İtalya'yı bir de makyajsız görün

Roma, Floransa, Venedik… Bir de son yıllarda yaz tatili için öne çıkan Cinque Terre. Hepsi gönüllere taht kurmuş İtalyan şehirleri, kasabaları… Ama İtalya bunlardan ibaret değil, bir de ülkenin güneyindeki güzellikler var. Puglia yani Güney İtalya daha az bilinmesine rağmen en az Kuzey İtalya kadar güzel, daha yalın bir coğrafyası var ve çok daha uygun fiyatlı.

Haberin Devamı

/

Gezgin Muhabirella Elif Özgen Puglia’da 4 kasaba ve şehir gezdi, İtalya’nın makyajsız halini yazdı. Instagram: @elifozgen www.gezginmuhabirella.com

1- Bari

/

Burası Puglia’nın başkenti, Türkiye’den gidenler için de başlangıç noktası diyebilirim. Çünkü THY’nin Bari’ye direk uçuşu var. Yurtiçi yolculuk yaparmışsınız gibi 1,5 saat civarı sürüyor. Tabii ki tüm İtalya şehirleri gibi Schengen vizeniz olması gerekiyor.

Haberin Devamı

/

Bari Adriyatik Denizi’nin kenarında konumlanmış bir şehir, İtalya’da deniz sezonunun en uzun sürdüğü yerlerinden biri. Mayıs başından Ekim sonuna kadar denize girebilirsiniz. Piaggia Pane Pomodoro isimli bir plajı var, İtalyanca’da Ekmek Domates Plajı demekmiş bu isim. Nasıl biz karpuzumuzu alıp halk plajına gidiyoruz, işte Barililerin halk plajı da burası, giriş ücretsiz.

/

Bari’nin en çok dikkat ve ziyaretçi çeken yerlerinden biri de Bari Vecchia- (Eski Bari). Aziz Nikola Bazilikası, Opera Binası, Sanat Galerisi gezebileceğiniz başlıca yerler.

Haberin Devamı

/

Ama Eski Bari’nin en güzel yerleri bence daracık, çiçekli balkonlu sokakları. Özellikle de Strada delle Orecchiette (Strada Arco Basso) yani Orecchiette Sokağı. Bu sokak adını İtalyanlar’a özgü bir makarnadan alıyor. Orecchiette kulak makarnası demek, şekli kulak memesine benzediği için bu adı almış. Sokak boyunca İtalyan teyzeler gözünüzün önünde yapıyorlar bu makarnaları, isterseniz size de yapmayı öğretiyorlar. ‘Yok ben sadece yeme kısmıyla ilgiliyim’ derseniz yarım kilo makarna 3 Euro (yaklaşık 12 TL).

2- Polignano A Mare

/

Burası Puglia gezimin ikinci ve en sevdiğim durağı. Bari’den yarım saatlik araba ya da tren yolculuğuyla ulaşmak mümkün. Tam burada Puglia’nın trenleriyle ilgili bir uyarı yapayım: Trenlerde sadece İtalyanca anons yapılıyor, levhalar da sadece İtalyanca. Ayrıca tren saatlerinde rötar yaşanabiliyor. Bu yüzden size tavsiyem İtalyanca konuşmayı bilmiyorsanız, trende cam kenarına ve mümkünse ön tarafa, dışarıdaki durak isimlerini görebileceğiniz bir yere oturun, aksi halde treni kaçırmanız olası.

Haberin Devamı

/

Bu detaydan sonra Polignano A Mare’ye geri döneyim. 18 bin kişilik bir sayfiye kasabası burası. Ama gördüğünüz diğer sahil kasabalarından çok farklı çünkü mağaralar üzerine kurulmuş. Dalgalar zamanla kayaları oyup mağaralar oluşturmuş, mağaraların üzerine de bu kasaba kurulmuş. Hal böyle olunca denize girebileceğiniz pek çok nokta var, Spiaggia Lama Monachile buranın en çok bilinen plajı. Günbatımını izlemek için de en ideal yerlerden biri.

