Türkiye'de markalaşan coğrafi işaretli ve geleneksel ürünler
Türkiye'de, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen 347 coğrafi işaretli ve geleneksel ürünlerden bazılarını sizler için derledik.
Haberin Devamı
Ayvalık Zeytinyağı
/

Altın sarısı renkte, hoş kokulu, yüksek aromalı, kimyasal ve duyusal özellikleri çok İyi olan ve Ayvalık-Edremit yağlık zeytinlerinden üretilen zeytinyağı.
/

Bölge ürününü farklı kılan etmen toprağın mineral yapısının klorofil ile buluşan elverişli fotosentezi, Madra ve Kaz dağları ile yaratılan hava akımları ve 10 Aralık-5 Ocak tarihlerindeki olgunlaşma devresi sırasında kıvam yoğunluğunu mümkün kılan 5-6 C ısı ile don ve kırağıyı önlemesi (Bölge faktörü nedeniyle ortalama 1 yıl olan dayanıklılık süresinin genelde 19-24 aya çıkarması), yağ asidi konusundaki kıvamının duyusal algılama yöntemiyle tadım yapılabilmesidir.Zeytinyağı üç türdür: Naturel Zeytinyağı, Rafine Zeytinyağı ve Riviera Zeytinyağı.
Haberin Devamı
Soğanlı Bez Bebekleri
/

Soğanlı Köyü'nde 60-65 yaş arası kadınların günümüzde de giydiği yöresel kıyafetlerin, 20-70 cm. boyunda, 1 cm. eninde tahta ve saç iskelet üzerine giydirilmesi ile hazırlanan bez bebeklerdir.
/

Ürün tamamen yerel özelliklere sahip çeşitli motif ve pullarla süslenmekte ve el işi üretim tekniğiyle hazırlanmaktadır. Soğanlı bebeği, ağaç ve çember iskelet üzerine havlu parçaları ile desteklenerek, pazen, basma, patiska ve tülbent ile siyah yün ip veya orlondan örülmüş saçla, baş kısmı aynı kumaşlardan kutnu, kadife ve tülden dikilmiş, şalvar, elbise, işlik, önlük, entari ve gelinlik giydirilerek ve elinde mini su testisi, tahta kirmen, mini bebek, tahta yaba veya kolunda kolçak ile süslenir. Renkli ispirtolu kalem, asetatlı kalem veya batik boyası ile yüz hatları çizilir. Üzerinde motiflerle süslenmiş etek, entari ve tül gelinlik olan Soğanlı Bebeği üç farklı boyda imal edilir:
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

1. Küçük Boy: 20-25 cm. arasında dimili (şalvar) ve etekli bebek,2. Orta Boy: 25-30 cm. arasında dimili (şalvar), fistanlı (etek), önlüklü (dizli), kirmenli, testili, yabalı ve mini bebekli bebek.3. Büyük Boy: 35-40 cm. arasında ve 70 cm'lik dimili (şalvar), fistanlı (etek), önlüklü (dizli), kirmenli, testili, yabalı ve mini bebekli bebek.
Maraş Biberi
/

Toz, pul (yaprak) ve pul (isot) biber yapımında kullanılan, meyveleri konik yapılı, ince etli, kurutulmaya elverişli, tek yıllık bir bitkidir. Su tutma kapasitesi iyi, ağır olmayan toprakları sever. Tuzlu toprakları sevmez.Meyve konik şekilli, uç kısmı sivri yada küt olabilmektedir. Meyve körüksüz, yüzeyi pürüzsüz ve düzgündür. Meyvenin sapla birleştiği kısım genelde düz, bazen tümsek, enine kesiti ise genel olarak oval bir şekil gösterir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Ekimi, Şubat - Mart aylarında doğrudan tarlaya elle serpme veya mibzer ile yapılır. Bitkisi 60 cm civarında boylanır, yaprakları oval, rengi yeşil, yaprak uzunluğu 60-90 mm., yaprak genişliği 30-50 mm. arasında değişir. Çiçeklerde taç yapraklar beyaz renkli, olgun meyveler kırmızı, olgunlaşma öncesi meyve rengi ise yeşildir. Meyvenin daldaki pozisyonu ise sarkık yatay veya karışık olabilmektedir.
/

Kırmızı olgun meyvelerin hasadına ise ağustos ayında başlanır. Mevsim şartlarının uygunluğuna bağlı olarak 2 veya 3 kırım hasat yapılır. Yaş olarak verimi dekar başına 2-3 ton arasında değişir. Kurutulduğu zaman yaş ağırlığının % 75-80 ini teşkil eden suyu kaybeder.Meyvenin ölçülebilen özellikleri şu şekildedir: Meyve boyu 60-115 mm, Meyve eni 25-35 mm, Et kalınlığı 1,2 - 1,6 mm, Meyve ağırlığı 8-14 gr.'dır. İşlenmiş kuru biberin renk değerleri 60-155 arasındadır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Kahramanmaraş Oyma Çeyiz Sandığı
/

