Mutfağı oldukça zengin olan Bursa'ya gittiğinizde tatmanız gereken yöreye özgü lezzetleri sizler için derledik.Malzemeler: 500 gr kuzu eti, 1 adet küçük soğan, 2 adet patlıcan, 1 bardak süt, 50 gr un, 50 gr kaşar, 100 gr tereyağı, 2 bardak su.Yapılışı: Etler kuşbaşı doğrandıktan sonra tencereye tereyağı ve küp şeklinde doğranmış soğan eklenerek kavrulur. Kavrulan etin üzerine bir çay kaşığı un ile iki bardak su ilave edilerek pişirilir. Patlıcanlar ocağın üzerinde közlenir, kabukları soyularak doğranır. Tencereye tereyağı ile iki çorba kaşığı un ilave edilerek pembeleşinceye kadar kavrulur, patlıcanı ve sütü ilave edilir. Hafif ateşte bir süre pişirildikten sonra fırınlanmak üzere tepsinin bir köşesine alınır, diğer köşeye pişirilmiş olan et yerleştirilir. İsteğe göre üzerine kaşar rendesi ilave edilerek 15 dakika fırında bekletildikten sonra sıcak olarak servis yapılır. Malzemeler: 3 orta boy ayva, 3 bardak şeker, 200 gr kaymak, 200 gr ceviz, 4 adet karanfil, 3 bardak su.Yapılışı: Büyük ayvalar dört, orta boy ayvalar iki parçaya bölünerek şekerli suda pişirilir, ayvalar sudan çıkarıldıktan sonra tepsiye dizilir ortalarına kaymak konulur. Fırında üstü kızarıncaya kadar pişirilir. Fırından çıkarıldıktan sonra ayvaların üstüne ceviz ve kaymak ilave edilerek servis yapılır. 1867 yılında Mehmet oğlu İskender Efendi'nin kebapçıların yaygın olduğu Bursa Kayhan'daki dükkânlarında, bütün olarak ve yere paralel biçimde odun kömürü ile pişirilen kuzu etini sinir ve kemiklerinden ayırdıktan sonra, dikey çubuğa kat kat yerleştirir ve dik bir ocağın önünde döndürerek pişirmeye başlar. Et ince-ince kesilir, kebaplık pide adı verilen pideler küçük parçalara ayrıldıktan sonra ocakta kızartılır, kesilen etler pidelerin arasına yerleştirilir. Bu farklı kebap Bursada çok dikkat çeker ve İskender Efendinin dönen kebabı olarak adlandırılır. Uludağ yaylalarındaki otlar ve kekik ile beslenen koyun ve kuzu etleriyle hazırlanan kebap, yoğurt, domates sosu ve tereyağı ile tatlandırılarak Bursa ile özdeşleşmiş marka olmuştur. Malzemeler: 1 çay kaşığı bira mayası, 300 gr ceviz içi, 2 tatlı kaşığı toz şeker, tarçın, 500 gr un, 1 yumurta sarısı, tuz, 250 gr süt, 50 gr susam, 2 çorba kaşığı tahin, 2 patates.Yapılışı: Maya, süt, toz şeker ve 1 çorba kaşığı un karıştırılarak kabartılır. Haşlanmış ve ezilmiş patates, maya, tuz ve 250 gr süt, un ile karıştırılarak hamur haline getirilir. Mayalanması için beklenir, hamurdan portakal büyüklüğünde parçalar kopartılarak, oklava ile kalın yufka şeklinde açılır. Yufkanın üzerine dövülmüş ceviz, toz şeker, tarçın, ve bir kaşık tahin ilave edilerek rulo haline getirilir. Hamurun tamamı bu şekilde rulo haline getirildikten sonra isteğe göre kesilerek tepsiye yerleştirilir veya rulo şeklinde tepsiye yerleştirilerek üzerine yumurta sarısı sürüldükten sonra pişirilir. Fırından çıkarıldıktan sonra üzerine bez serilerek soğuması beklenir. Anadoluda yaygın olan tarhana çorbası, Bursanın ova ve dağ bölgesinde farklı malzemeler kullanılarak yapılmaktadır. Geleneksel Bursa mutfağında önemli bir yeri olan tarhana çorbası kahvaltı başta olmak üzere her öğünde tüketilmektedir. Tarhanaya konu veren baharatlardan oluşan ve tarhana kokusu adı verilen baharatlar özellikle tarhana yapılan yaz aylarında yaygın olarak