Tarihe tanıklık edip yön vermiş ve hüsn-ü hat oymalarıyla donatılmış olan bu kızıl sarayla, İslam mimarisi, İspanya'nın Endülüs bölgesine imzasını yüzyıllar önce atmış.Granada, dünyaca ünlü mimari başyapıtlardan biri olan Elhamra Sarayının bulunduğu şehir. Arapçada kızıl, kırmızı anlamına geliyor 'el hamra'. Sarayın temelleri 1232 yılında Nasiriler tarafından atılmış. Bugün İslam mimarisinin tarihteki en göze çarpan örneklerinden olan saray, kırmızı volkanik taşlarla inşa edilmiş. Gün ışığıyla aydınlandığında, kırmızı, kızıl renkte şairane bir görünüme bürünüyor. Etrafını da Sierra Nevada zincir dağlarının yeşilliği çevreliyor. Bahçesindeki Selvi ağaçları adeta yeri göğe bağlıyor. Bahçe duvarlarından sarkan carmenler (Arapçada sarmaşık anlamına geliyor) ise gözleri dinlendiriyor. Naif bir zarafetin ürünü olan bu yapı, uzman olmanızı gerektirmeyecek kadar kolay anlaşılabilir bir hayranlık uyandırmasının yanı sıra sarayın duvarlarındaki kitabeler, oyuncaklı mimarisi, tabiat ve suyun yapının içindeki dansı, dış çevre ile uyumu en ince noktasına kadar planlanarak, incelikle inşa edilmiş. Yıllar içinde bu değerli yapının pek çok bölümü tahrip olmuş, ama günümüze kadar yapılan restorasyon çalışmalarının da yardımıyla, bütünlüğünü koruyarak gelebilmiş. Şimdi, Elhamranın içindeki amfi tiyatroda belli dönemlerde flamenko festivalleri ve konserler düzenleniyor. Yakalayabilenler oldukça şanslı. Emeviler sonrasında bölgenin kaderinde rol oynayan Kastilyalı 1.Isabel, Birleşik Avrupanın fikir annesi olarak biliniyor. Üstelik Kristof Kolombun 1492de Amerika kıtasını keşfetmek üzere yola çıkmasına yardım etmesiyle de tarihe damga vurmuş güçlü bir kadın. Aynı zamanda vizyoner kişiliği bölgenin gelişiminde etkili olmuş. Yeğeni Kral Şarlken Endülüsü zapt edince Elhamra'nın bir bölümünü yıktırdığı ve yerine Rönesans üslubunda bir saray yaptırmak istediğini okuyoruz tarih kitaplarından. Kızıl saray, 1522deki bir depremde, 1590daki bir patlamada bir miktar daha hasar görmüş. Ancak, 19. yüzyıl ortalarından itibaren korunmaya alındı ve neyse ki günümüze dek gelebilmiş.Kral Şarlken, Avrupa tarihinin önemli simalarından. Ayrıca en çok yıkanan kral olarak biliniyor. Kendisi hayatı boyunca sadece dört kez yıkanmış olduğu rivayet edilir. Siz de Endülüs'ün tarihi güzelliklerinden Elhamra'yı yaşamak için bu görkemli sarayda vakit geçirebilir, konserlere katılabilir, burada anılar toplayabilirsiniz.