Kahramanmaraş'ta üretilen oyma çeyiz sandıkları oyma el işlemesi ve malzemesi ile diğer yörelerden farklılaşmaktadır. Kahramanmaraş Oyma Çeyiz Sandığı ceviz ağacından yapılır. Ceviz ağacının nemli (yaş) olmaması için ilk önce kurutulur. Kahramanmaraş Çeyiz Sandığı 4, 6 ve 8 köşeli ve genellikle 100-52-63 (uzunluk-genişlik-yükseklik) santimetre ebatlarda üretilir.
/

Kahramanmaraş’ta 1980’li yıllara kadar sandığın kenarlarını birleştirmede kırlangıçkuyruğu tekniği kullanılmıştır. Daha sonra makine ile birleştirme yapılmaya başlanmıştır. Kahramanmaraş Oyma Çeyiz Sandığı üretiminde mercimek tutkalı denilen reçine ve kemik tozu karışımından yapılan tutkal kullanılır. Kahramanmaraş Oyma Çeyiz Sandığı oyma motifleri ve şekilleri tarihsel olarak çeşitlilik göstermektedir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Antep Kutnu Kumaşı
/

Antep Kutnu Kumaşı, Gaziantep’te yüzyıllardır üretilen ve kullanılan genellikle çözgü sateni veya bez ayağı örgü ile dokunan, boyuna çizgili desenlerden oluşan bir tür atlas kumaştır. Çözgüsü ince ipek, atkısı pamuk ve ipek karışık atılmış, çoğunlukla yollu bir kumaştır. Zamanla çözgüsü suni ipek (floş) iplik, atkısı pamuk iplik kullanılmaya başlanmıştır.
/

Kumaşın atkı sıklığı ve çözgüsüne göre:- Çözgü tel sayısı 4000-5000 arası olan, örgüsü atlas saten olan kumaşlar “kutnu kumaş”,- Çözgü tel sayısı 3000-4000 arası olan; örgüsü bezayağı, düz çizgili bağlama batik motifli olan kumaşlar“meydaniye kutnu kumaş”, - Çözgü telsayısı 2000-3000 arası olan; örgüsü bezayağı,düzçizgili ve bağlamalı batik tekniği ile kendiliğinden oluşan desenli kumaşlar, “alaca kutnu kumaş” olarak adlandırılmaktadır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Maraş Dondurması
/

Maraş Dondurması, Kahramanmaraş ili sınırları içinde yetişen kekik, keven, sümbül ve çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin sütleri, salep ve dondurma ustalarının mahir elleriyle yapılır.
/

Maraş Dondurması, rivayete göre, Osmanlı döneminde, saraylarda “karsambaç” adı verilen bir tür buzlu tatlının uzantısı olarak keşfedilmiştir. Yörede Maraşlı Osman Ağa diye bilinen ve Osmanlı saraylarına ve asil konaklarına yabani orkide (salep) satan bir esnaf, bir gün satış bittikten sonra artan salebi, şeker ve süt karışımı olarak kara gömer. Ertesi gün baktığında, salebin kıvamındaki değişiklik dikkatini çeker; süt, salep ve şeker karışımının yoğunluk kazandığını ve sakız gibi uzadığını görünce, farklı bir lezzet olduğunun farkına varır ve kendi çevresinde birçok kişinin bu yeni bulunan gıda maddesini tadıp beğenmesi ile “salepli karsambaç” olarak fazlası ile talep gören Maraş Dondurması doğmuş olur.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Maraş Dondurması, Türkiye’de üretilen dondurmalar arasında, nispeten düşük hacim genişlemesi, kendine özgü hoş lezzeti (tat ve koku) ve aroması, özlü, biraz çiğnenebilen elastik (sert, esnek) tekstürü, homojen parlak beyaz rengi, erimeye karşı dayanıklı olması ve düşük sıcaklıkta ( -18 °C ve/veya altındaki sıcaklıkta) niteliklerini uzun süre muhafaza etmesi ile farklılaşmaktadır. Bu lezzetli süt ürünü şehrin adı ile özdeşleşerek adeta sembolü haline gelmiş, Türk tatlı kültüründe çok önemli bir yer edinmiştir.
/

Maraş Dondurması, kendine has özelliklerini ancak Kahramanmaraş yöresi içinde üretilen keçi sütü kullanıldığı takdirde kazanabilmektedir. Zira anılan keçi sütünün esas nitelik ve özellikleri Kahramanmaraş yöresine özgü doğal unsurlardan kaynaklanmaktadır. Maraş Dondurması sadece keçi sütü, salep ve şeker kullanılarak imal edilmektedir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Antep Fıstığı
/

