İspanya'nın Endülüs bölgesinde bir felsefe şehri: Cordoba
Cordoba, Endülüs Emevi Devleti’nin başkenti. Kahire ve Bağdat ile birlikte de döneminin en önemli üç bilim mabedinden biri. Özellikle 10 ve 11. yüzyıllarda altın yıllarını yaşayan Cordoba, felsefeye ilgi duyanlar için büyük önem taşırken aynı zamanda Avrupa’da şehir aydınlatmasının ilk kullanıldığı yerleşim merkezi.
Haberin Devamı
/

Cordoba, 600 km’den uzun Guadalquivir Nehri kenarında vadinin ortasında bir İspanyol mücevheri. Felsefeciler şehri diye anılan bu şehirde 700 – 900 yılları arasında 600’ün üstünde kütüphane ve bir milyon üzerinde el yazması kitap mevcutmuş. Ne yazık ki sonraki dönemlerde Endülüs kararı ile yakılıp, bilim ve irfan değerleri yok edilmiş. O dönemdeki eserlerden sadece 30 cilt kitap kurtarılabilmiş.
/

Ünlü bilim adamlarından Mösyö Curi, “kurtarılan bu kitapların yardımıyla atomu parçaladım, eğer daha fazlası kurtarılabilseydi galaksiler arası yolculukları keşfedebilirdim” demiş. Anlaşılan o ki, insanlığı yönlendirenler o dönemin yaşayanları bu kadar muazzam bilim eserlerini özümseyebilmeye hazır değildi. Belki de fazla bilmekten korktular; kim bilir?
Haberin Devamı
Cordoba’da camiden kiliseye
/

Endülüs bölgesinin en özel kenti Cordoba’da İslam kültürü, Museviler ve Eski Roma’nın izleri farklı bir kültür mozaiğini oluşturuyor. Bu şehirdeki 1013 sütunlu günümüzde katedral olarak kullanılan ve 987 yılında tamamlanan Cordoba Cami (Mesquita), dünya üzerindeki en etkileyici tarihi yapılardan biri olarak sonsuza kadar ayakta kalmayı fazlasıyla hak ediyor.
/

Bu şahane yapı, Piramitler, Çin Seddi ve Ayasofya gibi döneminin en önemli ve unutulmaz eserleri arasında yerini çoktan almış. Camiden kiliseye dönüştürülmüş bu yapının içinde dolaşırken dinlerin ve inançların sentezi olan bir eserin zenginliğini fazlasıyla hissediyorsunuz. Gezerken, böyle görkemli yapıların mucizevi atmosferini yaşamak için yeterli bir zaman ayırmayı ihmal etmeyin.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Yahudi Mahallesi’nde kaybolun
/

Şehrin ilginç bölümleri arasında Yahudi Mahallesini ziyaret etmeyi de unutmamak gerek. Dar sokakları keşfe çıkmak, hediyelik dükkanları arasında kaybolmak kendinize bir hediye vermeye eşdeğer.
/

Buraya kadar gelmişken, bölgenin özel yemeklerinden olan boğa kuyruğu – Rabo del Toro’yu yemeden olmaz. İrili ufaklı pek çok turistik restoran arasında kararsız kalmamak için, Mesquita’nın karşısındaki lokantalarda hızlı ve lezzetli servis alabilmek mümkün.