Alp dağlarının eteklerindeki bu masal diyarı şato, herkesin hayalindeki ya da çizgi filmlerde gördüğü büyüleyici şato imajını gerçekçi bir şekilde canlandırarak gözler önüne seriyor. 19. yy Ortaçağ stilinde inşa edilen bu şato, Kral Ludwig II’nin kendisi için yarattığı alternatif bir dünya. Ludwig, bu şatoda bir Ortaçağ kralı gibi yaşayabilmeyi hayal etmişti ve şatonun asıl inşa edilme fikrinin arkasında bu yatıyordu. Bir anlamda Ludwig kendi fantastik dünyasını gerçeğe dönüştürdüğü bir şato yaratmıştı. Bu görkemli şatonun dışı kadar iç mekanı da görsel zenginlik sunuyordu. Fakat hikaye maalesef üzücü bir sonla bitiyor. Şatosu kadar gizemli bir ölüm hikayesi olan Ludwig, yarattığı şatosunda sadece 11 gece uyuyabilmiş ne yazık ki. Şatoyu gezerken eminim herkes benim gibi Ludwig’in kaderine üzülüyordur.