Antep Fıstığı 7.2°C'nin altında çeşitlere göre değişmek üzere 600-1050 saat arasında soğuklama gereksinimi ister. Yeteri kadar düşük sıcaklık bulamadıklarında, gözler düzgün ve çok sayıda açılamamaktadır. Yaz aylarının sıcak, kurak ve uzun bir dönem almasını ister ve çeşitlere göre değişmek üzere 3200 gün ve 4200 gün toplam sıcaklık ister. Toprak yapısı olarak Antepfıstığı derin kumlu-tınlı bünyede ve kısmen kireç ihtiva eden topraklarda gelişmektedir. Yoğun yetiştiriciliğin yapıldığı bölgelerde yapılan çalışmalarda toprak yapısı %85 tınlı, tuzsuz, pH 8.1 - 8.7 arasında organik madde üst toprakta %1.4 ila 2.5 arasında, toprak derinliği 8-10 arasında olduğu bitki besin maddelerinde N, P, Fe, Zn ve Mn'nin toprakta bitkinin kullanılacağı miktardan az yada alınamayacak formda tutulduğu belirtilmektedir. Su ihtiyacı olarak 750 mm 800 mm arasında yıllık su tüketimi mevcuttur. Aşırı nem oranını sevmez.
Kars Kaşarı
/

Kars Kaşarı'nın üretildiği coğrafi alanda sığır yetiştiriciliği birçok bilimsel çalışmada vurgulandığı üzere mera yetiştiriciliğine dayanmaktadır. Bu topraklarda irtifaya bağlı olarak havanın da geç ısınmasıyla, ilkbahar karakteristikleri Mart ayında değil gecikmeli olarak Mayıs ayı sonrasında görülmekte, böylece Temmuz ayı ortalarına kadar Kars ve civarı yağışlı ve serin bir mevsim karakteri göstermektedir. Bu klimatik koşulların sonucu olarak, alanın tanımlayıcı özelliklerinden alpin çayırlarının oluşmasıyla yörede beşeri ve ekonomik yaşamın temeli mera tipi büyükbaş hayvancılık için çok uygun koşullar meydana getirmektedir. Belirtilen coğrafyada yaylalarda vejetasyon Türkiye’nin geneline göre geç başlamakla birlikte, uzun sürmekte ve geç sonlanmaktadır. Özellikle bölge bitki vejetasyonunun olduğu yaz aylarında düşük sıcaklığa sahiptir ve yazın yağışlı geçmesi, yükseklerde havanın serin oluşu, bitki örtüsünün meralarda gür ve uzun ömürlü olmasına ve daha geç kurumasına neden olmaktadır. Bu durum iklimsel olarak bölgeyi etrafındaki diğer illerden ayırmaktadır. Olgun peynir sınıfında yer alan Kars Kaşarı bir dağ kaşarı olup, üretim süreci zaman içerisinde değişime uğramamıştır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Taze Kars Kaşarı kalıptan çıktığı gün beyazımsı bir renkte iken, bir hafta içerisinde kabuk bağlayarak sarımsı bir renk almaktadır. Taze Kars Kaşarının kesit yüzeyi beyazımsı bir renkte ve tadı hafif tuzlu yavan ve süt tadını andırmaktadır. Eski Kars Kaşarı'nın kabuğu grimsi bir renk almakta ve kesit yüzeyi sarımsı krem renginde olmaktadır. Olgunlaşma (eskime) süresi uzadıkça yapısı sertleşir. Eski kaşarda proteoliz, glikoliz ve lipolizin etkisiyle kendine has yoğun bir aroma oluşur. Lezzeti hafif tuzludur ve ağızda kolayca dağılmaktadır. Kıvam olarak, ihtiva ettiği su oranı az olduğundan sertçe tanımlanır. Strüktür olarak kesit yüzeyinin düz ve pürüzsüz olması gerekir.
Diyarbakır Karpuzu
/

Citrullus lanatus türüne ait olan ve irilikleri itibariyle dünyaca meşhur olan Diyarbakır Karpuzları yuvarlak-oval şekilli, alacalı karpuzlar sınıfına girmektedir. Diyarbakır'da, Sürme, Pembe, Beyaz Kış, Kara Kış ve Ferik adları ile tanınan tiplerin eskiden yaygın olarak yetiştirildiği bilinmektedir. Ancak günümüzde bu çeşitlerden sadece Sürme yetiştirilmektedir. Sürme çeşidi Diyarbakır Karpuzları arasında en iri olan çeşittir. Bu çeşide ait meyve şekilleri; yuvarlak ve oval şekillerde olabilmektedir. Dış kabuk rengi parlak olup, yeşil zemin üzerine uzunlamasına koyu yeşil geniş dilimler halinde çizgili bir görünüme sahiptir. Bu çizgiler muntazam bir görünümde olup zemin rengine göre oldukça koyu bir tondadır. Meyve ağırlığı ortalama 20-30 kg, gelmektedir. Tipik yetiştirme usulü (kuyu karpuzculuğu) ile yetiştirildiğinde 50-60 kilo hatta 75 kilo kadar iri meyveler elde edilebilmektedir. Meyve kabuğu oldukça sert ve kalındır. Meyve kabuk kalınlığı 2-3 cm olup, beyazımsı renktedir. Meyve et rengi kırmızı renkte olup oldukça tatlıdır. Meyve eti lifli yapıda olup bol miktarda su içermektedir. Meyvede suda çözülebilir kuru madde miktarı (SÇKM) ortalama %10 olup bu oran arazi ölçümlerinde daha da yüksek değerlere çıkmaktadır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Rize Bezi (Feretiko El Dokumaları)
/

