“Psikososyal faktörler önemsenmeli”
Öte yandan Psikolog Gizem Yılmaz, hastalığın psikolojik boyutlarına değinerek, “İBS psikolojik bir hastalık değildir. Krizler kontrol edilemezse psikolojik sorunlara yol açabilir. Nedeni henüz bilinmemekte olan birçok rahatsızlık temeli psikolojiyle ilişkilidir. Hastalarımızın yaşadığı ağrılar gerçektir. İBS tanılı hastalar ve İBS tanısı almayan hastalar incelendiğinde psikolojik olarak ciddi farklar gözlenmektedir. Hastalar genellikle depresyon ve anksiyete ölçeklerinde yüksek skorlardadır. Tedavi programlarında psikososyal faktörler oldukça önemsenmeli, desteğe ağırlık verilmelidir. Stresli yaşam olayları karın ağrısı bağırsak alışkanlıkları vücutta nedeni bilinemeyen ağrılarla kendini göstermektedir. Çocukluk çağı streslerinin İBS etiyolojisinde rol oynadığı düşünülmektedir. Uzun dönemde en iyi sonucu almak adına birincil basamak psikososyal stresörlerle baş etme yöntemi geliştirmek ardından semptomatik rahatlama düşünülmektedir. İBS semptomları depresyon, anksiyete bozukluğu, somatizasyon bozukluğu, uyum bozukluğu tanı kriterlerinin alt kümesi olarak yer almaktadır” ifadelerine yer verdi.