Evet, sakalların 10 kaplan gücünde ve zorluyor kabul ama saçlarının hakkını yemeyelim bence. Ortalamanın üstü yoğunlukta ve bir karakteri var. Hatırladığın ilk saç kesim anını bizimle paylaşır mısın?
Valla ilk saç kesim anısı değil ama bütün bu seyrek saçlarımın sebebi olabilecek bir anı dün gibi aklımda. Benim saçlarım İstanbul’a geldikten sonra seyrelmeye başladı, çocukluğum ve gençliğimin ilk yıllarında alnı gözükmeyen tiplerdendim. Kaşıma kadar saçım vardı neredeyse. Çocukken de içerlendim bu duruma (çünkü abimin saçları dökülmeye başlamıştı ve abim öyle olduğu için benim de öyle olmalıydı)! Tıraş olurken berbere sordum bi çözümü var mı diye. En azından alnımdakileri her gün gelsem kesseniz olur mu dedim. E tabii güldü adam. ‘Öyle olmaz ama yaşlanınca dökülüyor zaten, az sabret’ dedi. Günlerce aynada acaba yaşlandım mı biraz daha diye saçlarıma baktım. Nasıl istediysem artık! Sonra ne olduysa birden yaşlandım herhalde, şimdi biraz daha açıldı alnım (gülüyor).
Aylık düzenli tıraşların münasebetiyle biliyorum ki, yazmaya dair birtakım çalışmaların oluyor. Nasıl gidiyor alıştırmalar?
Ufak ufak alıştırma yapmaya devam ediyorum. Öğrendiğim yeni bir yazım tekniği var. Elimi, dilimi ona alıştırmaya çalışıyorum. Bir de ufak ufak reklam, klip yazıp çekmeye, fikir üreterek sektörde farklı bir yerde daha bulunmaya çalışıyorum bu ara. Bu işleri oturtunca o yıllardır konuştuğumuz filmi tozlu raflardan çıkarıp onu çalışmaya niyetliyim. Tabii hayat bu, bakalım neler getirecek, bu sürede ne kapılar açılacak ne kapılar kapanacak yaşayıp göreceğiz.