Ürünün hammaddesi kendir ipliğidir. Kendir ipliğinin tabii rengi mat ve koyudur. İstenirse ağartılarak beyazlatılır. Kendir ipliği esas itibariyle tek kat ve bükümlü bir özelliğe sahiptir. Günümüzde çeşitlendirilip renklendirilmektedir.
/

Kendir bitkisinin özellikleri: Gri, sarı, düz, mat, lif demetleri ketenden daha uzun ve kabadır. Demet uzunluğu 2 metreye kadardır. Lif uzunluğu 1,5 cm ile 4,5 cm arasındadır.Bitkisel lifler arasında en çok sağlamlığa sahiptir. Çürümez, elastikiyeti azdır. Yakma deneyi sonucu selüloz kokar, mikroskopta görüntüsü keten ile aynıdır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Kendir bitkisi Rize ili genelinde yetiştirilir. Kuvvetli topraklar (humuslu-kumlu), yağışlı bölgeler, nemli iklim, bitkinin yetiştirilmesinde en önemli etkendir. Türkiye’de özellikle Rize merkez ve ilçelerde yağış ve iklim uygun olduğundan dere boyları, humuslu ve kumlu topraklı olan yerlerde yetişir. En iyi kendir bitkisinin Rize'de yetişmesinin nedeni havalar yağışlı, nemli, çok güneşli gün sayısının 100 gün civarında olması nedeni ile kendir bitkisi liflerinin nişastalaşmasına zaman kalmadığındandır. Bu nedenle lifler yumuşak ve incedir. İplik yapımında aranan tüm özellikleri kesintisiz taşımaktadır.
Osmaniye Yer Fıstığı
/

Yer fıstığı; tohumlarında, %45-60 oranında yağ, %20-30 oranında protein, %18 oranında karbonhidrat, vitaminler ve madensel maddeler içeren, özellikle yağ sanayi ve çerez yapımında, sapı, kuru ot ve kabuğu çeşitli şekillerde değerlendirilen bir baklagil bitkisidir. 32 türü tespit edilen yer fıstığının bir kısmı tek yıllık, bir kısmı çok yıllıktır. Yer fıstığı meyvelerini toprak içerisinde oluşturan baklagillerden tek yıllık bir yağ bitkisidir. Türkiye'de verim dünya ortalamasının 2 katından daha fazladır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Yer fıstığı kazık köklü bir bitkidir. Bir bitkiden 600-1000 adet çıkan çiçeğin %60-75'i döllenerek ginoforları oluşturur. Bunların da %8-13'ü toprak içine girerek meyve oluşur. Meyveler çiçeklenmeden yaklaşık 60 gün sonra oluşur. Meyve boğumları 1-4 dolayındadır. Kabuk oranı %20-40 arasındadır. Meyve içinde 2-4 adet tohum oluşur. Kabuk kırışıklıkları derin, lifleri kısmen sıyrılmış, renkleri kremden açık kahverengiye kadar değişen, iri veya orta boyda, zayıf kabuk dokulu, tohum zarları açık kahverengiden koyu kahverengiye kadar değişen tipte yer fıstığıdır.
/

Yer fıstığı tohumu, tohum kabuğu ile kaplanmış iki adet kotiledon ve bir adet embriyodan oluşur. Ağırlık esasına göre kotiledonlar yer fıstığı tohumunun ortalama %93'ünü oluştururken bu oranlar tohum kabuğu ve embriyo için sırasıyla %4 ve %3 kadardır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Kars El Halısı
/

Bu tip halılar madalyon kompozisyonludur. Madalyonun içinde stilize edilmiş bitkisel, kuş ve ejderha motifleri ile geometrik, çengel, ok, koç boynuzu motifleri kullanılmıştır. Kırmızı ve tonları, lacivert, yeşil ve tonları, beyaz, sarı kahve ve tonları ile naturel (koyunun sırtından alındığı gibi siyah, kahve, boz, krem vb. gibi) renkler en çok kullanılan renklerdir.
Kayseri Pastırması
/

Pastırma; sığır etinin belli işlemlerden geçirildikten sonra çemen ile kaplanmasıyla oluşan yiyecektir. Özel kurutma ve renk aldırma işlemlerinden geçirilmelidir.Başka yerlerde olmayan Kayseri'ye has yıl boyunca her yönden gündüzleri sıcak, geceleri serin esen rüzgar pastırmanın uygun şekilde kurumasını sağlar.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Kayseri'deki yer altı sularında belirli oranda bulunan nitrat maddesi sayesinde pastırma kendine has kırmızı rengi doğal olarak sağlamaktadır. Pastırma etleri bu suda tuzlama aşamasından sonra bolca yıkanır. Bu yıkama su dolu kaplara batırmak ve çalkalamak suretiyle yapılır.Pastırmalık sığır etleri, bu iş için özel olarak eğitilmiş pastırma ustaları tarafından karkas etlerden dikkatli şekilde sökülür. Sökülen pastırmalık etler, ustalar tarafından düzeltildikten sonra tuzlanır.
Tokat Kebabı
/

