Uzmanlar uyarıyor: Sosyal medyadan probiyotik tavsiyesi almayın
Probiyotik kapsüllerin ilaç benzeri ürünler olduğunu söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, bu tür ürün tavsiyelerinin sosyal medyadan değil, konunun uzmanı hekimlerden alınması gerektiğini vurguladı. Prebiyotik ve probiyotik arasındaki farklar neler? Hangi yiyecek ve içecekte bulunur? İşte detaylar.
Probiyotikler, doktor tavsiyesi ile kullanılması gereken, ileri teknoloji ürünü canlı mikroorganizmalar. Üretimi, saklanması, taşınması ve kullanımı belli usul ve düzenlemelere tabi olan ilaç benzeri ürünlerdir. Fakat halk arasında ‘ilaç’ olarak kabul edilmedikleri için doktor tavsiyesi olmaksızın tüketimi artmakta, bu durum pek çok tehlike ve belirsizliğe de zemin hazırlamaktadır. Özellikle pandemi döneminde bağışıklığın her zamankinden daha fazla önem kazanması, toplumu birtakım arayışlara itti. Bu durum sonucunda işin ehli olmayan fenomen ve influencer'lar tarafından sosyal medyada pek çok yanlış bilgi içeren probiyotik tavsiyeleri yapılmaya başladı.
Eczacılarla yapılan görüşmeler sonucunda eczaneye probiyotik kapsül satın almaya gidenlerin, genelde ürünü sosyal medyada gördüklerini tavsiye üzerine satın almaya karar verdiklerini söylüyorlar. Hâlbuki sosyal medya mecraları olarak öne çıkan Facebook, Instagram, Twitter bilimsel bir platform değildir. Sosyal medya tavsiye ile probiyotik kullananları ciddi sağlık sorunları beklemektedir.
Mide ve bağırsakta çözünen bu kapsüller kana karışmıyor fakat karaciğer ve beyinde apse yapan pek çok mikrop da ağız yoluyla vücuda giriyor. Dolayısıyla probiyotik kullanımı, doktor olmayan kişilerin tavsiyesi ile kontrolsüzce olmamalıdır.
Prebiyotik mi probiyotik mi?
Probiyotikler, canlı organizmalardır. Doğal peynir ve evde yapılan yoğurtta bol miktarda bulunur. Prebiyotikler ise yiyeceklerde bulunan ve bağırsaklardaki dost bakterilerin sindirebildiği ve çoğalmaları için gerekli gıdalardır.
Küresel pazarlama stratejileri doğrultusunda ‘probiyotikler’ ön plana çıkarılmakta ve probiyotiklerle ilgili haberler köpürtülmektedir. Oysa prebiyotikler olmazsa probiyotikler de olmaz. Çünkü sindirim sisteminde ‘dost’ olarak kabul edilen bakterilerin çoğalması ve gelişmesini sağlayanlar prebiyotiklerdir.
“Doğa prebiyotikler açısından oldukça zengindir” diyen Metin Başaranoğlu, “Taze meyve ve sebzeler doğadaki başlıca prebiyotik kaynaklarıdır. Çünkü meyve ve sebzeler bol lif içerirler. Sağlık için günlük 35-40 gram lif tüketmek gerekir. Örneğin, orta boy 10 adet havuç bu kadar lif sağlar. Tabii ki farklı farklı meyve sebzeleri de tüketerek günlük lif ihtiyacınızı karşılarsınız. Meyve ve sebzelerde bolca bulunan lif, probiyotik olan dost bakteriler için beslenme ve çoğalma sağlamasının yanı sıra kolon denen kalın bağırsağın hücrelerini besleyen bütirik asid kaynağıdır. Bütirik asid sağladığı asidite ile bağırsağı zararlılardan korur” dedi.
Prebiyotikler, vücudun aşılara karşı yanıtını artırarak lökosit ve T hücrelerinden (killer) oluşan bağışıklığı güçlendiriyor. Yapılan bir çalışmada çocuklara yoğurt yedirilenler ve yedirilmeyenler 2’ye ayrıldı. Yoğurt yiyenlerin okula devam sürelerinin daha uzun, antibiyotik kullanımlarının ve doktor ofisi ziyaretlerinin daha az olduğu tespit edildi. Öte yandan bağırsak sağlığı üzerinde de olumlu etkileri olan prebiyotikler, spastik kolit, Crohn ve Kolit’te tedavi edici etkiye sahiptir. Osteoporoz (kemik erimesi), kanserler ve şeker hastalığı (diyabet) tedavisine de yardımcı olduğu gösterilmiştir.