kullanılmaktadır.Malzemeleri: 10 kilo süt (inek sütü, keçi ve koyun sütü karıştırılabilir), 5 kilo domates, 5 kilo yeşil biber, 10 kilo un, 2 kilo nohut, 2 kilo göce(kırık buğday), tuz.Yapılışı: Süt dört gün bekletilerek ekşimesi sağlanır (uyuşturulur). Nohut haşlanarak pişirildikten sonra ezilir, göce haşlanarak pişirilir, domates ve biber pişirildikten sonra suyu süzülerek kevgirden geçirilir, domates ve biberlerin kabukları ayrılır. Büyük bir tencere yada kazana alınan süt, domates, biber, göce ve nohut sürekli karıştırılarak pişirilir. Tarhana küreği adı verilen tahta uzun saplı, spatula ile karıştırırken kazanın dibi görünmeye başladığında boza kıvamına gelince, bir kişi karıştırırken başka biri karışıma un verir. Katı bir hamur haline getirildikten sonra güneşte üç gün kurutulur. Bez torbalara doldurularak saklanır. Tarhana çorbası kıymalı, zeytinyağlı, tereyağlı, nohut, fasulye ilave edilerek pişirilmektedir. Tereyağı eritildikten sonra salçası ve tarhanası eklenerek soğuk su ile karıştırılarak pişirilir, sıcak olarak servis yapılır. Uludağın arka yüzünde Bursanın Dağ Bölgesi adı verilen İlçelerden Keles İlçesinde yapılmaktadır. Yaygın olarak küçükbaş hayvancılığının yapıldığı bölgede özellikle İlçe pazarının kurulduğu Cuma günü ilçede bulunan Güveç lokantalarında yapılmaktadır. Keles güvecinin yapımına fırının yakılması ile başlanıyor, fırını yakmadan önce güveç ustası bereketli olsun diye dua okur, güveç fırınlarında geleneksel olarak yüksek ısı veren meşe ve çam odunu yakılmaktadır. Keles güveci keçi eti veya erkeç eti ile yapılıyor. Erkeç etinin az bulunduğu günümüzde iki yaşından büyük keçiler tercih ediliyor. Keçi kesildikten sonra hiçbir işlem yapılmadan kuşbaşı doğranarak toprak çanaklara ve tencerelere yerleştiriliyor, son yıllarda isteğe göre güvecin üzerine domates ve yeşil biber doğranıyor, etin üzerine bir miktar tuz ve su ilave edildikten sonra sıcaklığı ekmek pişirme kıvamına gelen fırına yerleştirilir. Fırının kapağı çamur ile iyice sıvanır, bu şekilde fırının hava ile teması engellenir. Akşam saatlerinde fırınlanan güveç sabah saatlerinde açılır, yaklaşık on saat fırında kalan güveçlerin demlenmesi, hem de sıcak kalmalarının sağlanması amacıyla fırın yeniden yakılır, hafif ateşte bekletilir. Suyu azalmış güveçlerin üzerine daha önce hazırlanmış olan kemik suyu ilave edilir. Güveç servisi sıcak olarak yapılıyor, güveç ile birlikte masaya ekmek dışında isteğe göre soğan konuyor, güveçten sonra tatlı olarak mevsimine göre yörede yetişen eksenaz üzümü veya pembe çavuş üzümü yenir. Malzemeler: 1 baş soğan, 300 gr kuşbaşı kuzu et, 200 gr kuru erik veya yeşil erik, tereyağı, 2 bardak su, tuz.Yapılışı: Erikler bir saat sıcak suda bekletilerek yumuşatılır, süzgeçten geçirilerek çekirdekleri çıkartılır. Tencereye tereyağı eritilerek küp şeklinde doğranmış olan soğanlar ilave edilir. Pembeleşinceye kadar kavrulan soğanlara kuşbaşı kuzu etleri ilave edilerek etler suyunu çekinceye kadar karıştırılır. Pişen etlere su ve erikler ilave edilerek bir süre daha kaynatılır. Tuzu atılır, tencerenin kapağı kapatılarak yaklaşık on dakika daha pişirildikten sonra ocağın üzerinde alınır sıcak olarak servis yapılır. Uludağda yetişen kestanelerden yapılan kestane şekeri Bursanın marka ürünlerinden biri