Yaz sıcakları beyni olumsuz etkiliyor
Güneş ışınları etkisini artırdıkça, baş ağrısı, baş dönmesi ve MS gibi hastalıkların şiddeti de artabiliyor. Prof. Dr. Yaşar Kütükçü yaz aylarında artış gösteren nörolojik hastalıklar hakkında bilgi verdi:
1. Sıcaklık ve baş ağrısı
Baş ağrısı olan hastalar özellikle de migren hastaları baş ağrılarının sıcak havalarda arttığını fark etmektedirler. Bununla ilgili yapılan bazı çalışmalar da bunu destekler şekildedir. Ayrıca sıcak havaya eklenen nem oranının artışında da daha çok baş ağrısına neden olabileceği de saptanmış. Yani nemli ve sıcak yaz günlerinde baş ağrısı çekme olasılığınız artıyor hele de sıcakta yürüyüş yapıp yeterli sıvı almaz ve vücudunuz susuz kalırsa baş ağrısı riski daha da artmaktadır.
National Headache Foundation’ın çalışmalarına göre, kronik baş ağrısı ya da migreni olan hastaların yüzde 75’inin sıcaklık artışı ya da diğer bir tetikleyici faktör olan rüzgârlı havalardan kaçınmalarından dolayı dışarıda yapılan spor faaliyeti gibi aktivitelere katılamadıkları gösterilmiş. Yazın özellikle deniz kenarlarında sıcak havada tetikleyicilere eklenen bir diğer faktör ise parfüm kokusu olan güneş kremi kullanmak. Hastalar aslında kokuların migrenlerini tetiklediklerini çok iyi bilirler fakat krem sürerken bu detay gözden kaçabilir. Baş ağrısı aynı zamanda sıcak çarpmasının da önemli bir belirtisidir. Sıcak çarpması sıcak havada ve yüksek nem ve fazla hareket sonucu oluşur. Zonklayıcı baş ağrısının yanında kas krampları, çarpıntı, mide bulantısı ve kusma, yorgunluk, kuru ve soğuk bir cilde neden olur. Dehidratasyonun (sıvı eksikliği) sıcak çarpmasında rolü çok fazladır. Sıcak çarpması olduğunda sıcaklığı düşürme amacı ile olması gereken terleme gerçekleşemezse vücut ısısı düşürülemez. Sıcakta baş ağrısı ve bu diğer bulgular olduğunda mutlaka yaptığınız faaliyetlere ara verin, bol su için ve gölge bir yere gidin.
2. Ortostatik Hipotansiyon
Sıcak havalarda daha sık görülen bir diğer nörolojik semptom ise baş dönmesi ve dengesizlik hissidir. Bu gibi durumlarda sıcak nedeni ile sıvı kaybedilmesi sonucu tansiyon düşer özellikle de ayağa ani kalkışlarda fenalık hali ve baş dönmesi gibi bir his sık yaşanır. Bu gerçek bir vertigo gibi etrafın dönmesi şeklinde şiddetli bir baş dönmesi değil daha çok bu ortostatik hipotansiyona bağlı değişikliklerdir. Hasta ayağa kalktığında bunu kısa süreli olarak artmış şekilde yaşar ve telaşlanarak doktora başvurur. Doktor hastanın hikayesini dinlemeli, dizziness denilen bu durum muayene ile gerçek vertigodan ayrılmalı ve buna göre tedavi edilmelidir. Ortostatik hipotansiyona eğilimi en çok olan kişiler ise Parkinson hastalarıdır. Bu nedenle sıcak havalarda herkesin sıvı alımı artırılmalı fakat Parkinson hastaları buna özellikle önem vermelidir.