Tokat yöresinde yapılan “Tokat Kebabı”, adını yıllardır Tokat ilinde kendine has üretim yöntemiyle yapılmasından dolayı almaktadır. Tokat ve çevresinde ticari bir ürün haline gelmeden önce bağ evlerinde özel günlerde yapılan Tokat Kebabı, malzemelerini oluşturan gıda ürünlerinin kendine has üretim yöntemine göre bir araya getirilip, şekillendirilmesi ve kendine özgü Tokat Kebabı ocağında pişirilmesiyle elde edilen kebap olarak tanımlanabilir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Susurluk Tostu
/

Susurluk Tostu, Balıkesir’in Susurluk ilçesine özgü yapımı ve tadı ile farklılık gösteren Türk mutfağına ait yöresel bir yiyecektir. Susurluk Tostu iki ekmek dilimi arasına peynir ve/veya sucuk konarak tost makinesinde gevretilip kızartılarak ve dışına yağ sürülerek yapılır. Susurluk Tostu kendine özgü lezzetini kullanılan tost makinesinin özelliği ile ekmeğinden, dana sucuğu ve/veya çok az tuzlu kelle peynirinden almaktadır.
/

Susurluk Tostunun Yapımında Kullanılacak Tava Tost Ekmeği:Susurluk Tostu’nun ana malzemesi olan ekmeğin üretimi sadece Susurluk ilçesinde yapılmaktadır ve tost tava ekmeği olarak bilinmektedir. Tost tava ekmeğinin hazırlanışı diğer ekmeklere göre farklılık göstermektedir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Akçakoca Mancarlı Pide
/

Düzce Ovasının her dönemde bol yağış alan bir iklime sahip olmasından dolayı sulak topraklarda yetişen bu bitkiler, vitamin açısından zengin bir besin deposudur. O dönemlerde Akçakoca’nın köylerine yerleşmiş olan Türkler, ellerindeki sınırlı kaynakları en etkili şekilde kullanmak istemeleri sebebiyle bu besin deposu otların zenginliğini keşfetmişlerdir. Dolayısıyla, Mancarlı Pide Akçakoca ilçesinin Yukarı Mahallesindeki Manav Türklerinin yaptığı bir çeşit hamur işi olarak bilinmektedir. Osmanlı Dönemi'nden kalan Mancarlı Pide Akçakoca köylerinde hala yapılmaya devam etmektedir. Mancarlı Pide vejetaryen bir ürün olup, mancar otu diye tabir edilen pazı veya ıspanak gibi yeşillikler kullanılarak yapılmaktadır. Pişmiş mancarlı pide 35-40 cm uzunluğunda 15 cm genişliğinde ve 0,5 cm kalınlığında yarım ay şeklinde olup, üzeri hamurla kapatılarak taş fırında veya odun ateşi üzerinde sacda pişirilir ve fırından çıkarıldıktan sonra üzerine tereyağı sürülerek ayran ile servis edilir.
/

Akçakoca Mancarlı Pide üretiminde temel olarak buğday unu ve mancar diye tabir edilen pazı (atriplex), ıspanak (spinacia oleracea) veya kara lahana (brassica oleracea acephala) kullanılmaktadır. Pidenin hamur ve iç kısmı ayrı ayrı hazırlanmaktadır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Burdur Ceviz Ezmesi
/

Burdur Ceviz Ezmesi, çok eski yıllardan beri sadece Burdur ilinde yapılan ve Burdur'a ait, özgün bir tatlı ve ikram yiyeceğidir. Ceviz, irmik ve şekerin, eşit ölçülerdeki karışımından hazırlanan, son derece lezzetli ve hafif bir yiyecektir. Aşağıda besin değerleri verilen İrmik ve cevizin doğal hali ile karışımından yapıldığı için, son derece sağlıklı, cevizin ve irmiğin kendi özgün yağlarının dışında herhangi başka bir yağ karıştırılmadığı ve cevizin kolesterol önleyici özelliğinden dolayı da çok sağlıklı bir besindir. Ceviz ve irmiğin, kaynar şerbetin içerisine katılması ve karıştırılması ile oluşan bu yiyecek, kaynatılmadığı, kavrulmadığı, tavlanmadığı ve başka bir işlem görmediği için, çok hafif ve sağlıklı bir gıda maddesidir. Bu üretim şekli ile cevizin ve irmiğin doğal ve kimyasal yapısı bozulmadığı için bu maddelerin vücuda olan katkı ve faydaları bozulmadan korunmaktadır. Cevizin içerdiği fosfor ve kalsiyum nedeni ile zihni yorgunluğu giderir, kemik ve dişleri güçlendirir, potasyum açısından zengindir. Potasyum sinirlerin uyarımı ve kas dokusunun çalışması için gereklidir. Magnezyum içerdiği için kasları rahatlatıcı kırmızı kan hücrelerinin biçimlenmesine katkı sağlar. Akciğerden dokulara oksijen taşınmasına yardımcı olan ve kansızlığı önleyen demir açısından, oldukça zengin bir besin maddesidir. Her gün belli miktarlarda yenilmesinin tıp çevrelerince önerildiği ceviz, Burdur Ceviz Ezmesi içerisinde doğal hali ile bulunduğu için bu tatlının gün İçerisinde yenilmesi, vücudun ihtiyacı olan cevizin alınmasını sağlayacaktır.
/

