Uzun süre ayakta kalmak topuk dikeni ağrısına yol açıyor!

Topuk dikeni, kendisini özellikle sabahları, ilk yürümeye başlandığında oluşan ağrılar ile belli ediyor. Bir süre yürüdükten sonra ağrılar azalabiliyor ancak çok uzun süre ayakta durma, uzun süre yürüme, yanlış ayakkabı seçimi gibi durumlar topuk dikeni ağrısının artmasına yol açıyor. Özellikle bazı uygulamalar topuk dikeni ağrısının azalmasına yardımcı olurken, topuk dikeni tedavi edilmezse ağrılar daha alevli hale gelebiliyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Çok ayakta durma, o bölgeyi zorlayan egzersizler, obezite, uygun olmayan ayakkabı kullanımı, fazla düz veya çukur ayak yapısı gibi değişik faktörler topuk dikenine yol açıyor. Sabahları ve gün içinde yürümeye ilk başlandığında şiddetli ağrı yaşandığına dikkat çeken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Nihal Özaras, ağrıları azaltmak için topuk bölgesine soğuk uygulama, istirahat ve fizik tedavi öneriyor. Doç. Dr. Nihal Özaras, uzun vadede ayağa binen yükün azaltılması için kilo verilmesini tavsiye ediyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Nihal Özaras, yaşam kalitesini bozan topuk dikeni rahatsızlığına yol açan etkenler hakkında bilgiler ve önemli tavsiyeler paylaştı. Ayak tabanında boydan boya uzanan ve plantar fasya adı verilen bir yapının olduğunu belirten Doç. Dr. Nihal Özaras, “Çok ayakta durma, o bölgeyi zorlayan egzersizler, obezite, uygun olmayan ayakkabı kullanımı, fazla düz veya çukur ayak yapısı gibi değişik faktörler sonucu plantar fasyada enflamasyon gelişebilir.

Bu duruma plantar fasiit adı veriliyor. Plantar fasiit tedavi edilmez ve uzun süre devam ederse plantar fasyanın topuğa yapıştığı yerde kemiksi bir çıkıntı meydana geliyor. Bu yapı da topuk dikeni olarak tanımlanıyor.” dedi. Topuk dikeni var ise sabahları ve gün içinde yürümeye ilk başlandığında şiddetli ağrı olmasının çok normal olduğunu ve bir süre yürüdükten sonra ağrının azaldığını ifade eden Doç. Dr. Nihal Özaras, “Ancak uzun süre ayakta durma veya yürüme ile ağrı tekrar ortaya çıkabilir. Bu şikayetler kişinin yaşam kalitesini bozar. Topuk dikeninin büyüklüğü ile ağrının şiddeti çoğu zaman orantılı olmayabiliyor.” diye konuştu. Doç. Dr. Nihal Özaras, şikayetlerin yoğun olduğu alevlenme dönemlerinde ayak tabanı ve topuk bölgesine soğuk uygulama, istirahat, enflamasyonu giderici ilaç kullanımı ve fizik tedavi önerildiğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı: “Bu yöntemlerden fayda görmeyen hastalarda topuk bölgesine enjeksiyon yapılabilir. Uzun vadede şikayetlerin tekrarlamasını önlemek için ise kilo vererek ayağa binen yükü azaltmak, topuk bölgesini destekleyen yumuşak tabanlı ayakkabı kullanımı, düzenli olarak plantar fasya germe egzersizlerinin yapılması etkili yöntemlerdir"