olmuştur. Kestanenin dış kabukları bıçakla kesilerek atılır, ince iç kabuğu da sıcak suyun içerisinde yumuşatılarak soyulur. Kabuklarından ayrılan bu kestaneler 4lü veya 5li olarak ince tülbentlere sarılarak tülbent düğümlenerek tencereye yerleştirilir, başka bir tencerede şeker ve su karışımı (1 kilo şekere yarım kilo su) orta sıcaklıkta ateşte kaynatılarak revak elde edilir. Hazırlanan revak kestanelerin üzerine dökülerek hafif ateşte iki saat kadar kaynatılır, kaynama sırasında revağın kıvamı sürekli kontrol edilir, kaynamanın bitiminde kestane şekeri bir gün soğumaya bırakılır. Malzemeler: 250 gr kemiksiz tavuk eti, 1 adet kuru soğan, domates salçası, tuz. Hamuru için: 200 gr un, 4 yumurta, tuz, 2 bardak su.Yapılışı: Tavuk etleri ve kuru soğan doğranarak tencereye konur. Salçası ve tuzu ilave edildikten sonra üzerine bir bardak sıcak su eklenerek pişmeye bırakılır. Hamur için un,yumurta, tuz ve su bir kabın içinde yoğrulur.hamurdan bezeler yapılarak bezeler oklava ile börek yufkası kalınlığında açılır. Oklava ile rulo haline getirilen yufka yaklaşık 3 cm kalınlığında kesilerek tepsiye dizilir. Tepsiye dik olarak yerleştirilen yufkalar üzeri pembeleşinceye kadar fırında pişirilir. Fırından alındıktan sonra soğuması beklenir soğuyan yufkanın üzerine daha önce hazırlanmış tavuklu harç sıcak olarak dökülür. Tavuk parçaları yufkaların üzerine yerleştirilir. 5-10 dakika yufkaların yumuşaması beklendikten sonra servis yapılır. Malzemeler: 200 gr tavuk, 1 bardak un, 1 bardak nohut, 1 kaşık tereyağı, nane, tuz.Yapılışı: Un, su ve tuz ile hamur yapılarak, oklava ile erişte yufkası kalınlığında açılır, yufka oklavaya dolandıktan sonra bir parmak kalınlığında kesilir. Şeritler halindeki parça hamurlar bıçakla, uzun kenarı 1 cm olan dikdörtgen parçalar kesilir, eğer daha küçük parçalar isteniyorsa dikdörtgen şeklindeki hamurlar tekrar ortadan ikiye bölünür. Nohut ve tavuk başka tencerelerde pişirildikten sonra tavuk etleri elle küçük parçalara ayrılır. Tavuk suyuna hamurlar ile tavuk eti ve haşlanmış nohut atılarak yaklaşık 15 dk kısık ateşte pişirilir. Çorbayı ocaktan almadan önce tereyağı ve nane başka bir kapta eritildikten sonra çorbanın üzerine dökülür. Kolay bir çorba olduğundan ramazanda ve yazın tarladan döndükten sonra hazırlanarak tüketilmektedir. Malzemeler: 300 gr tavuk eti, 3 adet yufka, 125 gr. margarin. Sosu için: Bir buçuk bardak tavuk suyu, bir buçuk çorba kaşığı un, 3 diş sarımsak, 1 adet yumurta, 1 çorba kaşığı sirke, 1 çorba kaşığı tuz, 1 çay kaşığı kırmızı biber.Yapılışı: Tavuk eti bir miktar suyla tencerede haşlanır, bu arada bir fırın tepsisi yağlanarak üzerine ilk yufka serilir arasına eritilmiş margarin dökülür. Yufkalar börek yapar gibi tepsiye yerleştirilir. Önceden ısıtılmış fırına konup üzeri kızarıncaya kadar fırında bekletilir. Fırından çıkartılan yufkalar soğuduktan sonra üzerine haşlanan tavuğun suyundan bir su bardağı dökülür. Tepsinin üzeri kapatılarak bir süre dinlendirilir. Daha sonra haşlanan tavuk eti küçük parçalar halinde didilir ve yufkanın üzerine yerleştirilir. Bu arada beşamel sosu hazırlanır; Tavuk suyu, un, dövülmüş sarımsak, yumurta sirke tuz karabiber karıştırılarak muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirilir. Hazırlanan beşamel sosu tepsiye tavukların üzerine