hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Türkiye hedef seçilmiştir"

    Türkiye hedef seçilmiştir
    expand

    TSÜAB Başkanı Aygun, bazı sebze ve meyvelerde ilaç kalıntısı bulunduğu iddialarına karşı "Greenpeace raporunda Almanya'ya sebze ve meyve ihraç eden 25 ülke arasında Türkiye hedef seçilmiştir" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Başkanı İlhami Özcan  Aygun, yaptığı yazılı açıklamada, Greepeace tarafından hazırlanan raporda, Türkiye'de yetiştirilen üzüm, armut, greyfurt, sakız kabağı ve dolmalık biberde yüksek derecede kimyasal madde kalıntısı bulunduğunun ileri sürüldüğünü hatırlattı.

    Türkiye'den gelen tepkiler üzerine söz konusu raporun İngilizce versiyonunun yayımlandığını ifade eden Aygun, şunları kaydetti:

    "Bu sonuçlar Alman yetkili makamlarından sağlanan verilere ve Greenpeace tarafından örnekleme yöntemi bilinmeyen şekilde perakende satış noktalarından toplanan ürünler üzerinde yapılan analizlere dayanmaktadır. Verilerin kapsadığı periyot 2009-2010 yıllarıdır ve geçmiş zamanlara aittir. Rapor 25 ülkeden ithal edilen 76 bitki türünü kapsamaktadır. Buna karşılık Türk medyasında ön plana çıkarılan tek ülke Türkiye ve Türkiye'de üretilen üç meyve ve iki sebze olmuştur.

    Aynı rapora göre İspanya ve Tayland'dan ithal edilen ve kırmızı etiket ile damgalanan tür (ürün) sayıları da 5'tir. Üstelik İspanya kökenli olan ve yüksek dozda pestisit kalıntısı taşıyan meyve türü sayısı ise 4'tür. Dünya ve Türkiye kamuoyuna sunulan haberlerde Türkiye tarımsal üretim bakımından en kötü durumda olan ülke gösterilirken 'kırmızı etiket'li ürünler yetiştiren başka ülkeler görmezlikten gelinmiştir. Almanya'ya sebze ve meyve ihraç eden ve içlerinde Avrupa Birliği ülkelerinin de bulunan 25 ülke arasında Türkiye hedef seçilmiştir. Greenpeace Alman tüketicilerini, ithal Türk sebze ve meyvelerinden soğutmak istemektedir."

    Gıda ve halk sağlığı konusunda gerçeklerin konuşulmasından yana olduklarını bildiren Aygun, ancak bunun dış ve iç politik mülahazalardan uzak, Türk çiftçisine ve tarımına karşı ön yargısız ve kötü niyetli olmayan ve her şeyden önce bilimsel bilgi ve sağlıklı veriler üzerinden olacak bir şekilde yapılmasının gerektiğini belirtti.

    Türkiye'nin uzun bir süreden beri tarımsal üretim kadar halk sağlığını ve gıda güvenirliğini de ön plana çıkartığına dikkati çeken Aygun, Bakanlığın da son zamanlarda bu hususta bugün bir çok ülkenin çok daha ilerisinde, pek çok olumlu ve önemli adımlar attığını vurguladı.

    Aygun, tarım ilaçlarının reçeteli olarak satışından, iyi tarım uygulamaları ve sayıları günden güne artan örnek alma ve laboratuvar analizlerine kadar bir dizi tedbirlerin uygulamaya konulduğunu belirterek, 'Öyleyse bütün bunlar neden yapılmaktadır? Türkiye'yi hem içeride hem de dışarıda sağlıksız tarım ürünleri yetiştiren bir ülke olarak göstermektir. Böylece iç tüketiciler korku ve dehşete düşecek, halk ne yapacağını ve ne yiyeceğini bilemeyecek, turistler Türkiye'ye gelmekten vazgeçecek ve tarımsal ihracat baltalanacaktır. Tabii bu arada en büyük sıkıntıyı da çiftçiler çekecektir" ifadelerini kullandı.

    Greenpeace Türkiye'de tarımsal yapının değişmesini istiyor

    Gerek Greenpeace, gerekse onunla beraber pozisyon alan yurt içi bazı kesimlerin iki husus üzerinde durduğunu işaret eden Aygun, şöyle devam etti:

    "Yurt dışındaysanız Türkiye'den gelen tarım ürünlerini satın almayın ve Türk hükümeti de hemen organik tarıma geçmek için politikalarını değiştirsin. Bu ikinci husus tam bir dayatmadır. Organik, ekolojik, sürdürülebilir tarım amaç ve ilkeler olarak geniş destek görmektedir. Ancak bu yaklaşımla ne Türkiye'nin ne de tüm insanlığın gıda ve tarımsal
    ürün ihtiyacını karşılamak mümkün değildir. Ayrıca pazarda, markette organik ürün diye satılan meyve ve sebzelerin gerçekten öyle olup olmadığı meçhuldür. Organik
    meyve ve sebzelerin bilinen ürünlere nazaran çok pahalı olduğu ve sadece varlıklı kimseler tarafından satın alındığı da bilinmektedir. Bu durumda gelir seviyesi yeterli olmayanların organik ürünlerle beslenmesi nasıl mümkün olacaktır? Organik tarımsal üretimin daha geniş alanlara yaygınlaşması, geleneksel üretime tahsis edilen alanların ve dolayısıyla üretimin azalmasına yol açmak suretiyle gıda ve sebze, meyve fiyatlarının daha da artmasına yol açacaktır. Görüldüğü gibi Greenpeace ve bu hususta onunla işbirliği yapanlar Türkiye'de tarımsal yapının değişmesini istemekte ve hatta bunu dayatmaktadır."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow