Çok fazla sevildiği söylenemez. İspanyanın gösterişsiz ama kazanan futbol adamı bu sene de ülkesinin başında ve takip zaferi ile Avrupa Şampiyonu olmaya çalışacak. Kariyerinde bir kere ülkesi dışına çıktı ve orada da Yeniköy Kasabı ilan edildi. Bu da ancak Türkiyede yaşanabilirdi. Del Bosque Dünya Kupası hezimetine rağmen hala takımın başında ve bu sene risk alarak şampiyonaya gidiyor. Almadığı yıldızlar son yıllarda Avrupa Futboluna damga vurmuş ya da vurması beklenen isimler. Eleştiriler onun için bu kez turnuva başlamadan ortaya çıktı ama tecrübesi her şeyi yenebilecek güçte. Vrba, Çeklerin son yıllarda kendi üretimi olan en iyi teknik direktörü. Özel hatırası Viktoria Plzen takımını Avrupa kupalarına sokacak seviyeye getirmesi. Vrba yeni nesil teknik adamlara güzel bir örnek. Oldukça hareketli ve oyuncularıyla birebir iletişimi çok kuvvetli. En belirgin özelliği takıntılı bir adam olması. İlk 11 konusunda çok muhafazakar ve tercihlerinde sürpriz görmek çok olası değil. Ante Cacic Hırvatistanda çok da mutlu olunan bir tercih değildi. Kovac gibi sevilen bir karakterden sonra Cacic çok tartışılan bir karar oldu. Geçmişinde önemli bir başarısı bulunmuyor. Bu oyunculuk kariyeri için de geçerli. Dinamo Zagrebte kısa süreli başarıları dışında önemli bir tecrübesi yok. Turnuva öncesinde dikkat çeken adımı ise Ante Coric, Marko Rog, gibi henüz resmi maç tecrübesi bulunmayan genç yetenekleri kadroya katmış olması. Turnuvanın en genç teknik adamlarından birisi Marc Wilmots belki de dünyaya hükmedecek bir nesil ile güzel bir rüzgar yakaladı. Wilmots tırnaklarıyla kazıyarak bu noktaya gelirken bu neslin gelişimine bizzat tanık oldu. Önce 2009da Advocaatın yardımcısıydı, sonrasında Leekense yardım edip sırasını bekledi. 2012 yılında artık onun sırası gelmişti. İlk eleme deneyiminde takımı Dünya Kupasına soktu ama orada başarılı olamadı. Artık sürpriz değil favoriler ve bu da baskıyı biraz daha fazla arttırıyor. Baskının artmasını istemediği için Biz favorilerin çok uzağındayız demeyi tercih ediyor. Yeni neslin en iyi isimlerinden birisi ve sıkı İtalya futbolunun son yıllardaki tek güzel yanı. Juventus ile harikalar yarattıktan sonra 2014 Dünya Kupası için İtalyanın başına geçti. Şimdi Avrupa Şampiyonası için direksiyon başında ve bu onun son Milli Takım turnuvası zira seneye Chelseanin dümenine geçecek. Conte de riskler içeren bir kadro seçti ve kendi imzasını atmayı hayal etti. Görevi en sabit teknik adamlardan birisi Erik Hamren. 2009 yılından bu yana takımın başında ve başarısızlıklar onun koltuğunu sallandırmıyor. 2014de Dünya Kupasını kılpayı kaçırdılar ama bu kez, İbrahomivicin özel çabasıyla Fransada yer aldıklar. Eleştiriler onu işaret etse de o işine devam ediyor ve kupadan sonra da başarısına bakmadan görevinde kalmayı sürdürecek. Portekizden Yunanistana çok erken yaşta giden ve başarılarına orada devam eden Santos, Yunanistan Milli Takımı görevi de dahil tüm tecrübeyi alıp 2014te memleketine döndü. Paulo Bentonun oyuncularla kabusa dönüşen ilişkisi az kalsın Euro 2016ya katılmamaya mal olacaktı ki Arnavutluk yenilgisi korkulu rüyaları sona erdirecek hamleyi beraberinde getirdi. Bento gitti Santos geldi, Portekiz zor da olsa Fransaya adım attı.Portekizle 17 maça çıktı santos ve bunların 11ni kazandı. Beraberliği yok 6 mağlubiyeti var. İsviçreli orta saha oyuncusu olan Koller 2011 yılında Avusturyanın başına geldiğinde herkes şoka uğramıştı. Çünkü Koller son iki yılını sadece kendini geliştirmeye adamış ve hiç takım çalıştırmamıştı. İtalyada ve Almanyada aldığı derslerde ödevini iyi yapan Koller Avusturyaya büyük bir heyecan yaşatacak başarıyı elde etti. Takım ilk kez bir şampiyonaya elemelerden katıldı ve bunu Euro 96de isviçrenin kadrosunda yer alan Koller yaptı. İşte turnuvanın en heyecan verici takımı ve onların garip iki adamlı modeli. Lars Lagerback geçmişte olduğu gibi patronluk koltuğunu başkasıyla paylaşmayı tercih ediyor. Lagerback oldukça tecrübeli, 3 Avrupa Şampiyonluğu, 2 Dünya Kupası gördü. Şimdi bunların hiçbirini görmeyen İzlandalılara Avrupa Şampiyonasını gösterecek. Hallgrimsson ise turnuvadan sonra artık tek adam olarak yoluna devam edecek. Macaristan da turnuvanın sürpriz takımlarından. Storck U-20 takımının başındayken bir anda Dardainin elemelerin bitimine 4 maç kala kovulmasıyla A takıma yükseldi. Macaristanın 44 yıllık özlemini sona erdirdi ve zoru başararak Fransaya geldi. Hatırlatmakta fayda var. Kendisi hala geçici teknik adam görevini sürdürmekte. Yani geleceğine takımı ne kadar motive edebileceği karar verecek.