Ayrıca ceviz ezmesi içerisinde bulunan irmik ve şeker, vücudun gün içerisinde ihtiyaç duyacağı karbonhidrat ve enerjinin önemli bir kısmını karşılayacağı için vücudu dinç ve zinde tutacaktır. Bu özellikleri nedeni İle Burdur Ceviz Ezmesi, sağlıklı ve dengeli bir gıda maddesidir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Oltu Cağ Kebabı
/

Oltu Cağ Kebabını diğer kebap türlerinden ayıran en önemli özellik söz konusu kebabın üretiminde kullanılan etin bölgeye ait doğal ortamda veya yaylalarda doğal besinlerle beslenerek yetiştirilen koyunlardan elde edilmiş olması ve üretim tekniği olarak, odun ateşinde, yatay olarak pişirilmesi ve cağ adı verilen küçük şişle ya da talebe göre cağsız kesilerek tabakta servis edilmesidir. Oltu Cağ Kebabı hazırlanırken üretim şeklinde belirtilenler dışında hiç bir madde katılmamaktadır.
/

Oltu Cağ Kebabını diğer kebap türlerinden ayıran en önemli özellik, söz konusu kebabın üretiminde kullanılan etin bölgeye ait, doğal ortamda veya yaylalarda doğal besinlerle beslenerek yetiştirilen koyunlardan elde edilmiş olması ayrıca söz konusu kebap, uzun yıllar boyunca Oltu yöresindeki ustalara has üretim şekli ve usulü ile hazırlandığı için tüm Türkiye'de söz konusu yemek Oltu Cağ Kebabı şeklinde tanınmıştır. Oltu İlçesine ait üretim tekniği zaman içerisinde devlet ve kamuoyu tarafından kabul edilmiş ve ilgili kebap üretim şekli ile 1.baskısı 1945 yılında Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan sözlükte Oltu Kebabı şeklinde tanımlanmıştır ayrıca söz konusu tanım çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından kabul edilmiş. Anadolu Halk Mutfağı Platformu mevcut ürünü Oltu Cağ Kebabı olarak kabul etmiştir. Söz konusu kebabının üretiminde sadece bu yöreye has teknik ve usuller kullanıldığı için ürünümüzle ilgili mahreç işareti talebinde bulunulmuştur.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Akçakoca Melengücceği Tatlısı
/

Akçakoca Melengücceği Tatlısı, Orta Asya'dan göç ederek Akçakoca'ya yerleşen ve "Manav" olarak adlandırılan Türklerin hâlen devam ettirdiği 700 yıllık geçmişe sahip bir lezzettir. Akçakoca Melengücceği Tatlısı, Osmanlı Saray Mutfağına da girmiş lezzetlerden birisidir. Melen Nehri kenarında yetiştirilen mandalardan elde edilen süt kaymağının işlenmesi ile elde edilen ve "dartı" olarak adlandırılan iç malzemesi, tatlıya asıl lezzetini veren yöresel bir tattır. Akçakoca Melengücceği Tatlısı, Akçakoca'da yaşayan Manavlar tarafından hâlen geleneksel hali korunarak yaşatılan bir lezzettir. Geçmiş tarihlerde bu tatlının şerbetlenmemiş kuru hali ile Manavların birbirlerini ziyaret ettiklerinde ikram ettikleri bir ikram yiyeceği olduğu rivayet edilmektedir. Tatlı hâlen yörede özellikle düğünlerde ve bayramlarda yapılarak ikram edilmektedir.
Burdur Şiş Köftesi
/

Burdur Şiş Köftesi çok eski yıllardan beri sadece Burdur ilinde yapılan ve Burdur’a ait özgün bir et yiyeceğidir. Burdur Şiş Köftesi’nin önemli özelliği, köfte yapımında kullanılan etin, dağlarda yetiştirilen ve sadece kekik, çalı gibi dağ bitkileri yiyerek beslenen keçi etinden yapılıyor olması ve yine beyaz buğday unundan yapılan ince pide ile servis edilmesidir. Ancak zaman içerisinde keçi yetiştiriciliğinin azalması, beslenme, damak tadı ve besin kaynakları konusunda yaşanan ‘doğal sosyokültürel’ değişim etkileri, Burdur Şiş Köftesi’ne de yansımıştır. Burdur Şiş Köftesi’nde, keçinin kaburga eti kullanılabileceği gibi sığırın kaburga eti de kullanılabilir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Burdur Şiş Köftesi'nin diğer köftelerden ayırt edilen en önemli özelliği keçi veya sığırın kaburga et kıymasından yapılması, lezzetli ve hazmı kolay bir yemek olmasıdır. Burdur Şiş Köftesi’nin içerisine herhangi bir sakatat, içyağı, beyaz et, soğan, biber, salça, ekmek kurusu vb. doğal ya da suni sebze ve baharat tarzı hiçbir katkı maddesi konulmaz. Ayrıca üretim tekniği ve ustalık da ürüne önemli ölçüde farklılık katmaktadır.
Antep Şiveydizi
/

