'ULAŞTIĞIMIZ SEVİYENİN YUKARILARA TAŞINMASI HAYATİ ÖNEME HAİZDİR'
Sürdürülen bu çalışmalar kapsamında, 4 önemli füze sisteminin seri üretim sözleşmesinin imzalandığını ifade eden Güler, "Bu ürünler yurt içi ve sınır ötesinde, başta terörle mücadele olmak üzere yoğun ve kapsamlı faaliyetler icra eden Kara Kuvvetlerimize çok değerli katkılar sağlayacaktır. Her geçen gün ordumuzun envanterine kazandırdığımız tüm bu sistemlerin ne kadar kritik ve gerekli olduğu, savunma ve güvenlik konularının her geçen gün daha fazla emniyet arz ettiği, bu süreçte çok daha iyi anlaşılmaktadır" ifadelerini kullandı.
Yerli savunma sanayisini, ülke bekasının ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini belirten Güler, "Bu kapsamda, savunma sanayisi ürünlerimizin değişim ve yeniliklere uyum sağlaması, modern teknolojiye entegre bir şekilde geliştirilmesi; üretim, imkan ve kapasitelerinin en üst seviyeye çıkartılması, ayrıca savunma sanayisi alanında istihdam edilecek donanımla ve yeterli sayıda personele sahip olunması, kalıcı ve sürdürülebilir bir kurumsallaşma ile ulaştığımız seviyenin daha da yukarılara taşınması hayati öneme haizdir" dedi.
'YAPACAK DAHA ÇOK İŞİMİZ VAR'
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ise Türk savunma sanayisinin gelişimine değinerek, bu gelişimin uluslararası anlamda dikkat çektiğini kaydetti. Görgün, TSK'nın Türk savunma sanayisi ürünlerini kullanmaktan gurur duyduğunu ve bu durumun da kendileri için en büyük motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti. Savunma sanayisinde yüzde 80'lere ulaşan yerlilik oranının, oluşturulan büyük bir ahenk sonucu olduğunu söyleyen Görgün, "Allah'a şükür biz bunu yakalamış durumdayız. Dünya, bunu gıptayla izler durumda; ama yapacak daha çok işimiz var. Bunun da farkındayız. Biz bir oldukça, birlikte çalıştıkça, bu ahengimizi devam ettirdikçe zaman da bereketlenir, ortaya koyduğumuz kaynaklar da bereketlenir. Yeter ki hepimizin gayreti ve samimiyeti bu ortak hedeflere ulaşmak noktasında olsun" diye konuştu.