Vücudunuzdaki işaretlere dikkat! O hastalığın alarmını veriyor...

Bu hastalıklara karşı bilinçli olmak ve erken teşhis etmek tedavi sürecini önemli ölçüde etkiliyor. Vücut hasta olduğuna dair bazı belirtiler gösterebiliyor. Ancak bu belirtilerin görmezden gelinmesi hastalık sürecine olumsuz şekilde yansıyor.Hastalıklardan korunmak adına sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, stres gibi etkenlerden uzak durmak gerekiyor. Ancak tüm bu etkenlere rağmen hastalığa yakalanma ihtimali bulunuyor. Daha sağlıklı olmak adına vücudun gösterdiği hastalık belirtilerine karşı bilinçli olmak gerekiyor. Birçok belirti önemsiz olarak düşünülerek göz ardı ediliyor. Aşağıda yer alan belirtilerin çoğu zaman önemsiz olduğu düşünülse de bu belirtiler bazen hastalık habercisi olabiliyor. Tükettiğimiz tüm yiyeceklerin işlenmiş olması nedeniyle içerdikleri gıda boyaları ve koruyucular, toksinlerin vücudumuza girip sindirim sisteminde birikmesi sonucu kabızlığa sebebiyet verir. Alkol tüketiminizi azaltıp, su tüketiminizi arttırmak bu sorunu çözmenize yardımcı olacaktır. Çektiğiniz güzel bir uykudan sonra bile uyanmakta zorlanıyor, yeni bilgileri öğrenmeniz güçleşiyor ve kafanızı toplayamadığınızı sıklıkla hissediyorsanız tüm bu sıkıntılarınızın nedeni vücudunuzdaki toksinler. Normal rutininizde duş alıp, deodorant kullandıktan sonra işe gitmek için yola çıktığınız zamanlarda kötü kokular sizi rahatsız ediyor ise vücudunuzdaki toksinler sizleri rahatsız ediyor demektir. Bunun için beslenme düzeninizi iyi planlamalı ve bir uzmana danışmalısınız. Günlük rutininizi çok az bozduğunuz durumlarda dahi ağrı çekiyorsanız, toksinlerden kaynaklı eklem bölgelerinizde ve kaslarınızda iltihaplanma olmuş olabilir. Vücudumuzda toksinlere en çok maruz kalan yer derimizdir. Şampuan, saçım bakım ürünleri, sabun gibi sürekli kullandığımız ürünlerin içerdikleri kimyasallar ne yazık ki derimizde toksinlerin birikmesine neden oluyor. Bunları engelleyebilmek için doğal ürünleri kullanmaya özen göstermelisiniz. Toksinler vücudumuzda biriktikçe enerjimizi emerek, daha yorgun hissetmemize neden olurlar. Bunun yanında da uykuya dalma süremizi arttırıp, hayatımızı gittikçe zorlaştırırlar. Bunun nedeni kortizol hormonunun salgılanması ve vücudun yüksek stres seviyesindeymiş gibi tepki vermesidir. Papatya çayını her gün bir bardak tüketerek bu sorunu çözebilirsiniz, eğer yeterli gelmiyorsa toksinleri gidermek için daha etkili yöntemler denemelisiniz. Vücudunuza aldığınız maddelerin en son birikme noktası tırnaklarınızdır. Özellikle ayak parmaklarınız sürekli ayakkabı içerisinde olduğundan mantarların oluşumu için uygun bir ortamda bulunur. Eğer tırnaklarınızda toksinler beslenebiliyorsa, tırnaklarınızın sararması veya kötü görünmesi kaçınılmaz bir sondur. Saçlarınız da tıpkı tırnaklarınız gibi toksinlerin son birikim noktasıdır. Bu nedenle saçlarınızın beslenmesine ve bakımına oldukça önem verilmeli, gerekiyorsa bir uzmana görünmelisiniz. Mide ve karaciğerde bulunan zararlı bakteriler, kötü kokuların üretilmesine neden olur ve bundan düzenli diş fırçalama ile bile kurtulamazsınız. Su tüketimini arttırarakKarahindiba çayı tüketerekMaydanoz ve kişniş tüketimini ihmal etmeyerek Yemek yedikten sonra diş fırçalamayı ihmal etmeyerekSağlıklı ve dengeli beslenerekYoğurt, kefir gibi prebiyotik besinler tüketerek