Sümer, ikincil baş ağrılarının ise altta yatan bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıktıklarını aktararak, “Bu grupta baş ve/veya ense travmasına bağlı baş ağrıları, beyin damar tıkanıklıkları, beyin kanamaları, beyin tümörleri, hidrosefaliler, menenjitler sayılabilir. Baş ağrısı nedeniyle hastayı hekime getiren temel korku beyin tümörü olmasına karşın, beyin tümörleri baş ağrılarının çok ender nedenlerindendir. Uyku apnesi olarak adlandırılan uykuda solunum durmalarındaki, sabah baş ağrıları da ikincil baş ağrısı grubundandır. Başta glokom olmak üzere, akut sinüzit, çene eklemi hastalıklarında direkt yayılım ile baş ağrıları görülmektedir. Sıklıkla baş ağrısının nedeni olarak kabul edilen kronik hipertansiyon ve kronik sinüzit ise baş ağrısına sıklıkla yol açmaz. Baş ağrısı sadece akut sinüzit ve çok ani kan yükselmesi ile görülebilir. Bu tablolar çok nadir ortaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.Baş ağrılarının nedeni ciddi olabilirİkincil baş ağrıları konusunda birtakım uyarıcıların bulunduğuna işaret eden Sümer, “Baş ağrısının yeni, her zamankinden farklı, ani, çok şiddetli olması, ağrıya şuur bulanıklığının, ateşin, vücudun bir tarafında kuvvetsizlik ya da uyuşmanın eşlik etmesi, egzersiz sırasında ortaya çıkması veya öksürme, aksırma ile başlaması, beraberinde nöbet görülmesi nedeninin ciddi bir hastalık olabileceği konusunda uyarıcı niteliktedir. Baş ağrısı sabah uyanıldığında şiddetliyse, uykudan uyandırıyorsa, tedaviye yanıt vermiyorsa ya da giderek ilerliyorsa aynı şekilde ciddiye alınmalıdır. 50 yaş üzerindeki bireyler, çocuklar, kanser hastaları, kafa travması geçiren hastalar baş ağrısı açısından dikkatle takip edilmelidir” ifadelerini kullandı.