Taze sarımsak, taze soğan, et, nohut ve süzme yoğurt kullanılarak yapılan Antep Şiveydizi, Antep mutfağında yer alan sebzeli yoğurtlu yemeklerin en ünlülerinden biridir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Adapazarı Islama Köftesi
/

Ürünün ayırt edici özelliklerinin arasında en önemlisi köfte ile birlikte sunulan ıslatılmış soslu ekmektir. Soslu ekmek; büyükbaş hayvana ait olan kemik suyu, kırmızı toz biber, sıvı yağ ve bayat ekmekten (mayalı kara fırın ekmeği) oluşur. Ekmekler soslandıktan (ıslatıldıktan) sonra kızartılır. Kızartılan bu ekmek dilimlerinin üzerinde ızgarada pişirilen köftelerin servis edilmesi de diğer ayırt edici özelliğidir.
Diyarbakır Burma Kadayıfı
/

Diyarbakır Burma Kadayıfı; un ve suyun karıştırılmasıyla elde edilen, hamurun ince teller haline getirilmesi, ince tellerin içine ceviz içi veya Antep fıstığının konulup şekil verildikten sonra kızartılması ve üstüne şerbet dökülmesiyle elde edilen bir tatlıdır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

19. yüzyılda imalatına Diyarbakır’da başlanan, yapımı zor olan ve iyi ustalık gerektiren Diyarbakır Burma Kadayıfı; Diyarbakırlı ustalar sayesinde babadan oğula ve ustadan çırağa aktarılmıştır. Bu yöreden kaynaklı yapım şekli ve ustalık bilgileri zamanla diğer bölgelere yayılmıştır.
Hamsiköy Sütlacı
/

Hamsiköy Sütlacı; süt, pirinç ve şeker temel malzemeleri kullanılarak üretilen yöresel tatlıdır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Düzce Köftesi
/

Düzce’nin Kafkas göçmenleri, Doğu Karadeniz’den göç edenler ve yerleşik halktan oluşan nüfusu etnik ve kültürel çeşitlilik oluşturmuş bu da halkın birbirini etkilemesiyle Düzce mutfağına yansımış ve ilin yemek kültürünün zenginleşmesini, özgün tatların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Düzce iline has bir yemek çeşidi olan Düzce Köftesi de Düzce lezzetlerinin başında gelmektedir. Düzce Köftesi'ni diğer köfte türlerinden ayıran en önemli özelliği söz konusu köftenin üretiminde kullanılan etin doğal ortamda ve kendine has floraya sahip Düzce yaylalarında beslenerek yetiştirilmiş dana (tercihen düve) veya kuzu etinden elde edilmiş olmasıdır. Düzce Köftesi'ne kendi yağı dışında hiçbir yağ katılmaz. İçine sadece az miktarda baharat ve ekmek yerine uygun miktarda mısır unu katılır. Ağızda gerçek et tadı bırakan Düzce Köftesi'nin yapımında üretim tekniği ve ustalık önem taşımaktadır.
/

Yaylalarda doğal ortamda yetiştirilmiş dana (tercihen düve) veya kuzuların kendinden yağlı döş eti damar ve zarlarından ayıklanır. Ayıklanan kendinden yağlı döş eti karıştırılarak kıyma makinesinde orta kalınlıkta 1 defa çekilir. Ardından 100 gram kuru soğan da çekilerek kıymanın üzerine eklenir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Çelikhan Tütünü
/

Tütün, harmanlarına sertlik vermek gayesiyle kullanılan tatlı sert, kendilerine has kokulu, "pipoluk” olarak ta kullanılabilen, yaprakları zenepsiz, yaşmaklı, sığır dili şeklinde, kurutulmuşu açık sarı, karınlı küt uçlu, elastik, dokuları ince ve yumuşaktır. Bileşimleri: (%) 2.85-5.35 nikotin, (%) 9.40-20.50 indirgen şeker, (%) 0.20-1, 15 nitrat İçerir.
/

Bitki boyları istenen seviyeye geldiği zaman belirli sayıda yaprak bırakarak üst yapraklarının tomurcuk veya çiçek salkımı ile birlikte alınması şeklinde yapılan tepe kırma İşleminden 10- 15 gün sonra 1 filiz almaya (koltuk almaya) başlanır. Filiz alma işlemi 7-10 gün arayla, 2-3 kez yapılır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Soldurma işlemi tamamlanan yapraklar ipe dizilerek güneşte veya gölgede kurutulur. Güneşte kurutmada 5-8 günden fazla güneşte bırakılmamalı, yaprakların üzeri koruyucu örtü İle örtülmeli, bu süre sonunda asıl kurutma yerlerine almalıdır. Gölgede kurutmada tam soldurulmamış yapraklar iplere dizilerek güneş görmeyen biraz hava akımı olan kurutma yerlerine ipin her iki ucu asılarak yapılır, Kurutmada, yapraklar ipe dizilirken fiziki zarar görmemeli ve birbirine değmeden kurutulmalıdır. Tütünün işlenebilmesi için nem oranı (tavlı) %20 olmalıdır. Tabii tavlama ilkbahar ve sonbaharda havaların yağışlı, nispi nem oranı yüksek günlerde yapraktaki nem %20 civarında olduğu zaman, suni tavlama sıcaklığın yüksek olduğu zamanlarda, oda içerisinde yaprak tütünler iplerle beraber sıra ile dizilip üzerlerine su püskürtülerek yapılan tavlamadır.
Kars Türk Çoban Köpeği
/

