Varis hastalığı ve sık karşılaşılan şikayetlerOpr. Dr. Murat Küsdül, varis hastalığı ve sık karşılaşılan şikayetler hakkında şu bilgileri verdi:“Hastaların en yaygın semptomları bacaklarının görüntüsünün bozulmuş olması ve uzun süre ayakta durunca ortaya çıkan bacak ağrısı ve bacaklarda ağırlaşma hissidir. Semptomlar anatomik defektin derecesiyle ili olmayabilir. Bazen hasta variköz damarı zedeleyebilir. Bu durumda belirgin bir kanama görülebilir. Bacak varislerinin bir komplikasyonu yüzeysel tromboflebittir; ciddi bir ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilir. Uzun süreli bacak varislerinde kronik ayak bileği şişliği, staz dermatiti ve bacak ülserleri gelişebilir. Uzun süre ayakta durma veya obezite (şişmanlık) tüm bacak varislerinin daha semptomatik hale gelmesine neden olurlar. Ağrı, kaşıntı, ayak bileğinde şişme, gece krampları, yüzeysel tromboflebitler, venöz ayak bileği cilt değişiklikleri, (pigmentasyon, egzama, lipodermatoskleroz ve açık yara), kanama.”Varis tedaviVaris tedavisine değinen Küsdül, şöyle konuştu:“Varis tedavisinde amaç yaşam kalitesini artırmaktır. Hastalık genellikle iyi huylu seyir gösterip hastaların çoğunda ameliyat gerekmez ve konservatif tedavi yöntemleriyle iyi sonuçlar alınır. Bu nedenle semptomlar, çok ciddi değilse girişimsel tedavilerden kaçınılmalıdır. Semptomlar hastanın yaşam kalitesini ciddi olarak etkiliyorsa tedavi düşünülmelidir. Bazen büyük varisleri bulunan hastalarda, kanama veya ülserasyon gibi komplikasyonlar gelişirse daha agresif cerrahi tedavi yöntemleri denebilir. Etken sebepler ortadan kaldırılmadıkça (fazla kilo, uzun süre ayakta durma, östrojen kullanımı) variköz ven oluşumunun belirli bir süre sonra tekrarlayacağı unutulmamalıdır.Tedavi iki başlık altındadır. İlk olarak görünen varislere dışarıdan uygulanan lazer veya köpük tedavisidir. Bu tedavi genellikle kozmetik amaçlıdır ve derindeki damar yetmezliğine katkısı yok denecek azdır. Asıl tedavi yukarıda belirttiğimiz derindeki ve yetmezliğe sebep olan damarlara yönelik müdahaledir. Bunu tedavi etmeksizin sadece dışarıdan görünen varisleri yok etmek asla kalıcı bir çözüm olmaz ve hastalık ilerlemeye devam eder. Daha önceleri spinal anestezi ile yani belden uyuşturma sonrasında, kasık ve diz kapağı bölgesine yapılan açık ameliyatla tedavi sağlanırken, günümüzde bu tedavinin yerini kapalı yöntemler almıştır. Kapalı yöntemler olarak, lazer veya radyo-frekans yöntemi ve sonrasında geliştirilmiş olan ‘embolizasyon’ yöntemi ile hastalarımız sağlığına daha kolay kavuşmaktadır.”