Yeni bir formül: 5/150/500! Prof. Dr. Osman Müftüoğlu yazdı...
Prof. Robin Dunbar, Oxford Üniversitesi’nde yaklaşık 50 yıldır insan ilişkileri ve sosyal grupların yapılanmalarını araştıran önemli bir biliminsanı. Geçtiğimiz günlerde Newsweek dergisinde pandemiden sonra ortaya çıkan “yalnızlık ve arkadaş yoksunluğu problemi” üzerine önemli bir yazı yayımladı. İşte o yazının ayrıntıları...
Haberin Devamı
/

DUNBAR’a göre, yetişkin biri için özellikle yaşlılık yolculuğu süresince en fazla “5 DOST, 150 ARKADAŞ, 500 TANIDIK” yeterli oluyor.
/

Dr. Dunbar “dostlar”ı yani dost bellediğiniz insanları “OMUZUNDA AĞLAYABİLECEĞİNİZ VE ‘DÜNYAM YIKILIYOR’ DEDİĞİNİZDE HER ZAMAN YANINIZDA BULABİLECEĞİNİZ ŞOVALYE KİŞİLER” olarak tanımlıyor.
Haberin Devamı
/

Yine Dr. Dunbar’a göre, dostlarınızın sayısı genelde 5’i pek geçmiyor, geçemiyor. Çoğu insanın beyni ve duygusal yapılanması da zaten “güvenebileceği 5 dost”u yeterli buluyor. Peki, ya diğerleri? Arkadaşlar ve tanıdıklar ne olacak? Yanıtlar için buyurun...
İLİŞKİLERİNİZE SAHİP ÇIKIN
/

PROF. DUNBAR’a göre, beynimizde arkadaşlar için ayrılmış duygusal kontenjanımız ortalama 150 civarında. Bir başka deyişle beynimizde önemli duygusal süreçleri/ilişkileri yürütmek için sadece 150 odacık var.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Gençlik dönemimizde dost ve arkadaş sayısı bakımından daha şanslıyız. Bu sayı yaşımız ilerledikçe düşüyor. Bunun başlıca nedenlerinden biri yaşlandıkça çocuklar ve torunlarımıza yani ailemize daha fazla zaman ayırma arzumuzun yoğunlaşması.
/

Bu arada yaşımız ilerledikçe dost ve arkadaş grubumuzda vefat edenler de oluyor, bu da önemli bir etken. Ve genelde yaşlı insanlar kaybettikleri dost ve arkadaşlarının yerlerini doldurmak için gençler kadar pek istekli değiller, yeterli çabayı göstermiyorlar.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
GÖZDEN IRAK OLAN GÖNÜLDEN DE IRAK OLUR
/

PROF. ROBIN Dunbar’a göre, bizim sık sık kullandığımız “Gözden ırak olan gönülden de ırak olur” atasözünün bilimsel temelleri de var. Dostluğu sürekli kılmanın en etkili yolu ilişkiyi kesmemek, sürekli kılmaya gayret etmek. Dunbar’ın bir numaralı tavsiyesi ise dostlarınızla daha sık bir araya gelmeniz, yani fiziksel temasınızı sürdürmeniz. Fiziksel temas beyinde daha çok “mutluluk molekülü (endorfin)” üreterek dostluğu güçlendiriyor, pekiştiriyor, sürekliliğini destekliyor. Dostlar ve arkadaşlardan uzaklaşma durumunda ise duygusal/ruhsal uyarılar ortadan kalkıyor, “dostluk” ve “arkadaşlık” yerini yaklaşık 3 yıl içinde “tanıdıklık”a bırakıyor. Prof. Dunbar’ın altını ısrarla çizdiği önemli bir ayrıntı da şu: Kalıcı ve sağlam ilişkilerinizi korumak, dost ve arkadaşlarınızla ilişkilerinizi sürekli kılmak istiyorsanız onları “HAFTADA EN AZ BİR KEZ” görmeniz lazım. Telefon görüşmeleri, e-postalar, mesajlaşmalar ve diğer iletişim araçları fiziksel temas kadar “dostluk koruyucu ilaçlar” değil.