/

Kasabanın çok romantik bir havası olduğunu mutlaka not düşmeliyim. Dünyanın en romantik restoranları arasında gösterilen Ristorante Grotta Palazzese bu kasabada.Yemeğinizi denizin üstünde, bir mağaranın içinde yiyorsunuz. Akşam yemeği için rezervasyon şart ve kıyafet kısıtlaması var. Kısa şortunuz, şıpıdık terliklerinizle giremiyorsunuz, aman dikkat!

Haberin Devamı

/

Gitmişken kasabanın ara sokaklarında da mutlaka gezin derim. Rengarenk tahta pencereli kapılı evleri, mutfaklarından yükselen kızarmış hamurişi kokusu, bir de kendi dilini yüksek sesle konuştuğunda İngilizce konuştuğunu zanneden tatlı İtalyan teyzeleri var.

/

Yürümek istemezseniz kasabayı 'tuktuk' adı verilen 3 tekerli araçla baştan sona gezebiliyorsunuz, 40 dakikalık tur 18 Euro (yaklaşık 70 TL). Polignano A Mare için birkaç mekan önerisinde bulunayım. Konaklamak için Dimora Mediterranea Konukevi, vejeteryan mutfak sevenler için Mint, tropik aromalı kahve için Dei Serafini, ayaküstü bir içki için La Casa Del Mojito, meyveli yoğurt ve taze meyve suyu için Joya Canti di Stagione. Burada önemli bir not düşeyim: Hem bu kasabada hem de tüm Puglia’da İtalyan şaraplarını ya da aperitivo’larını Roma’da ya da Floransa’daki eşdeğer bir restoranda içtiğinizden yüzde 30 daha ucuza içebiliyorsunuz.

Haberin Devamı

3- Lecce:

/

Pek çoğunuza bu isim tanıdık gelmiş olabilir. Lecce Ferzan Özpetek filmlerinden tanıdığımız İtalya şehri.

/

Başlıca lezzetleri arasında Lecce kahvesi geliyor. Buzlu bir kahve, özelliği badem sütü ile yapılıyor olması. Masaya geldikten sonra kaşıkla karıştırmanız gerekiyor.

Haberin Devamı

/

Lecce’de özellikle Via Giuseppe Palmieri ve Via Giuseppe Libertini gezebileceğiniz başlıca sokaklar. Pek çok hediyelik eşya mağazası, kıyafet dükkanı ve Lecce mutfağına derin dalış yapabileceğiniz şarküteri ve fırınları var.

/

Tarihi mekan gezisi yapmak isterseniz Lecce’de Sant’Oronzo Meydanı’ndaki Roma Amfi Tiyatrosu listenin başında olmalı. Ben oradayken gladyöterlerin kol gezdiği bir tiyatro oyunu vardı, zamanınız varsa meydanın ortasındaki bu tiyatroda oyun ya da dans gösterisi seyretmek de güzel olabilir.

Haberin Devamı

4- Alberobello

/

Burası koni şeklindeki evleriyle ünlü. Türkiye’den gidenlere Kapadokya’yı ya da Harran Evleri’ni hatırlatması mümkün.

/

Rivayete göre 13. yüzyılda kral yeni evlerden vergi istemeye başlayınca halk koni çatılı bu yapıları inşa etmeye başlamış. Evlerin adı trullo, çoğulu da trulli. Taş çatılar harç kullanmadan yapıldıkları için en tepedeki yuvarlak taş kaldırılınca tüm çatı dağılıveriyormuş, vergi memurlarını da böylece atlatıyorlarmış. Güzel bir hikaye olmakla birlikte turist çekmek için uydurulan bir efsane olma ihtimali de var tabii. Hikayesi gerçek mi değil mi bilmem ama kasabanın çok güzel olduğu bir gerçek.

Haberin Devamı

/

Trullo’ların yoğunlukta olduğu 2 cadde var Alberobello’da: Rione Monti ve Aia Piccola. İlki daha turistik olan cadde, pek çok trullo restorana, hediyelik eşya mağazasına ya da otele çevrilmiş. İkincisi daha yerel, oradaki trullo’larda hala kasabanın yerlileri yaşıyor.

/