Yüzdeki sarkmaları ve yorgun ifadeyi nasıl azaltabiliriz?

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ufuk Askeroğlu, zaman içerisinde yüz bölgesinde gözüken ve yorgun ifadeye sebep olan sarkmalar ile ilgili merak edilenleri sizler için anlatıyor.
Zamanın ve çevresel faktörlerin etkisiyle yüzümüzde meydana gelen değişimler, çoğu insan için kaçınılmazdır. Yaşlanma süreciyle birlikte ciltte elastikiyet kaybı, hacim azalması gibi durumlar ortaya çıkar. Bu da yüzde sarkmalara, belirginleşen çizgilere ve yorgun bir ifadeye neden olabilir. Ancak, bu süreci geciktirmek ve cildin daha genç ve dinç görünmesini sağlamak için çeşitli yöntemler bulunmaktadır
Bakım rutinleri
Cilt sıkılığını korumak ve sarkmaları en aza indirmek için öncelikle düzenli bir cilt bakım rutini oluşturmak önemlidir. Cildin kollajen üretimini destekleyen ve nem bariyerini güçlendiren içeriklerle bakım yapmak, yaşlanma belirtilerini geciktirmeye yardımcı olabilir. Retinol, hücre yenilenmesini desteklerken, peptidler cildin elastikiyetini artırarak sarkmaları azaltabilir. Güçlü bir antioksidan olan C vitamini, serbest radikallere karşı koruma sağlar ve cilt tonunu eşitler. Cildin nem dengesini sağlamaya yardımcı olur, dolgunluk verir ve ince çizgilerin görünümünü hafifletir.
Cilt sıkılaştırıcı uygulamalar
Zamanla yüz ovalinin belirginliğini kaybetmesi, ciltte sarkmalara ve elastikiyet kaybına yol açabilir. Bu durumu desteklemek için lazer ve radyofrekans teknolojileri, cildin alt katmanlarını ısıtarak kollajen üretimini artırır ve sıkılaşmayı destekler. Mezoterapi ve PRP uygulamaları ise cilt altına vitamin, mineral ve hyalüronik asit enjekte ederek daha parlak ve elastik bir görünüm kazandırmaya yardımcı olabilir. Bunun yanında, fokuslu ultrason (HIFU) derin dokuya etki ederek cildi toparlayan ve sıkılaştıran bir yöntem olarak tercih edilebilir. Derin plan yüz germe, estetik cerrahi yöntemler arasında yaşlanma etkileriyle mücadelede en faydalı yöntemlerden biridir. Geleneksel yüz germe tekniklerinden farklı olarak, bu yöntem cildin alt katmanlarını hedef alarak daha doğal ve kalıcı bir gençleşme sağlar. Hem cilt hem de kas ve bağ dokularında sıkılaşma sağlayan bu işlem, yüz hatlarını değiştirmeden kişinin doğal güzelliğini ortaya çıkarır. Geleneksel yöntemlere göre daha uzun süreli gençleşme etkisi sunar. Bu yöntemler, cilt yapısına ve ihtiyaca göre tek başına veya kombinasyon halinde uygulanabilir.
Beslenme ile cildi desteklemek
Sağlıklı bir cilt için yalnızca dışarıdan bakım yapmak yeterli değildir. İçerden doğru beslenme ile cildi desteklemek, uzun vadede daha faydalı sonuçlar sağlar. Omega-3 yağ asitleri cildi besleyen ve elastikiyetini artıran önemli yağlardır. Somon, ceviz ve keten tohumu gibi gıdalar tüketilebilir. Serbest radikallerin cilt üzerindeki olumsuz etkilerini azaltarak yaşlanma belirtilerini geciktirir. Yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı meyveler ve yeşil çay gibi besinler tercih edilebilir. Kollajen takviyeleri vücudun doğal kollajen üretimini destekleyerek cilt sıkılığını artırabilir.
Zamanın etkilerini tamamen durdurmak mümkün olmasa da, doğru bakım ve yaşam tarzı değişiklikleri ile ciltteki sarkmaları ve yorgun ifadeyi azaltmak mümkündür. Düzenli cilt bakımı, sağlıklı beslenme, yüz egzersizleri ve profesyonel destekleyici uygulamalar sayesinde daha sıkı, canlı ve dinç bir görünüm elde edilebilir.
SON DAKİKA
-
09. 39
Ticaret savaşları kimi, nasıl etkiler? Türkiye'nin yol haritası ne?
-
09. 31
117 Yıllık Ömrün Sırrı: Uzun Yaşamın Formülünü Bilim İnsanları Buldu!
-
09. 24
KONUT KREDİSİ 2025 | Ev almayı düşünenler için kritik dönem! Kredili satışlar rekor kırıyor
-
09. 20
İran'dan ABD'nin yeni yaptırımlarına tepki: Müzakere söylemlerinin aldatmacadan ibaret olduğunun kanıtı
-
09. 10
Dolar ve euro güne nasıl başladı? (14 Mart 2025)
-
09. 01
Trump Putin için geri adım atar mı?