dökülür. Küçük bir tavada tereyağı eritilir içine kırmızı biber eklerin. Servis sırasında tereyağı tabakların üzerine gezdirilir. Un, su, sıvı yağ, tuz ve maya ile hamur yoğrulur. Günümüzde bira mayasının kullanıldığı börek yapımında daha önceki yıllarda ekmek yapımında kullanılan hamur mayası katılıyordu. Hamur sıcak su ile yoğrularak bir süre dinlendirilir. Böreğin iç harcı için dana ciğer kuşbaşı doğranır, ocağın üzerinde kısık ateşte ciğerler tam pişinceye kadar kavrulur, pişen ciğerlerin üzerine kuru soğan küp şeklinde doğranır, üzerine domates ve yeşil biber doğranarak tuz ve karabiber eklenerek soğuması beklenir. Daha sonra beş büyük ve beş küçük bezelere ayrılarak üst üste konur, aralarına yağ sürülür, önce beş büyük beze aynı anda oklava ile açılır. Beş kat olan yufka tepsinin boyutundan daha büyük açılmaya çalışılır. Tepsinin üzerine serilen yufkanın üzerine, tepsinin kenarlarına gelecek şekilde lor serpilir, tepsinin ortası ciğer için boş bırakılır.Küçük bezeler aralarına yağ sürülmüş olarak, tepsinin ortasını kaplayacak büyüklükte açılarak bekletilir. Böreğin iç harcı olarak hazırlanan ciğer yufkanın ortasına dökülür. Tepsinin dışında kalan yufkalar içeri doğru kıvrılarak tepsinin içine yerleştirilir. Boş kalan orta kısma beşli olarak açılan küçük yufka kapak şeklinde yerleştirilerek harcın üzeri kapatılır, tepsinin üzerine yarım çay bardağı su ile sıvı yağ karıştırılarak dökülür. Yaklaşık bir saat bekletilerek kabarması sağlanır, fırında orta ateşte kızarıncaya kadar pişirilir. Malzemeler: 3 yumurta, 2 kaşık yoğurt, 1 bardak süt, 1 paket yumuşak margarin, 1 yemek kaşığı tereyağı, 1 çay bardağı çiçek yağı, 1 paket kabartma tozu, yarım limon, yaklaşık bir kilo un, 8 bardak şeker, 5 bardak su, yarım limon suyu.Yapılışı: 4 yumurta, 2 kaşık yoğurt ile çırpılır. 1 çay bardağı çiçek yağı, 1 paket kabartma tozuna yarım limon sıkılır ve bir bardak süt eklenir. Karışıma un ilave edilir yarım paket oda sıcaklığında erimiş margarin ile yoğrulur. 84-85 adet beze yapılır ve bu bezeler tabak büyüklüğünde tek tek açılır. 7 tane açılmış hamurun arasına nişasta serpilerek yufka büyüklüğünde açılır, bu şekilde açılan yufkalar ikiye katlanarak su bardağı ile kesilir, kesilen hamurlar ikiye katlanır. Yağlanmış tepsiye seyrek olarak dizilir, üzerine erimiş margarin veya tereyağı karışımı dökülerek kızdırılmış fırında pembeleşinceye kadar pişirilir. Hazırlanan sıcak şerbet tatlının üzerine dökülür. İsteğe göre kaymakla servis yapılabilir. Malzemeler: 2 yumurta, alabildiği kadar un, karbonat, küllü su, ceviz içi, yarım çay bardağı ayçiçek yağı, 5 bardak su 500 gr toz şeker.Yapılışı: Unun ortası açılarak yumurtalar kırılır, karbonatı eklenir. Hamur kıvamına getirmek için normal su yerine bir tuta kül ile karıştırılmış küllü su bir bardağa doldurularak bekletilir. Külün dibe çökmesi beklenir ve sadece bardaktaki su malzemelerin üzerine dökülür. Hamur yumuşak kıvama gelinceye kadar yoğrulur ve ceviz büyüklüğünde bezeler hazırlanır. Bu bezeler yufka büyüklüğünde açılır ve daha sonra kalın ve uzun şeritler halinde kesilir. Uzun şeritler halinde kesilen ince hamurlar çatala sarılarak şekil verilir kızgın yağın içinde kızartılır. Bu arada şerbeti hazırlanır 5 bardak suya katılan 500 gr toz şeker bir süre birlikte kaynatılarak