"9 çeşit meyvenin sirkesini yapıyoruz"
İç Anadolu Bölgesi’ne özgü doğada yetişen meyvelerin sirkesini yaptığını söyleyen ev hanımı Muteber Hatun Er, “Meyveleri ilaçlamanın yapılmadığı yüksek dağlık ve ormanlık alanlardan topluyoruz. Sirke yapımına 8 yıl önce eşimin rahatsızlığı nedeniyle başladım. Önceleri hobi hobi amaçlı yapıyordum. Daha sonra mikro kredi desteği aldım ve sirke üretimine yoğunlaştım. Sirkeyi severek tüketiyoruz, bütün meyvelerin sirkesi oluyor biz şu an İç Anadolu Bölgesi’ne özgü meyvelerin sirkesini yapıyoruz. Ahlat, çam kozalağı, alıç, kuşburnu, güvem, girebolu, akasya sirkesi yapıyoruz. Sirkelerin hepsinin kendine özgü faydaları bulunuyor, herkes rahatlıkla bu sirkeleri alıp kullanabilir” dedi.
"Kendimizi doğal yollardan koruma altına almalıyız"
Prof. Dr. Hamdi Temel de son günlerde kış mevsimine girilmesiyle enfeksiyon hastalıklarında artış görüldüğünü belirterek “Kendimizi doğal yollardan korumamız gerekiyor. Bunun içinde ilk öncelik sirke. 30’a yakın sirke türü var ve evimizde rahatlıkla yapabileceğimiz bu sirkeleri günde bir iki kaşık Abartıya kaçmamak kaydıyla tüketebilirsiniz. Son günlerde havaların da soğumasına bağlı kalarak vücudumuzda hastalıklar belirlemeye başladı. Özellikle üst solunum enfeksiyonlarına yönelik. Sirkeyi her gün akşamları salataya bir kaşık ilave edilebilirsiniz, sabah sirkeli su içmek ya da gargara yapmak da boğaz yolu enfeksiyonlarına iyi gelecektir. Sirkenin içinde bulunan vitaminler ve folik asitler, diğer kimyasalların hepsi antioksidan aktivitelerin yüksek olmasını sağlayacaktır. Bu yöntemle kendinizi kansere karşı da koruma altına almış olacaksınız. Doğal yollardan kendimizi koruma altına almamız lazım, bu yüzden sirkeye çok önem veriyoruz” şeklinde konuştu.