Zaten ayağa hızlı kalktığında çok kolay denge bozukluğu yaşayan bu hastalar sıcaklarda daha çok düşük tansiyon semptomları yaşamaktadır. Sıcak havada ayrıca susuz kaldıklarında vücutlarındaki ilaç oranları da değişmekte ve Parkinson bulguları da bundan etkilenmektedir. Sıcakta ortostatik hipotansiyon ya da tansiyon düşüklüğü yaşayan kişiler sıklıkla baş dönmesi şikâyeti ile doktora başvurmaktadır. Hatta bu durum çok ileri olduğunda hastanın ani olarak tansiyonu düşmüşse ani bilinç kaybı yani senkop nedeni ile acil olarak doktora başvururlar. Senkop vakaları bu havalarda artmakta. Bilinç kaybı olması da hastalarda epilepsi gibi hastalıkları akla getirdiğinden bu kişiler endişeli şekilde doktora hatta acil servislere başvurmaktadırlar. Demek ki sıcak havalarda tüm organlarımız daha hassasken, beynimiz özellikle sıvı azlığına ve tansiyon düşüklüğüne daha hassas olduğundan daha çok doktora başvurma nedeni olmaktadır.
Sıcak havalarda dengesizlik ve tansiyon düşmeleri herkeste olabilir fakat bu durumların yaşlıları özellikle de Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığı ya da inme gibi nörolojik hastalığı olan kişileri daha çok etkileyebileceği ve hayati tehlike oluşturabileceği unutulmamalıdır. Yaşlı kişilerin sıcakta fazla kalmamaları ve bol sıvı tüketmeleri gerekmektedir. Unutulmaması gereken bir diğer durum ise sıvı eksikliği geliştiğinde Alzheimer hastalığı ya da diğer demansları olan yaşlı hastaların unutkanlıklarının hızla artabileceği, kafa karışıklığı yaşayabilecekleridir. Bu hastaların yakınları onları genellikle birden kötüleştiği, unutkanlıklarının ve huzursuzluklarının arttığı şeklinde şikâyetlerle doktora getirirler. Fakat sadece bu hastaların sıvı açığını kapatmak bile önceki durumlarına dönmelerini sağlayacaktır. Yani sıcak hava beynimizi çok kolay ve önemli derecede etkileyebilmektedir.
3. Multipl Skleroz hastalarında sıcak hava
Yapılan çalışmalarda MS hastalarının yaklaşık olarak yüzde 60-80’inde sıcağa karşı hassasiyet vardır. MS hastalarının şikâyetleri sıcak havalarda geçici olarak artabilir. Bu hastalar vücut ısılarında fiziksel egzersiz ya da daha sıcak bir yere gitme sonucunda ortaya çıkacak olan hafif bir artışa karşı bile hassastırlar. Bu sıcak hassasiyeti ile semptomların artış göstermesi, hastanın gerçek olmayan şekilde kötüleşme peryoduna girmiş gibi görünmesine neden olur. Bu şekilde ısı yükselmeleri aslında sinirlerin hasar görmesine neden olmamaktadır. Hastaların çoğu kendiliğinden semptomlarının sıcaklarda geçici olarak arttığını fark edebilirler. Bu kötüleşme aslında sıcağın oluşturduğu ayrı bir hasara bağlı değildir, MS hastalarında zaten hasarlı olan sinir kılıfı nedeni ile ileti bozuk olduğundan sıcakta bu bozuk olan ileti kolay bloke olmakta ve sinirin görevinin etkilediği alanda belirtilerin artışına neden olmaktadır.
Bu nedenle MS hastalarının yazın sıcak havalarda ve özellikle de öğlen saatlerinde dışarıda bulunmamaları önem kazanmaktadır.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Grip misin yoksa nezle mi? Grip, nezle ve soğuk algınlığı arasındaki farklar ne? İşte ayırt etmenin yolu
Vücutta 300'den Fazla Reaksiyonda Görevi Var! Eksikliğinde En Sık Görülen Belirti Kas Krampları... Magnezyumun Önemi
Ağız Kanseri Riski: Erkeklerde 2 Kat Fazla Görülüyor! Belirtileri Göz Ardı etmeyin...
Gözden Kaçan En Önemli Salgın! Mide Ve Bağırsak Kanserlerini Tetikliyor! Bulaş Yaşı Çocukluk Çağına Kadar İndi
Uzman İsimden Korkutan Uyarı: 2050 Yılında, Dünya Nüfusunun Yarısı Miyopi Olacak Diye Tahmin Ediyoruz