revak kıvamına gelince ocaktan indirilir soğumaya bırakılır. Kızarmış hamurlar iyice soğumadan üzerine ılık şerbet dökülür Şerbeti çeken tatlının üzerine ceviz dökülerek servis yapılır. Arzuya göre kaymakla da servis yapılabilir. Malzemeler: Günlük tuzsuz taze koyun peyniri, un, irmik, yumurta ve kabartma tozu.Yapılışı: Taze tuzsuz peynir parçalanarak ezilir, içine yumurtalar kırılarak yoğrulur daha sonra içine diğer malzemeler katılarak hamur haline getirilir Hazırlanan tatlı hamuru ceviz büyüklüğünde parçalara ayrılarak tepsilere dizilir 200-250 derece sıcaklıkta pişirilir. Fırından çıkarılan tatlılar 3 gün süre ile tazeliğini korumaktadır. Tatlıyı yemeğe hazırlamak için bir litre suya isteğe göre yarım kilo veya bir kilo şeker katılarak kaynar suya tatlılar atılır suyunu çekinceye kadar kaynatılır, servis kaymak, tahin, pekmez veya dondurma ile yapılmaktadır. Bursa mutfağı içinde özel gün yemekleri arasında olan Ciğer, sakatat ürünlerinden tasarlanan Osmanlı mutfağından günümüz Bursa mutfağında yaygın olarak yapılan yemeklerdendir. Kurban bayramlarında kurbandan alınan ciğerin üzerini kaplayan ince yağ tabakası ve karaciğer ile hazırlanmaktadır. Karaciğer bıçakla ince ince kıyıldıktan sonra yağda kavruluyor üzerine suda haşlanmış pirinç konuyor tuz karabiber, kırmızı pul biber, bazıları bu harcın içine tarçında eklemektedir. Sarma işleminde kullanılacak yağ tabakası makasla parçalara bölünüyor, küçük bir kasenin içine bu parçalar yerleştirildikten sonra içine harcı konuluyor üzeri sarma ile kapatılıp kase ters çevriliyor böylece sarma hazırlanmış oluyor, kalan diğer parçalarda aynı işlemden geçirilip tepsinin içine dizildikten sonra tepsiye bir bardak su eklenerek fırında veya ocakta bir süre pişiriliyor. Suyunu çekince üzerine kapak kapatılarak dinlendiriliyor. Ciğer sarması genellikle sıcak olarak tüketiliyor. Ağır bir yemek olduğundan öğlen yemeklerinde tüketmeye çalışılıyor. Ciğer sarması yanına ayran veya salata ile servis yapılmaktadır. Malzemeler: Yumurta, maydanoz, karabiber, kırmızı toz biber, tuz.Yapılışı: Yumurtalar haşlanır, haşlandıktan sonra kabukları soyularak yumurtalar dikine ortadan ikiye ayrılıp sarısı ayrı bir kaba alınır, sarıların içine doğranmış maydanoz, karabiber, kırmızı toz biber ve biraz tuz ile yoğrulur. Yoğrulan malzeme ikiye ayrılan yumurta aklarının içine doldurulur. Ayrı bir yerde yumurtaların birbirine yapışmaması için tekrar yumurtanın akına bulanıp sonrada kızgın yağda yumurtalar tek tek kızartılır. Soğuk olarak yenir. Genellikle Hıdırellez'de ve yaz mevsiminde yapılmaktadır. Malzemeler: 750 gr dana kaburgası, 250 gr kuzu eti, orta boy 2 baş soğan, 10 gr tuz, karbonat.Yapılışı: Etlerin sinirleri iyice alınır. Geniş aynalı kıyma makinesinde çekilir. Tuz ve karbonat katılarak iyice yoğrulur et bir kabın içine konarak bir gün dinlenmeye bırakılır. İkinci gün et ikinci kez makineden geçirilir. Çekimden sonra soğanlar ince ince kıyılarak etin içine karıştırılır. Soğanla birlikte yeniden harmanlanan köfte harcı elde yuvarlanıp yassılaştırılarak köfte haline getirilip ızgarada pişirilir. İnegöl Köftesinin içine yumurta ekmek gibi malzemeler katılmaz. Marmara denizine kıyısı olan Bursa, içinde çeşitli balık türlerinin ve göl ürünlerinin yaşadığı İznik Gölü ve Uluabat Gölü