Cem Payaslı: Erkek hastalarımız sessiz sedasız işlemlerini yaptırır

KISA KES Tıraş Sohbetlerinde bugün, pandemi nedeniyle talebin epey arttığı estetik operasyonlarla ilgili işin uzmanı, renkli kişilik Cem Payaslıyı ağırlıyoruz. (Fotoğraflar / Emre Ünlü)Erkek hastalarımızda son dönem bir artış yok. Aslında erkek hasta oranı tahmin edilenden daha fazla. Ama onlar daha sessiz sedasız işlemlerini yaptırır giderler ve bir daha da uğramazlar.Erkeklerin şikayetleri nedir genel olarak?En çok yaptırdıkları işlemler saç ekimini ayrı tutuyorum, burun estetiği ve vücut şekillendirmeyle ilgili, liposuction özellikle. Günümüzde artık erkeklerde de güzellik egosu çok arttı. Onlar da daha çok spor yapıyorlar ve bize daha çok başvuruyorlar. Ama bu 3-5 yıllık bir olay değil, son 10 yıldır böyle diyebilirim.Pandemi estetik operasyonları arttırdı mı?Arttırmadı, patlama yaptı. Biz de kendi meslektaşlarımız arasında bunu konuşuyoruz, tartışıyoruz. Bence bunun birkaç sebebi var. Hayat çok hızlı akıyor, bu hızlı akan hayatta insanlar nekahat dönemi yüzünden ameliyat olmakta tereddüt ediyorlardı. Ama hazır evde oturuyorum, bu süreç nasılsa bitecek, hal böyleyken ameliyatımı olayım diyenler var. Diğer taraftan evde mahsur kaldıkça aynaya bakıp kendileriyle vakit geçirdiler ve soluğu bizde aldılar. Üçüncü iddia insanlar para harcayacak ortam bulamadıkları için estetiğe kaynak yarattılar. Bu zor bir iş. Elbette size bakarken de bunu düşünüyorum. Ben her gün yüzlerce kişiyi ameliyat ediyorum kafamda. Bundan kurtulmaya çalışıyorum hatta iş yaşamımda o kadar çok soruya cevap veriyorum ve anlatıyorum ki, iş dışında bulunduğum ortamlarda dost sohbetleri yapmak istiyorum, dedikodu yapmak istiyorum ama orada da benzer sorular geldiğinde bulunduğum ortamdan kaçmak istiyorum. Kullandığımız maskeler yüzümüzü düşürüyor olabilir mi?Kadınların yaş alma bahaneleri hiç bitmez. Ama kepçe kulak ihtimalini arttırıyor mu, arttırıyor. Kadınlara erkekten zor diyemem. En zor hastalar kadın ruhlu erkeklerdir. Cinsel seçimden bahsetmiyorum. Olaylara bakış açısı kadın titizliğinde ve aşırı detaycıdırlar. Ameliyat edilmemesi gereken insan grupları vardır, mesela psikolojik olarak sorun yaşayan hastalar, hayatını bir organına bağlayan insanlar önce bir psikologdan destek alması sağlanmalıdır. Cerrahlarla berberlerin ortak özellikleri var mı?Bedenle ilgileniyoruz. Elin makas ve ustura tutuyor. Düşünsenize eskiden berberler, dur şurada benin var alayım, dikeyim derlermiş. Cerrahi de böyle başlıyor işte. Bu kaçınılmaz bir son, hastalarımı bundan korumaya çalışıyorum ama her dönemin fenomeni var. Bu dönemin fenomeni de ince yüzler uzun çeneler. İnsanlar böyle görünmek istiyor. Bundan yüz sene önce tombul yanaklı kadınlar makbuldü. Ama olay insan görüntüsünden uzaklaşmaya başladı. Bu işi biz yönlendirmiyoruz. Dönemin starları belirleyici, biz de kendimizi bu konuda geliştirmeye çalışıyoruz. Kesinlikle yapmayacağınız bir işlem var mı?Reddedettiğim çok işlem var. Benden istenilen işlemin o hastayı güzelleştirmeyeceğinden eminsem kesinlikle yapmam. Örneğin kalkık ve oyuk burun asla yapmam. Çünkü gün gelecek hasta bundan pişman olacak. Ben doğal ve güzel burun yapmak isterim. Yüzün bir orantısı vardır. Ve her bir organın birbiriyle orantısı vardır. Ve benim estetik bir gözüm var, ben bu filozofinin temelinde hastamı yönlendiriyorum. Evet, burnum ama eşim izin vermiyor. Beni böyle beğeniyormuş.Kıvırcıklarınızla aranız düzelir mi, ne dersiniz?Şekil vermesi zor kıvırcıklarım var. Makas sizde, buyrunuz. Aslında Fransız falan değil, plastik cerrah olmayan bir meslektaşımız bunu böyle adlandırmış ve Türkiyede böyle yayıldı. Teknolojisi sürekli gelişiyor. Ben de plastik cerrahi uzmanı olur olmaz İspanyada bu işin üstatlarından Op. Dr. Xavier de Benitodan eğitim aldım. O da beni sevdi sağolsun. Onun yanında epey bir vaka gördüm. Sonra Türkiyeye döndüm ve 2008de uygulamaya başladım. O zamanlar kullanılan ip teknolojisi farklıydı. Hiç şikayet de almadım ama plastik cerrahlarda bir önyargı vardı, askı işe yaramaz diye ben de çekindim ve 2013de bıraktım. Bir iki sene ara verdim. Sonra bu yeni nesil erimeyen askılar çıktı. Etkilendim ve yapmaya başladım. Yapılan işlem tam bir plastik cerrahi işi. Ben ve bir meslektaşım Türkiyede iki kişiyiz. Epey bir modifikasyonlar yaptık hatta bunu bize satan kişler şu an Türkiyeye gelip teknikleri bizden izliyorlar. Seda Ablaya yaptığım askının çok çarpıcı bir sonucu oldu ve artık duymayan kalmadı. İddiam o ki kalıcı askıda en çok modifikasyon yapan bizizdir, Türkiyedeki cerrahlar yani. Bir sonraki tıraşta da saç ekimi ve detaylarını konuşmak üzere Sıhhatler olsun...