Güncel genetik ve moleküler çalışma, biyolojik olarak da bu ilişkiyi destekliyor
Aynı araştırmacılar Kasım 2018 tarihinde yayınladıkları makalede, bu istatistiksel bulguları genetik ve moleküler seviyede de destekleyen verileri bilim dünyasına sundular. Yaşları 45-73 arasında değişen ve prostat kanseri nedeniyle cerrahi tedavi olan 157 hastanın ameliyatla çıkartılan prostat dokusunda incelemeler yaptılar.
Prostat içerisindeki hem kanserli dokuda, hem de henüz kansere dönüşmemiş sağlıklı prostat dokusunda 20,254 adet gene ait analiz gerçekleştirdiler. Boşalma sıklığına paralel olarak, kansere bitişik sağlıklı prostat dokusundaki genetik ve moleküler yapının değişkenlik gösterdiğini ilk kez ortaya koydular. 20’li ve 40’lı yaşlarda daha seyrek boşalma tarif eden erkeklerin dokularında 409 gende bozulmalar olduğu tespit edildi. Bu yeni biyolojik bilgi ışığında, cinsel aktivite sıklığının koruyucu etkisinin olma potansiyeli daha da güçlenmiş oldu.