Prof. Dr. Ercan Abay, yeme bozukluğu çeşitleri “anoreksiya nevroza (AN), bulimiya nevroza (BN) ve tıkınırcasına yeme bozukluğu (TYB) hakkında ise şu bilgileri paylaştı:
“Anoreksiya nervosa
Anoreksiya nevroza (AN), önceleri ‘sinirsel iştah kaybı’ olarak tanımlanırdı. Bugün AN, iştah kaybı ile ilgili değildir. Vücuda yemeğin girmesini engellemek, gireni de çıkarmaya çalışmakla ilgilidir. Hasta ideal kilosunun altında olmasına rağmen kendisini şişman görür ve hisseder ve devamlı kilo verme isteği içerisindedir. Kilo verme isteği, yemek yemeyi reddetme ve yediği az miktar yemeği de bedenden atma eğilimi ile birliktedir.
Hasta kilo kaybetmek amacıyla uyguladığı yöntemler: Laksatif (ishal ilaçları) ve diüretik (sıvı attırıcı ilaçlar) kullanmak, kendini kusturmak, yoğun egzersiz yapmak. İdeal kilosunun çok altında olduğu halde kendisini şişman olarak görmek hastalığın önemli özelliğidir. Hasta kilosunu ve yeme davranışını takıntı yapar. Defalarca tartılır ve kilo değişikliğini izlemek hastalığın özelliğidir.
Bulimiya Nervoza (BN)
Bulimiya sözcüğü ‘bir öküzü yiyecek kadar aç olmak’ anlamına gelir. Roma İmparatorluğu’nda; zenginlerin kontrolsüz, tıkınırcasına yedikleri ve hazzı devam ettirebilmek için, kusup yemeye devam ettikleri bilinir. Kusmak için özel odaların yapıldığı bilinir. BN hastalarında tıkanırcasına yeme atakları ve devamında istemli kusmalar, aşırı egzersizler, diüretik ve laksatif kullanımları görülür. AN’nın aksine kişi normal kilolu ya da hafif kilolu olabilir. Tıkanırcasına yeme davranışı, utanç duygusu olduğu için gizli yapılır. Tıkınırcasına yeme davranış sıklığı haftada birkaç kereden, günde birkaç kereye kadar olabilir.
Tıkınırcasına yeme bozukluğu (TYB)
Kişinin belirli bir zaman içinde ve yiyebileceğinden çok fazla miktarda yiyeceği kısa sürede tükettiği, yeme davranışını dizginleyemediği ve yeme davranışını tekrar ettiği bir yeme bozukluğudur. TYB’de temel özellik olarak, BN’den farklı olarak tıkınırcasına yeme ataklarının yol açabileceği etkileri gidermek için, hastanın kendini kusmaya zorlaması, laksatif veya diüretik ilaçlar kullanması, yeme alışkanlığını uzun süre dizginlemesi ve yorucu beden hareketleriyle metabolizmayı hızlandırması gibi tedbirler bulunmaz.”