Erdoğan, şöyle devam ediyor: “Şimdiki adıyla Kemer köyümüzün antik dönemdeki adı Parion. Biga’mız kuruluşundan itibaren birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Burada yani Parion’da 2 bin yıl önce 80 bin kişi yaşamış. Büyük İskender’in Anadolu’ya geçtiği ve Persleri yendiği yer Biga topraklarıdır. Osmanlı döneminde sancaklık yapan Biga toraklarında çok uzun bir tarihi yolculuğa çıkabilirsiniz. Biga’mızın turizm destinasyonuna baktığımızda; etimiz, sütümüz ve özellikle köftemiz meşhur. Doğal güzelliklerimiz ve termal suyumuz bulunuyor. Nilüfer Gölümüz var ve su üzerinde nilüfer çiçekleri açmakta. Nilüfer Gölü projemiz tamamlanarak halkın hizmetine açıldı. İlçenin doğa turizmine büyük katkı sağlayacak Abdiağa Çağlayan Trekking Parkuru projesinin startını verdik. Doğaseverlerin yeni rotası haline gelecek trekking projemiz olarak tanımlıyoruz. Parion Antik Kenti toprak alandan her gün yeni bir tarihi bilgi, yaşam kalıntıları ve eserler çıkıyor. Kazılar 2005 yılından bu yana sürmekte. Dikkat çekici kalıntılar hepimizi çok heyecanlandırıyor. Buradaki tarih ve medeniyet gün yüzüne çıkarılarak hem turizme kazandırılacak hem de geleceğe aktarılacaktır.”
GIDA CENNETİ OLMAYA ADAY
“Birçok ilde veya ilçede ya hayvancılık, ya tarım, ya da turizm öne çıkar. Ama Biga’da olmayan hiçbir şey yok” diyen Erdoğan, şu ifadelere yer veriyor: “Onun için geçmiş tarihimiz ve kültürümüzden aldığımız deneyimle Biga’yı, bugün getirdiğimiz noktayı hep birlikte yaşıyoruz. Yerel yönetim olarak tarımla alakalı topraklarımızı ve lojistiği de değerlendirdiğimiz zaman topraklarımızı çok iyi kullanmadığımızı görüyoruz. Bölgemizde Tarım OSB, kapalı seracılık ve kapalı üretimle alakalı çalışmalara başladık. Neticelendiğinde Biga’da sadece çeltik, domates, biber gibi ürünlerin haricinde, çiçekçilik başta olmak üzere sera üretiminin de olduğunu göreceğiz. Hayvancılığı geliştirmek ve Biga’mızı markalaştırmak için Göktepe Köyü’nde vasfını yitirmiş 155 bin metrekare mera alanında hem hayvan pazarımızı modernize edeceğiz hem de et entegre tesisimizle Biga etinin markalaşmasının önünü açmış olacağız. Tarım ve hayvancılıktaki modernizasyon, buna bağlı üretim potansiyelinin yükselişi, Bakacak ve Taşoluk barajlarının devreye girmesiyle binlerce dönümlük yeni arazilerin sulanabilir olması çerçevesinde ilçemiz, gıda cenneti olmaya aday. OSB’deki fabrika bacalarının yükselişi, büyük sanayi kuruluşlarının yatırımlarını artırması şehrimizin sanayi merkezi de olacağını gösteriyor. 9 bin metrekare alan üzerine kurulan Balıklıçeşme’deki Organize Sanayi Bölgesi’ne 5 bin metrekare daha genişleme arazisi tahsis edildi. 26 yeni fabrikanın Biga OSB’de kurulabilmesi için çalışmalara başlanıyor. Biga ilçe merkezi modern şehir yaşamına dair birçok sorununu aşmış, bazı şehir donatıları açısından ilkleri gerçekleştirmeyi başarmıştır. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün inşasıyla bölgemiz ulaşılabilir olma özelliğini de üst düzeye çıkardı.”