Kars, Ardahan, Artvin, Erzurum, Ağrı, Iğdır bölgelerinde yetişen, saflığı tescil edilmiş, bölge şartlarına uyumlu, çok iyi koruyucu özelliğe sahip, uyumlu, zeki, akıllı, iri yapılı, (ayı başlı) kuvvetli yapılı ideal bir çoban köpeğidir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Denizli Traverteni
/

Denizli Taşı (traverteni) bölgedeki fay ve çatlaklardan çıkan, kalsiyumbikarbonatca zengin hidrotermal suların yeryüzüne ulaştıklarında biriktirdikleri tortulardır. Denizli traverteni Denizli’nin Ballık (Kaklık kuzeybatısı), Kocabaş, Gürlek, Karateke, Yenicekent ve Gölemezli yörelerindeki ocaklardan çıkarılmaktadır. Ayrıca günümüzde Pamukkale’de traverten oluşumu devam etmektedir. Denizli traverteninin ayırt edici özellikleri kısaca şöyledir; krem ve kahverenginin değişik renk tonları ile Türkiye’deki ve dünyadaki diğer travertenlerden ayrılmaktadır. Traverten konusunda deneyimli bir göz bu ayrımı daha kolay yapabilir. Blokların tabakalanma düzlemlerine dik kesimlerinde “su yolu” tabir edilen çizgisel yapılar karakteristiktir.
/

Su yolları boyunca yer yer milimetrik boşluklar göze çarpar. Bu boşluklar istenildiğinde dolgu yapılarak yok edilebilmektedir. Bünyelerinde saz, kamış gibi yüksek mertebeden bitki kalıntıları içermezler. Gölemezli yöresinden çıkan travertenler daha çok oniks türünde olup sarımsı yeşil, bal renkleri tipiktir. Yenicekent travertenleri ise kırmızımsı-kahve renklerin fazla olması nedeniyle daha koyu renklidirler. Denizli travertenlerinde yapılan kimyasal analizlerde duraylı karbon izotop (δ13C) değerleri daha pozitif olup, bu yönleri ile Türkiye’deki ve dünyadaki travertenlerden farklıdır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Eskişehir Lüle Taşı
/

Bilimsel adı spiolit olan Lüle Taşı genellikle beyaz ve ender olarak da kurşuni renkte gözenekli ve az yapışkan bir mineral türüdür.
Oltu Taşı
/

‘Siyah Kehribar’ olarak da adlandırılan Oltu Taşı, tipik sedimenter teşekkülleridir. Neojen yaşlı birimlerinde 70-80 cm kalınlığında bir marıngrozu tabakası içinde azami birkaç cm kalınlığında, birkaç metre yataylık gösteren mercekler halinde bulunmaktadır. Bu tabakalar yer yer çatallanmış ve kırılmışlardır. Marın ve Killerden oluşan, filik karakterindeki merceklerin, şiddetli teknotizmaya maruz kalıp kıvrımlaşarak kırıldığı tahmin edilmektedir. Oltu Taşı çıkarmak için açılan galeriler içerisinde birçok bitki ve ağaç fosillerine de rastlanır. Oltu Taşının az da olsa damarlı olması nedeniyle tamamen pürüzsüz bir görünümü yoktur. Oltu Taşına elle temas halinde kadifemsi bir dokunuş hissi verir. Ayrıca zımpara kâğıdına sürüldüğünde kahverengi toz bırakır. Kolaylıkla çatlayıp kırılmaz ve uzun süre dayanıklıdır.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Afyon Mermeri
/

Paleozoyik yaşlı Afyon Mermeri, metamorfik klasik mermerdir. Yeşil şist fasiyesi minerallerinden oluşan Afyon Metomorfitleri içinde mercek olarak yer alan mermerler Neojen Volkanitleri tarafından üzerlenmektedir. Granoblastik tekstür gösteren, orta taneli kalsit kristallerinden ibaret olup az miktarda serizit ve daha da az miktarda kuvars içerir. Beyaz renkli olup nadiren yer yer ince yaldızlı/sarı damarlar içermektedir. Kolay şekillenebilmesi, cilalamaya elverişliliği ve iyi blok verimliliğinden dolayı plaka, fayans, iç ve dış kaplama, döşeme, hediyelik eşya, heykelcilik ve dekorasyon alanlarında kullanılmaktadır. Not: Görseller ve açıklamalar Türkiye Kültür Portalı'ndan alınmıştır.