'Tükenmişlik sendromu' yaşıyor olabilirsiniz
İş hayatında kendimizi sürekli stresli, mutsuz ve huzursuz hissediyorsak ‘tükenmişlik sendromu’ yaşıyor olabiliriz. Tükenmişlik hissinin sinsi bir şekilde yavaş yavaş oluştuğuna ve iyileşmesinin zaman aldığına dikkat çeken Mentor Tuba Müftüoğlu bu durumla başa çıkabilmemizin yollarını anlattı.
Günümüzde ‘tükenmişlik’ kavramı ilişkilerde, ailevi sorunlarda, okulda veya pandemi benzeri belirgin durumlar karşısında sıkça kullanılıyor. Hayatımızın farklı dönemlerinde yaşadığımız kötü deneyimler veya dönemler genellikle bu kelimeyle tanımlansa da aslında tükenmişliğin tam olarak karşılığını yansıtmıyor. Dünya Sağlık Örgütü tükenmişliğin mesleki bağlam dışında kullanılamayacağını belirtiyor. Dolayısıyla temelde ‘tükenmişlik’ doğrudan yaptığımız işle ilgilidir.
Tükenmişliği kendi hatamız olarak görmeyelim
Öncelikle tükenmişlik yaşıyorsak bunu kendi hatamız olarak görmemeliyiz. İş hayatımızın içinde zorunluluklar, son teslim tarihleri, zaman ve hedef çizelgeleri hepimiz üzerinde bir baskı yaratır. Bu stresle başa çıkamadığımızda fiziksel ve duygusal bıkkınlık ve yorgunlukla birlikte endişe, etkisizlik ve başarı eksikliği duyguları da kendini gösterir. Bu semptomların her biri bizi zayıflatabilir ve hem işyerinde sağlıklı bir şekilde çalışmamızı zorlaştırır hem de iş dışı yaşamımızı olumsuz etkilemeye başlar.
Tükenmişliğin sinyallerini fark edelim
Kronik stres hem stres hormonlarımızın dengesini bozar hem de sindirim, metabolizma, uyku ve daha fazlası dahil olmak üzere vücudun birçok temel fonksiyonunun etkinliğini sınırlar. Kronik yorgunluk, iştah kaybı, uykusuzluk, uyku kalitesinde bozukluk, fiziksel gerginlik, artan kaygı, öfke ve hayal kırıklığı hissi, depresyon, duygusal istikrarda azalma, zayıflayan hafıza, artan dikkat eksikliği, kendini soyutlama ve uzaklaşma isteği en belirgin semptomlar olarak sayılabilir. İşyerinde verimliliğin azalması ve işten kopma hissi çalışma hayatına has diğer duygulardır. Ancak hepimizin hayatımızda zaman zaman yaşadığımız ‘kötü bir gün’ ile tükenmişlik kavramını birbirine karıştırmamak gerekir.
Tükenmişliğin etkilerini görünce eyleme geçelim
Tükenmişliğin sinyallerini fark ettiğimizde ilk yapmamız gereken, bu durumun hayatımızı nasıl etkilediğini değerlendirmek olmalıdır. Hepimiz bu tür bir durumu farklı şekilde deneyimleriz ve deneyimimiz hakkında bilinçli olmamız önemlidir. Sonrasında yapmamız gereken tükenmişlikle mücadele etmek için bir plan geliştirmek ve hayatımızı yeniden sağlıklı bir dengeye oturtmaktır. Tükenmişliğin en yaygın nedeni, uzun süre boyunca aralıksız ve büyük bir baskıyla çalışmaktır. Tükenmişliği azaltmanın ilk adımı, kendimize iş yaşamının baskılarına karşı biraz nefes alma fırsatı vermek olacaktır.
Dinlenmek ve mola vermek önemli
Tükenmişliğin yarattığı fiziksel ve duygusal etkileri kendimizde görüyorsak mutlaka zihnimizin ve bedenimizin onarımına fırsat vermeliyiz. Bunun da yolu dinlenmek ve mola vermekten geçiyor. En az iki ardışık gün işten ve diğer stres kaynaklarından uzaklaşmak ve tek başımıza zaman geçirebileceğimiz alanlar yaratmak son derece önemlidir. Bu zaman diliminde uyumak, sağlıklı beslenmek, kitap okumak ve hatta hiçbir şey yapmadan oturmak bile bize iyi gelecektir.
Beklentilerimizi azaltalım, durumumuzu paylaşalım
Stresi ve baskının getirdiği tükenmişliği yönetmenin en kolay yollarından biri kendimizden ve başkalarından beklentilerimizi azaltmaktır. Beklentilerimizi ne kadar azaltırsak yaşadığımız stres de o kadar azalır. Ayrıca içinde bulunduğumuz ruh halimizi hem bundan etkilenebilecek hem de çözümün parçası olabilecek insanlarla paylaşmalıyız. Arkadaşlarımız veya aile bireylerimizle konuşmak ve dinlenmeye ihtiyacımız olduğunu söylemekten iş yerinde patronumuzla konuşarak strese neden olan unsurları hafifletmeye kadar birçok iletişim bu kapsama girer.
Meditasyon, yoga veya spor yapalım
Bedensel ve zihinsel gerginliği bilinçli olarak azaltmak için meditasyon en etkili yollardan biridir. Meditasyon kan basıncını düşürür ve kalp atış hızını yavaşlatır. Aynı zamanda stres ve kaygı düzeylerinin azalmasında son derece etkilidir ve stresle mücadele eden beyin merkezlerini güçlendirir. Yoga ve spor yapmak gibi fiziksel egzersizler de her zaman vücudun stresi yönetmesine ve azaltmasına yardımcı olur. Yoga, hem meditasyonun, dikkatli nefes almanın hem de sıklıkla yoğun egzersiz veya esnemenin bir karışımı olarak stres yönetimi ve gerginliği azaltmak için mükemmel bir araçtır.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu üstüne basa basa önerdi! 4 malzemeyle hazırlanıyor, bağırsakları motor gibi çalıştırıyor
Kemik erimesine karşı en güçlü ilaç; D vitamini
ANTİBİYOTİK İŞE YARAMIYOR! 'İçmeden iyileşemem' diyenler dikkat! Uzmanı uyardı: Bu hastalıkta faydası yok
10 yaş altı çocuklarda vakalar arttı! Dikkat! Temas yoluyla bulaşıyor...
Akciğer kanseri riskini 30 kat artırıyor! Uzmanlar uyarıyor: Ağzınıza bile sürmeyin