Afrika’nın en sıcakkanlı ülkesi: Malavi

Afrikanın genelindeki gibi büyük şehir hayatları olmayan, insanların hala balıkçılık, tarım ve tahta yontmadan para kazandığı bir yer Malavi. Munise Nilay Kahyaoğlu Malavi deneyimini CNN TÜRK Seyahat okurları için kaleme aldı.Malavi, gelir seviyesinin inanılmaz düşük olduğu, yoksulluğun her köşede hissedildiği bir Afrika ülkesi. Afrikanın genelindeki gibi büyük şehir hayatları olmayan, insanların hala balıkçılık, tarım ve tahta yontmadan para kazandığı bir yer. Ulaşım, konaklama ve yemek seçeneklerinin çok ucuz olması ve insanların sırt çantalılara çok iyi davranması da burayı turistik hale getirmiş. İnsanlar o kadar cana yakın ki; hemen hemen herkes gelip benimle tanışmak istiyor, saatlerce soru soruyor, çocuklar koşa koşa gelip boynuma atlıyor.Kenyadan başlayıp Namibyada biten altı aylık Afrika seyahatimde, karşılaştığım herkesin Malaviden bahsetmesi nedeniyle ben de planlarıma ekleyip, bu güzel ülkeyi görme şansı yakalıyorum. Sırt çantalı rotası genel olarak Malavi Gölü'nün çevresine kurulu. Gölde bulunan bilharzia paraziti, hastalık riski taşısa da internette bu hastalığa yakalanmış örnekler çok sınırlı olduğu için kimse aldırış etmiyor. Göl uzak durulamayacak kadar huzurlu ve güzel. Tanzanya sonrası kullandığım tıka basa dolu yerel otobüslerle Malaviye kolayca geçiyorum. Malaviye giriş öncesi vize alınması gerekiyor. Vize ücreti yanında devletin denetim yetersizliği nedeniyle sınırda bir de rüşvet ödemek zorunda kalıyorum. Livingstonya, günümü sonlandırabileceğim sınıra en yakın yerleşim. Bir yerden bir yere giderken, Afrikanın her yerinde olduğu gibi Malavide de dolmuş şoförleri yine Mzungu (beyaz turist) müşteri için kavga ediyor. Kimi sırt çantamı çekiştirirken, kimi beni kendi dolmuşuna bindirmeye çalışıyor. İngilizce ikinci resmi dilleri olmasına rağmen, iş fiyat belirlemeye gelince herkes Çevaca konuşmaya başlıyor. İkinci durağım olan Nkata Koyu huzurlu bir kasaba. Mutlaka, para kazanmak için değil de sırt çantalıları hoş tutmak için açılmış bir hostel olan Mayoka Villagede konaklamanızı öneriyorum. Nkata Bay sonrası, mv chambo adı verilen lokal botlarla Likoma Adası'na gidilebilir. Likoma adasında gemi adaya sadece haftada bir kez gittiği için bir hafta boyunca adada tıkalı kalabilirsiniz. Likoma adası sonrası sırf bu deneyimi yaşamış olmak için, tarihi ilala gemisiyle Cape Mcleara geçilebilir. 30 saatlik gemi yolculukta, birinci sınıf boş güverte olduğunu anlayınca, benim gibi gemiye çadır açmak isteyebilirsiniz. Fakat dikkat gölün ortasında iken, Malavide her akşam durmadan çakan şimşekler nedeniyle korkabilirsiniz. Malavi Gölünün en sakin kısmı olan Cape Mclearde Milli Parkta yürüyüş yapılabilir, kanoya binebilirsiniz. Burada bir çok konaklama ve restoran alternatifi bulunmakta. Köy turu yapılıp, size sarılmak isteyecek güler yüzlü köy çocuklarını da fotoğraflayabilirsiniz. Liwonde Milli Parkı da bot safari yapılabilecek Malavinin gidilmesi gereken yerlerinden. Bir günlük safari ücreti 25 dolar. Yerlilerin, timsahlar ve su aygırlarına aldırış etmeden nehirde balık tutması görülmeye değer. Mulanje Dağında benim yaptığım gibi minimum üç günlük tırmanış yapmak da yapılabilecek diğer bir etkinlik. Mulanje Dağı sonrası tüm Malavide uzun yolda kullanılan Axa otobüsleri ile Blantyre ve Lilongwe şehirlerine gidebilirsiniz. Tüm sırt çantalı rotasını takip etmek isterseniz Malavi için yaklaşık bir ay ayırmanız yeterli olacaktır. Malavinin genelinde butterfish denen ünlü balıkları, ugali, bol bol ananas ve avokado bulabilir, restoranlarda çatal- bıçak getirmedikleri için Afrika çatalı denen elinizi kullanmak zorunda kalabilirsiniz.