Yanık dereceleri nelerdir? 1. 2. ve 3. dereceden yanık ne anlama geliyor?
Yanık dereceleri, ateş veya suyla meydana gelen yanma vakaları sonrasında kullanılan hastalığın derecesini tespit etmek ve aktarmak amacıyla kullanılan yöntemler arasında yer alıyor. Peki, 1. 2. ve 3. dereceden yanık ne demek, bu dereceler neye göre belirleniyor, hangi derece ne anlama geliyor?
Yanma vakaları sonrasında doktorlar tarafından teşhisi konulan 1. 2. ve 3. dereceden yanık durumu hastalarla paylaşılıyor. Yanık derecesi tespit edilirken zarar gören bölgenin derinliği, vücudun ne kadarını kapsadığı, enfeksiyon riski oluşturup oluşturmadığı, yaş, hastanın sahip olduğu diğer hastalıklar ve solunum yoluyla görülen zarar gibi etkenlerden faydalanılıyor.
Bu etkenler yanık derecesini belirlerken hastanın hayati durumu ve tedavisi açısından da büyük önem taşıyor. İşte yanık dereceleri ve taşıdıkları anlamlar…
1. DERECEDEN YANIK NEDİR?
Deride kızarıklık, ağrı ve yanık olan bölgede ödem olmasıyla birlikte ortaya çıkar. Yaklaşık 48 saatte iyileşen bu yanık dereceler arasında en hafif olandır.
2. DERECEDEN YANIK NE DEMEK?
Derinin içerisinde su dolu kabarcıkların meydana geldiği bu derecede yanan bölgede ağrı meydana gelir. Deri kendisini yenileyene kadar bölgedeki yanık iyileşmez.
3. DERECEDEN YANIK NEDİR?
Dereceler arasında en tehlikeli olan ve ölümcül sonuçlar doğurabilen bu yanık türünde ise derinin tüm tabakası yanıktan etkilenir. Damar, sinir ve kaslarda etkisi görülen üçüncü dereceden yanıkta siyah ve beyaz lekeler görünebilir. Sinirler zarar gördüğü için hasta ağrı hissetmez ancak yanık olan bölge tehlike altındadır.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Ateş düşürücü olarak kullanmayın! Yan etkileri korkunç: Böbrek ve karaciğeri bitiriyor
Dubai çikolatası yerken sağlığınızdan olmayın! Bu hastalıkları tetikleyebilir
Kardiyoloji Uzmanı uyardı: Her 15 saniyede bir insan kalp krizi geçiriyor
Çoğu kişi bilmiyor! Kış aylarında saç dökülmesinin en önemli nedeniymiş! Önlemek mümkün...
Gerçek yaşınız ‘biyolojik yaş’tır! Biyolojik yaşınızı biliyor musunuz? Prof. Dr. Osman Müftüoğlu yazdı