Yaz aylarında doğru beslenmenin altın kuralları
Diyetisyen Makbule Özer, sıcak yaz aylarının etkisini göstermeye başlamasıyla beslenme açısından risk oluşturabilecek noktalara dikkat çekerek doğru beslenme alışkanlıkları ile ilgili bilgiler verdi.
Sağlıklı ve doğal beslenmemizi sürdürebilmek için mevsimine uygun beslenme alışkanlıklarımızı da şekillendirmemiz gerektiğini söyleyen Diyetisyen Makbule Özer, “Mevsimlerin değişmesi ve sıcaklıkların artmasıyla beslenme düzenimiz ve metabolizmamız bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışır ve bu dönemde sıcaklığın etkisiyle bazı sağlık sorunlarıyla (şeker, kalp rahatsızlıkları, tansiyon, mineral kayıpları vb.) karşılaşabiliriz. Doğru beslenme alışkanlıklarıyla bu sorunlarla karşılaşma ihtimalimizi azaltarak kendimizi daha iyi hissedebilir, sağlıklı bir yaz mevsimi geçirebiliriz” dedi.
Diyetisyen Özer vatandaşlara yaz aylarında bol bol su içmelerini önererek, “Vücudumuzun ortalama yüzde 70’ini oluşturan su, hücrelerin yaşamsal faaliyetleri, vücut ısısının dengelenmesi ve fonksiyonlarını yerine getirilmesi için son derece önemlidir. Sıcaklıkların artmasıyla vücuttan sıvı kaybı artar ve vücudun sıvı ihtiyacını karşılamak için özellikle yaz mevsiminde su tüketimini arttırmamız gerekir. Çünkü eksikliğinde baş ağrısı, halsizlik, bulantı, baş dönmesi, tansiyonda dengesizlikler ve elektrolit kayıpları görülebilmektedir. Normal bir bireyde ortalama 2-2,5 litre olan su ihtiyacı yaz döneminde 3 litreye kadar çıkabilmektedir. Spor yapanların, ağır işte çalışanların ise günlük su tüketimini biraz daha arttırması önerilir. Su içmek için susamayı beklemeden suyu hayatınızın merkezine koymaya çalışın ve düzenli su içmeyi alışkanlık haline getirin” diye konuştu.
“Yaz aylarında serinlemek için çokça tercih edilen gazlı içecekler, hazır meyve suları ve alkol, şeker içerikleri ve katkı oranlarının yüksek olması nedeniyle serinletmenin aksine vücutta bazı sağlık problemlerine yol açmakta ve boş kalori alımına neden olmaktadır” diyen Özer, “Bu tür içecekler, özellikle abdominal yağlanmayı arttırarak obeziteye davetiye çıkarabilir. Yaz mevsiminde süt, ayran,ev yapımı şekersiz limonata, sade maden suyu ve taze sıkılmış meyve suları daha doğru bir tercih olacaktır. Çay ve kahve de diüretik etkisinden dolayı vücuttan su atımına sebep olduğu için aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır” diye konuştu.
Yaz aylarında yeterli ve dengeli beslenmek için yapılması gerekenleri kaydeden Diyetisyen Özer, “Yaz aylarında beslenme alışkanlıklarımızda değişiklikler olması kaçınılmazdır; fakat yine sağlıklı ve dengeli beslenmek bizim elimizdedir. Öğün sayıları ve saatlerinde küçük farklılıklar yapabiliriz. Bu farklılıkları yaparken beslenmemizde mutlaka her besin grubuna (süt, meyve, kurubaklagil, et, sebze ve tahıl gurubu) porsiyon miktarına dikkat ederek yer vermeye özen göstermeliyiz. Kızartma türü yiyeceklerden, şeker içeriği ve yağ oranı yüksek besinlerden, beyaz un ve beyaz undan yapılmış yiyeceklerden olabildiğince kaçınmalı yaz aylarını biraz daha hafif yemekleri tercih ederek geçirmeliyiz” dedi.
Özer yaz mevsiminde beslenmemize dikkat etmemiz gerektiğini ifade ederek, “Yaz mevsimi bizi rengârenk, lezzetli ve sağlıklı sebze ve meyvelerle karşılıyor. Bu dönemde meyve grubundan karpuz, kavun, şeftali, kiraz, üzüm, incir ve kayısı; sebze grubundan domates, salatalık, patlıcan, biber, taze fasulye, kabak ve daha sayamadığımız birçok sağlıklı besin yaz döneminde bizi bekliyor. Her besini mevsiminde ve taze olarak tüketmek sağlığımızın olmazsa olmazıdır. Sebze ve meyve grubu özellikle yüksek posa içerikleri sayesinde günlük posa ihtiyacımızın önemli bir kısmını karşılamaktadır” diye konuşarak diyabet hastalarının yaz meyvelerinin şeker içeriğinin yüksek olduğunu unutmaması gerektiğini ve tüketim konusunda dikkat etmelerini söyledi.
Özer son olarak sıcaklıkların artması bazı besinlerin çok kolay bozulmasına neden olabildiğini belirterek şöyle konuştu;
“Bu sebeple yaz mevsiminde besinlerin alınması, pişirilmesi, hazırlanması ve saklanması aşamaları diğer mevsimlere göre çok daha önem kazanmaktadır. Besin zehirlenmeleri ve bozulmalarına karşı dikkatli olmalı, hijyen konusunda tedbirli davranmalıyız. Meyve ve sebzelerimizi bol su altında yıkamalı, iyi pişmemiş ve hijyen kurallarına uyulmadan hazırlanmış besinlerden, açıkta ve dışarıda satılan yiyeceklerden, çabuk bozulabilecek riskli yiyeceklerin tüketiminden olabildiğince kaçınmalıyız.”