gibi iki büyük göle sahiptir. Deniz ürünleri dışında tatlı su ürünlerinin de çeşitliliği Bursa mutfağına yansımıştır. Özellikle göl ve denize kıyısı olan bölgelerde balık çorbası yapılmaktadır Balık çorbası için özellikle sazan balığı ile yapılmaktadır. Bunun için 500 gr ayıklanmış sazan balığı 1 diş sarımsak, 2 küçük kuru soğan, yarım demet maydanoz, 1 tatlı kaşığı nane, 1 çay kaşığı un, bir tatlı kaşığı tuz, yarım çay bardağı yağ, yarım çay bardağı salça, 1 tane limon.Yapılışı için temizlenmiş sazan balığını bir tencere içine 1 diş sarımsak, 1 küçük soğan dörde bölünerek atılır. Yarım demet maydanoz ve 1 adet limon ile kaynatılır. Soğuduktan sonra suyu malzemelerle birlikte kevgirden geçirilir. Elde edilen su bekletilir. Başka bir tencerede yağ ve ince kıyılmış soğan kavrulmaya yakın un ilave edilir, ardından salça ilave edilerek bekleyen balık suyu tencereye ilave edilip kaynamaya bırakılır. Su kaynamaya başlayınca nane ve tuz ilave edilir. Son olarak ayıklanmış balık etleri eklenir. Bu şekilde bir süre daha kaynatıldıktan sonra ocaktan alınır. İstenirse servis sırasında kıyılmış maydanoz ve limon ilave edilebilir. Balık çorbası Bursanın özellikle göl kıyısında olan ilçelerinde İznik, Orhangazi Mustafakemalpaşa gibi ilçelerinde yapılmaktadır. Malzemeler: 1 su bardağı sıvı yağ, 1 su bardağı su, 2 yumurta, 100 gr toz şeker, 1 tatlı kaşığı tuz, yaş maya, 300 gr un. Harç için: 1 su bardağı tahin, 1 su bardağı su, yarım su bardağı toz şeker.Yapılışı: Maya bir su bardağı soğuk suda eritilerek mayasının gelmesi beklenir. Yumurtaların sarısı üzerine sürmek için ayrılır, yumurtanın beyaz kısmı şeker ve yağ karıştırılır un yavaşça bu karışıma ilave edilir. Yumuşak bir hamur elde edilerek üzeri kapatılır mayasının gelmesi beklenir. Mayası gelen hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar alınarak oklava ile inceltilir. Açılar hamurların kenarları yarım santim içe kıvrılarak tepsiye dizilir. Tepside bir süre daha hamurun mayasının gelmesi beklenir, kenarlarına yumurta sarısı sürülür. Tahine şeker ve su eklendikten sonra hamurun ortasına yerleştirilerek orta ısıdaki fırında pidelerin üzeri kızarıncaya kadar pişirilir. Un, tuz ve su ile hazırlanan börek hamuru genellikle çarşaf üzerinde, birkaç kişi ile elle çekiştirilerek yufka şeklinde açılıyor, içine iç malzeme olarak yıkanmış, doğranmış, sıcak sudan geçirilerek acı suyu çıkarılmış olan gelincik otunun içine tuz karabiber veya lor atılarak yufkanın üzerine serilir, yufka sarılarak dürüm şeklinde katlanır, tepsinin ortasından başlayarak yuvarlak oluşturarak yerleştirilir. Böreğin üzerine zeytinyağı veya margarin eritilerek dökülür, fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirilir. Gelincik otu dışında aynı yöntemle patatesli, ıspanaklı, peynirli, pırasalı çeşitleri de yapılmaktadır. Hayvancılığın yaygın olarak yapıldığı Dağ Bölgesinde yapılan tatlılardandır. Bayramlarda ve özel günlerde yapılır. Taze krema yani kaymaktan yapılan krema helvası için krema tencere ile ocağın üzerine konur içine un ilave edilerek ocağın üzerinde sürekli karıştırılarak kavrulur. Un pembe rengini almaya başladığında şekeri ilave edilir. Tahta kaşık ile sürekli karıştırılan krema helvası tahta kaşıktan düşmeye başladığı zaman pişmiş sayılır ocaktan indirdikten bir