Uzmanından trans yağ uyarısı: Denetimsiz hazır gıdalar tüketilmemeli
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamasıyla gündeme gelen trans yağların yasaklanması hazırlığına uzmanlardan destek geldi. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Altay, yaptığı açıklamada, beslenmede günlük enerji ihtiyacının önemli bir bölümünün yağlardan sağlandığını, hayvansal ve bitkisel kaynaklı olan yağların temelini trigliseritlerin bünyesinde yer alan yağ asitlerinin oluşturduğunu söyledi.
Yağ asitlerinin ise doymuş ve doymamış olarak ikiye ayrıldığını dile getiren Altay, doymamış yağların endüstriyel olarak hidrojenlenme işlemi sonucunda katılaştırılarak doymuş yağ haline getirilebildiğini, bunlara da margarinlerin örnek verilebileceğini aktardı. Altay, bu işlemle vücudun ihtiyacı olan yararlı yağların azalarak yok olduğunu, ayrıca kısmi veya tam hidrojenasyon sonrasında trans yağ asitlerinin ortaya çıktığını dile getirerek, şu bilgileri verdi:
"Trans yağlar aslında vücuttaki etkileri bakımından bir çeşit doymuş yağ olarak kabul edilir. Bunlar koyun, keçi ve sığır gibi geviş getiren hayvanlardan elde edilen süt ve tereyağı gibi süt ürünlerinde doğal olarak bir miktar bulunabildiği gibi endüstriyel olarak yağ ve sıvı yağların işlenmesi sonucu olarak da elde edilebilmektedir.
Endüstriyel olarak hidrojenasyon ve rafinasyon işlemlerine tabi tutulan hemen hemen bütün yağlardan trans yağ oluşmaktadır. Doğal yollarla oluşan trans yağlar, içinde bulunduğu ürünün toplam yağ içeriğinin en fazla yüzde 4-6'sını oluşturur ve bunlar genellikle zararlı kabul edilmez. Trans yağ oranı endüstriyel ürünlerde çeşidine göre değişmekle birlikte yüzde 50-60'lara kadar çıkabilmektedir."
Altay, evlerde ve dışarıda yemek pişirilirken genellikle bitkisel sıvı yağların kullanıldığını, Türkiye'de ucuz olması sebebiyle ayçiçeği tohumunun, pamuk yağının en sık kullanılanlar olduğunu dile getirerek, son yıllarda karışım yağların kullanımının da oldukça arttığına işaret etti.
Bazı üreticilerin, kullanılan yağ asidi türleri arasında ucuz ve kalitesiz olanları tercih ettiğini, bu durumda da trans yağ oluşumunun arttığını vurgulayan Altay, şunları kaydetti:
"Dünya Sağlık Örgütü, trans yağ tüketiminin, koroner kalp hastalığı, obezite, diyabet ve kanser gibi birçok hastalığı artırdığı için tüketim miktarının kısıtlanması ve bunun da günlük enerji gereksiniminin yüzde 1'inden az olmasını önermektedir. Bunu sağlamak, hazır gıdalarda trans yağ asitlerinin kullanımının azaltılması ve yemeklerin hazırlanması, tüketilmesi öncesinde alınacak tedbirlerle mümkündür. Bu konuda politika belirleyici ve denetleyicilere de büyük görev düşmektedir. Gıdalarda bulunan suni trans yağ miktarına mutlaka yasal bir sınır getirilmelidir."