Üriner taş hastalığı tedavi sonrası tekrar ortaya çıkabilir

Üroloji Uzmanı Doç. Dr. F. Arda Atar, üriner taş hastalığının nedenlerini, belirtilerini ve tekrarlama riskine karşı alınabilecek önlemleri anlattı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Üriner taş hastalığı, idrar yollarında mineral ve tuzların birikimi sonucu oluşan sert yapılarla karakterize bir durumdur. Böbrekler, idrar yolları, mesane veya üretra gibi idrar sisteminin herhangi bir bölümünde taş oluşabilir. Bu durum sıklıkla ağrı, idrar yapmada zorluk, sık idrara çıkma ve bazen de idrarda kan gibi belirtilerle kendini gösterir.

Üriner taşlar neden oluşur?

Taş oluşumunun birçok nedeni vardır. Bunlar arasında genetik yatkınlık, yetersiz sıvı alımı, yüksek tuz ve oksalat içeren bir diyet, obezite ve hareketsiz yaşam tarzı sayılabilir. Ayrıca kalsiyum, ürik asit gibi maddelerin idrarda aşırı miktarda birikmesi de taşların temel nedenlerindendir.

Üriner taş hastalığının belirtileri nelerdir?

Üriner taş hastalığı, taşın büyüklüğüne, bulunduğu yere ve idrar yolundaki etkisine bağlı olarak farklı belirtiler gösterebilir. En yaygın belirtiler arasında yan ve sırt bölgesinde aniden başlayan şiddetli ağrı, idrarda kan görülmesi (hematüri), sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma hissi, bulantı ve kusma yer alır. Ayrıca, idrar akışında kesinti veya tıkanma hissi de hastaların sıkça şikâyet ettiği belirtiler arasındadır. Bu semptomlar, üriner taşların varlığına işaret edebileceğinden, zaman kaybetmeden bir üroloji uzmanına başvurulması önemlidir.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Taş hastalığının tedavisine nasıl karar verilir?

Üriner taş hastalığının tedavisinde taşın boyutu, konumu ve semptomların şiddeti belirleyicidir. Küçük taşlar genellikle bol sıvı alımı ve ağrı kesicilerle kendiliğinden düşebilir. Daha büyük taşlar içinse çeşitli cerrahi ve minimal invaziv yöntemler uygulanır:

ESWL (Ekstrakorporeal Şok Dalga Litotripsi): Vücut dışından şok dalgaları kullanılarak taşların kırılması sağlanır.
URS (Üreteroskopi): Üreterdeki taşlar endoskopik bir cihazla çıkarılır.
PNL (Perkütan Nefrolitotomi): Büyük böbrek taşları için küçük bir cilt kesisiyle yapılan cerrahi yöntemdir.

Üriner taş hastalığı tekrarlama eğilimi yüksek bir hastalıktır

Araştırmalar, taş hastalarının yüzde 50’sinde 5-10 yıl içinde tekrar taş oluştuğunu göstermektedir. Bu nedenle tedavinin ardından yaşam tarzı değişiklikleri ve koruyucu önlemler büyük önem taşır. Düzenli sağlık kontrolleri ihmal edilmemelidir, özellikle genetik yatkınlığı olan bireyler için düzenli kontroller taş oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir.

Taş hastalığının tekrarlamasını önlemek için neler yapılabilir?

Yeterli sıvı tüketimi: Günde yaklaşık 2 litre idrar çıkışı sağlamak için 2,5-3 litre su içmek gerekir. İdrar renginin berrak veya açık saman sarısı olması yeterli sıvı alımını işaret eder.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Tuz tüketimini azaltmak: Yüksek tuz tüketimi, idrarda kalsiyum seviyesini artırarak taş oluşum riskini artırır. Tuz tüketimini günlük önerilen miktarlarda tutmak önemlidir.

Dengeli beslenme: Oksalat içeren gıdalardan (örneğin, çikolata, ıspanak) aşırı tüketimden kaçınılmalıdır. Ayrıca protein ağırlıklı diyet yerine dengeli bir diyet tercih edilmelidir.

Hareketli bir yaşam tarzı: Fiziksel aktivite, metabolizmayı hızlandırarak idrardaki taş oluşumunu artırıcı maddelerin daha hızlı atılmasına yardımcı olabilir.

Metabolik değerlendirme ve ilaç tedavisi: Taş oluşumunun önlenmesi için bazen metabolik değerlendirme yapılır. Bu değerlendirme sonucunda taş oluşumuna yatkınlık yaratan durumlar belirlenir ve gerekirse ilaç tedavisi uygulanır.

Üriner taş hastalığı, yaşam kalitesini düşürebilen ancak kontrol altına alınabilen bir durumdur. Hem tedavi hem de önleyici yaklaşımlar sayesinde taşların tekrarlama riski en aza indirilebilir. Sağlıklı bir yaşam tarzını benimseyerek, düzenli sıvı tüketimi ve doktor kontrollerini aksatmayarak üriner taş hastalığını yönetmek mümkündür. Belirtiler ortaya çıktığında vakit kaybetmeden bir üroloji uzmanına başvurmak büyük önem taşımaktadır.