süre demlenmesi beklenir, ılık ve soğuk olarak yenir. Genellikle düğünlerde özel günlerde göz kararı yapıldığı için sadece bilen kişilere yaptırılır. Kafkas göçmenleri tarafından Bursaya getirilen ve günümüzde Bursa geleneksel mutfağında önemli yerdedir. Un, su ve tuz ile hazırlanan hamur merdane ile yufka kalınlığında açıldıktan sonra rulo şeklinde katlanır. Bıçak ile 2 cm kalınlığında kesilen parçalar tepsiye dizilerek fırında pembeleşinceye kadar pişirilir. Soğuyan silorlar saklamak üzere bez torbalara veya kavanozlara konur. Pişirileceği zaman tepsiye düzgün bir şekilde yerleştirilen hamurların üzerine sıcak su döküldükten sonra üzerine kapak örtülerek pişmesi sağlanır, soğuduktan sonra üzerine sarımsaklı yoğurt ve tereyağı dökülerek servis yapılır. 40-50 adet için malzemeler: 1 adet dolmalık büyükçe lahana 3 su bardağı pirinç, 750 gr. kestane, 150 gr. kuru üzüm, 3 adet kuru soğan, 1-1,5 su bardağı zeytinyağı, 3+3 su bardağı su, 3 tatlı kaşığı tuz, 2 tatlı kaşığı şeker, 5 tatlı kaşığı kuru nane, 3 tatlı kaşığı yenibahar, 1 tatlı kaşığı tarçın 1 tatlı kaşığı karabiber.Yapılışı: Kuru soğanlar küçük küçük doğranarak zeytinyağında kavrulur, içine tuzunu 3 bardak suyunu katarak kaynaması beklenir, kaynayan suya pirinçleri katılır. Pirinç suyunu çekince nane, şeker ve baharatlar katılır karıştırılır en son ayıklanıp yıkanmış üzümler, az haşlanıp yıkanmış kestaneler katılıp tekrar karıştırılır, tencerenin kapağı kapatılarak dinlenmeye bırakılır. Haşlanıp tek tek ayrılan lahanaları hazırladığımız içe sararak tencereye önce lahananın koçanları sonra sarmalar konur sarmalar tencereye sıralı olarak yerleştirilir harç bitince üzerine 3 bardak su eklenir, dolmaların üzerine bir kapak kapatılarak pişme sırasında dolmaların dağılması önlenir. Orta ateşte pişmeye bırakılır dolmalar tenceredeki bütün suyu çekince ocağın altı kapatılır soğumaya bırakılır. Tencerenin üzerine bir tepsi yerleştirilir, tencere ters çevrilerek dolmalar dinlenmeye bırakılır. Kestaneler istenirse haşlamak yerine kızartılarak da dolmaya katılabilir. Malzemeler: Kuru incir, ceviz, süt veya su, kaymak.Yapılışı: İncir dolması günümüzde özel günlerde yapılmaktadır. Kuru incirler yaklaşık bir saat ılık suda bekletilerek incirler yumuşatılır, yumuşayan incirlerin içine kırık cevizler doldurulduktan sonra tencereye yerleştirilerek süt veya su ile kaynatılarak soğumaya bırakılıyor. Üzerine kaymak ilave edilerek servis yapılıyor. Malzemeler: 500 gr kıyma, 3 adet kebaplık küçük pide, 250 gr tereyağı, 250 gr yoğurt, 1 çay kaşığı kimyon, 1 çay kaşığı karabiber, tuz, domates salçası.Yapılışı: Kıyma ekmek ile makinede çekilerek buzdolabında bir gün bekletilir. Ertesi gün kimyon ve karabiber ile yoğrularak köfte hamuru hazırlanır. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılarak yassı köfteler yapılır. Izgarada veya kömür ateşinde köfteler kızartılır. Aynı ızgarada yada mangalda pideler de kızartılarak küp şeklinde doğranır ve servis tabağına yerleştirilir. Pidelerin üzerine kızarmış köfteler, tabağın kenarına yoğurt konur, köftelerin üzerine salçalı sos ve kızgın tereyağı ilave edildikten sonra servis yapılır. Bursada yaygın olarak enginar üretimi yapılmaktadır. Sağlığa faydaları bilinen enginar yetiştiği Mayıs-Haziran ayları içinde taze olarak