Doktorlar, uyku yapısı parçalandığı için uykusuz kalındığınızda uyku felci geçirme olasılığının daha yüksek olduğunu söylüyor. Bazı hastalar da sırt üstü yattıklarında daha fazla bu durumu yaşadıklarını söylüyor, ancak bu konuda belirli bir açıklama yok.Uyku felcinin tedavisinde en yaygın yaklaşım eğitimseldir: Hastalara bu durumun nasıl meydana geldiği basitçe anlatılır ve tehlikede olmadıkları konusunda güvence verilir.Bazen bir tür meditasyon terapisi kullanılır. Amaç, hastanın yatağa gitme konusundaki endişesini azaltmak ve uyku felci geldiğinde sakin kalmaları için onları eğitmektir.Daha ciddi vakalarda, normalde depresyon tedavisinde kullanılan ancak REM uykusunu bastırma gibi bir yan etkisi olan seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) dahil olmak üzere ilaçlar uygulanabilir.En dramatik ve etkisi uzun süren uyku felci atakları canlı halüsinasyonlarla gelenlerdir. Bunlar korkuya yol açsa da bilim insanları aynı zamanda bize insan beyni hakkında önemli veri sunduklarını düşünüyorlar.Beyin kendi açıklamasını yaratıyorUyku felcine girdiğinizde, beyninizin motor korteksi vücuda sinyaller göndermeye başlar ve hareket etmesini söyler. Ancak kaslar felçlidir ve bu yüzden beyin karşılığında herhangi bir geri bildirim sinyali almaz. Jalal, "Bir uyumsuzluk vardır... benlik parçalanmış, bozulmuştur" diyor.Sonuç olarak, beyin "boşluğu doldurur" ve kasların neden hareket edemediğine dair kendi açıklamasını yaratır.Bu yüzden pek çok halüsinasyonda bir yaratık göğsünüze oturur ya da vücudunuzu aşağı doğru bastırır.Bu da evrimci bilim insanları arasında popüler olan insan beyninin bir "hikaye anlatma makinesi" olduğu fikrini güçlendiriyor.Dünyanın büyük bir kısmının rastlantısal olduğu gerçeğini kabul etmekte zorlanıyoruz ve bu yüzden beynimiz sıradan olana bir anlam bulma çabasıyla dramatik anlatılar tasarlıyor.Londra Üniversitesi Goldsmiths'te anomalistik psikoloji araştırma biriminin başkanı olan Christopher French, on yıldan fazla bir süreyi dünyanın dört bir yanında bu halüsinasyonları yaşamış insanlarla konuşarak ve gördüklerini kaydederek geçirdi. French "Ortak temalar var, ancak aynı zamanda büyük miktarda kendine özgülük, değişkenlik de var" diyor.Halüsinasyonlar kültürden büyük ölçüde etkileniyor gibidir. Kanada'nın bir bölgesinde göğsünüzün üzerinde oturan bir "Yaşlı Cadı" iken, Meksikalılar göğüslerinde yatan bir "ölü adam", Türkler gizemli ve hayaletimsi bir yaratık olan "Karabasan"ı tarif eder; İtalyanlar da genellikle cadı halüsinasyonu görürler.Bu durum, insanların kültür ve beklentilerden büyük ölçüde etkilenen sosyal hayvanlar olduğu fikrini güçlendiriyor.