Yanlış yönlendirmelerin evliliği bitirmeye kadar götürdüğünü vurgulayan Sönmezer, “Son zamanlarda vajene botoks uygulamaları yapılmış ve vajen kasının kasılması engellenmiştir. Gerçek vajinismuslularda bu yaklaşımda çözüm sağlamamaktadır. Bu tip sıkıntılı kişilere sakinleştirici ilaç, antidepresan ilaç vermekle bu sorun çözülmez, aksine bu tip ilaçların bazılarının cinsel isteği azaltıcı etkisi vardır, böylece sorun çözülmediği gibi başka bir sorun olan cinsel isteksizlikte sıkıntıya eklenmiş olur. Kas gevşeticiler veya alkol alıp sarhoş olup cinsel ilişkiye girme çabaları da hep hüzün ile sonuçlanır. Çok kolay tedavi edilebilen bir sorun olan vajinusmus; bu tip yanlış bilgi ve denemelerle büyür, büyür. Kadında sıkıntı, gerginlik başlar, kendisinde eksiklik olduğu duygusu ile suçluluk duymaya başlar, ümitsizlik ve karamsarlığa düşer. Kadınların çoğunluğu bu durum karşısında gösterdiği tepkinin fazlalığını ve de gereksizliğini bilir, korkuya karşı verdiği tepkinin aşırılığını mantıken bilmesi ve de bunun gereksizliğini kabul etmesi de bunu çözmeye yetmez ve bir iç karmaşa yaşar, ben eşimi seviyorum, onu istiyorum, kanunen benim eşim, ailem onu kabul ediyor, ben kabul ediyorum, peki neden bunu yapamıyorum gibi iç karmaşalar ve bunalımlar yaşayabilir. Erkekler başlangıçta çok ılımlı yaklaşırlar ilişkiye giremeyen eşlerine, bazen de anlayamama ve öfke ve kırılganlık hisleri arasında kalırlar. Ve bedensel hiç bir sorunu olmamasına rağmen bazen erkekte sertleşme sorunu da başlayabilir. Erkek sonuçta tahammülsüzleşebilir, eşini zorlayabilir veya aldatabilir” ifadelerini kullandı.