pişirilmektedir. Enginarların taze olanları seçilerek ayıklanırlar, özellikle enginarın dışında bulunan dikenli yaprakları kesilir, içindeki yumuşak yaprakları bırakılır, dış kısmı bıçakla ayıklanarak kararmaması için tuzlu ve limonlu suya atılır. İç harcı için kuru soğan doğranarak zeytin yağında kavrulur, içine pirinç, taze soğan, maydanoz, karabiber konur. Enginarların ortası açılarak doldurulur, tencereye tek sıra olarak yerleştirilen enginarların üzerine pişirilmeden önce zeytinyağı gezdirilir. Enginarların üzerine bir kapak veya tabak örtülerek kısık ateşte yumuşayana kadar pişirilir. Enginar dolması yaparken aynı harçla hazırlanan yaprak sarmasının lezzetli olması için aynı tencerede pişirilir. Soğuk olarak yenen enginar genellikle yaprak sarması ile servis yapılır. Malzemeler: Orta boy kara kabak 1 kilo süt, 4-5 bardak şeker, bir miktar karabiber, bir fincan pirinç.Yapılışı: Kabukları soyulan kabak doğranır, tencerede kendi suyuyla ile yumuşak kıvama alıncaya kadar pişirilir, eğer pişen kabağın suyu fazla ise bu fazlalık su dökülür. Diğer tarafta süt kaynatılır, ocaktan alındıktan sonra şeker katılarak erimesi sağlanır. Fırın tepsisine kaynamış olan kabak dökülür ve üzerine süt karışımı ilave edilerek bir miktar karabiber ve bir fincan pirinç yaydırılarak dökülür üzeri kaymak bağlayana kadar fırında pişirilir soğuk olarak servis yapılır. Malzemeleri: Keşkeklik buğday, tavuk eti (didilmiş), kuru soğan (rendelenmiş), kimyon, biber, tuz. Sosu için: Çiçek yağı, kırmızı toz biber.Yapılışı: Keşkeklik buğday yıkanıp bol su ile ocağa konur ve yumuşayıncaya kadar pişirilir. Buğdaylar yumuşadıktan sonra içine pişirilip didilmiş tavuklar suyu ile birlikte konur. Ayrı bir tavada ince rendelenmiş soğan pembeleşinceye kadar kavrulup kaynayan tencereye dökülür. Kimyon, karabiber ve tuz eklenerek devamlı karıştırılarak pişirilir. Sosu için: Küçük tavada çiçek yağını kızdırdıktan sonra toz biber ilave edilip arzuya göre keşkek servis yapılırken üzerine dökülür. Malzemeler: 1 litre et suyu, 2 yemek kaşığı un, 1 kaşık tereyağı, nane, tuz.Yapılışı: Un, su, tuz ile yoğrularak oluşturulan sert bir hamur, avuç içine alınarak ufalanır bu sırada oluşan hamur topaklarına oğmaç adı verilmektedir. Et suyu kaynatıldıktan sonra oğmaçlar ilave edilir, oğmaçlar pişince tereyağı ile nane bir kapta kavrulduktan sonra çorbanın üzerine gezdirilir. Sıcak olarak servis yapılır. Oğmaç çorbası nohut, kuru fasulye, tavuk eti ilave edilerek de pişirilmektedir. Malzemeler: 1 adet tavuk göğsü, 1 litre süt, 4 diş sarımsak, 2 litre su, 1 tatlı kaşığı domates salçası, 2 yemek kaşığı un, 3 yemek kaşığı tereyağı, tuz, kırmızı pul biber.Yapılışı: 2 litre suda tavuk göğsü haşlanır tavuk göğsü pişmek üzereyken içine tuz atılır. Başka bir tencereye yağ ve salça konularak kavrulur, üzerine süzülmüş tavuk suyu eklenir. Başka bir kabın içerisine süt ile un iyice çırpılarak kaynamakta olan suyun içine dökülür, üzerine tuz ilave ettikten sonra sürekli karıştırılarak kısık ateşte pişirilir. Tavuk göğsü küçük parçalara bölünerek küp şeklinde doğranır, doğranmış tavuklar çorbaya eklenerek birkaç dakika daha tavuklarla birlikte kaynatılır. Ocaktan aldıktan sonra üzerine pul biber ve ezilmiş sarımsak dökülerek sıcak olarak servis yapılır.Kaynak: Turkiye Kültür Portalı