Topuk dikeninde tedavi yöntemleri
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Berrin Akpınar, topuk dikeni rahatsızlığının çok şiddetli ağrılara yol açtığını belirterek, “Konforlu ve uygun ayakkabılar topuk dikenine basıncı azaltır veya ayakkabının içine koyulan ortezler de Konforlu ve uygun ayakkabılar topuk dikenine basıncı azaltır” dedi.
Topuk dikeninin topuğun alt kısmında ayağın kavisine doğru yönlenen kemik büyümesi olduğunu belirten Uzm. Dr. Berrin Akpınar, topuk dikeni olan bazı kişilerin bu rahatsızlığın varlığından bile haberdar olmazken bazılarının ise her adımda gittikçe artan ciddi ağrı çektiğini dile getirdi. Rahatsızlığın tedavisinde pek çok farklı yöntemin bulunduğunu kaydeden Akpınar, bunlardan birinin soğuk uygulama tedavisi olduğunu ifade etti.
“Konforlu ve uygun ayakkabılar topuk dikenine basıncı azaltır”
Soğuk uygulama yönteminin topuk dokusunda rahatlamaya büyük etki yaptığını vurgulayan Akpınar, “Buzlukta dondurularak kullanılan jel soğuk paketler ağrıyı azaltır. Ayrıca kriyoterapi denilen sıvı nitrojenin havayı çok düşük derecelere kadar soğutarak uygulandığı yöntemle hem ağrı azaltılabilir hem de yangı yatıştırılabilir ki rahatlatıcı etki yanında bu tedavinin iyileştirici etkisi olduğu anlamına da gelir” dedi.
Ayakkabı modifikasyonları ve ortezlerin de başka bir tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Akpınar, bu tedavinin içeriği hakkında ise şu bilgileri verdi:
“Konforlu ve uygun ayakkabılar topuk dikenine basıncı azaltır. Ayakkabının topuğu kavrayan arka kısmı topuğu sıkı desteklemelidir. Ayakkabı ayak büküldüğü zaman bir miktar direnci olan kademeli katlantıya sahip olmalıdır. Ayakkabının topuk kısmı hafifçe yükseltilirse ağrılı topuktan bir miktar basınç azaltılabilir. Ayakkabının içine koyulacak bir takım ortezler de kullanılabilir. Bu ortezler ayağın yuvarlanmasını engelleyerek ekstra topuk desteği sağlarlar ve hastaya özel dizayn edilirler.”
“Topuğa doğru soğuk cam şişe yuvarlamak ağrıyı azaltabilir”
İlaç tedavilerinin de topuk dikeninin tedavisinde kullanılan yöntemlerden biri olduğunu kaydeden Akpınar, ilaçların topuk ağrısının giderilmesine yardımcı olduğunu ve dokuda enflamasyonu azaltarak ileride oluşabilecek hasarları engellediğini kaydetti. “Baldır ve çevresindeki kasları ve plantar fasyayı germe egzersizleri, zorlamayı azaltmaya ve topuk dikeni üzerindeki basıncı azaltmaya yardımcı olurlar” diyerek egzersizin de önemine değinen Akpınar, şunları söyledi:
“Ayrıca plantar fasyayı rahatlatacak, oturur pozisyonda yapılacak, ayak tabanında, parmak ucundan topuğa doğru tercihen soğuk cam şişe yuvarlamak da ağrıyı azaltıp iyileşmeyi desteklemede etkin bir egzersiz yöntemidir.”
“Robotik lazer olarak bilinen bu cihazla topuk ağrısını gidermek daha kolay”
Akpınar, topuk dikeni hastalığında başvurulan tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı:
“Robotik lazer olarak da bilinen bu cihazı baldır kasına ve topuk kısmına plantar fasyayı tarayacak şekilde tatbik ederek topuk ağrısını gidermek çok daha kolay hale gelmiştir. Bu sayede topuk dikeni ve plantar fasiit %90-95 oranında tedavi edilebilmektedir. Şok dalga tedavisi akut ve kronik durumlarda kas iskelet sistemindeki ağrılı noktalara ses dalgası ile yüksek enerji taşıyan bir tedavi yöntemidir. Ağrıyı gidererek ve kronik yangıyı baskılayarak, yenilenme sürecini başlatarak topuk dikeninde etkisini gösterir. Kortizon enjeksiyonu topuk dikenini tedavi etmez. Ancak dikenin neden olduğu şiddetli ağrıyı azaltmada yardımcı olabilir. PRP (platelet rich plasma) yani trombositten zengin plazma, kişinin kendi kanından hazırlanan bir yöntemdir. Bu büyüme faktörleri topuğa enjekte edildiğinde vücudun kendi iyileşme mekanizmalarına destek olarak hasarlı plantar fasya veya topuk kemiğinde tamire yardımcı olurlar. Kinezyobantlama, vücudun normal iyileşme sürecine destek olurken kaslara ve eklemlere destek olan rehabilitatif bir bantlama tekniğidir. Topuk dikeninde de enflamasyonu azaltıp kasları gevşeterek iyileşme sürecine destek olan bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkar.”
En son aşama cerrahi
Tüm bu tedavi yöntemlerinin başarısız olması durumunda en son çare olarak cerrahi yönteme başvurulduğunu da kaydeden Akpınar, cerrahi yöntemde topuktaki dikenin alınması ve plantar fasyayı gevşetmenin mümkün olduğunu vurguladı. Akpınar son olarak, “Cerrahi sonrası topuk dikeninin tekrarlama riski mevcuttur. Sinir hasarı gibi komplikasyonları da düşünülecek olursa en son düşünülmesi gereken tedavi yöntemidir” dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Doğum korkusu ortadan kalkıyor! Sezaryenle mücadelede ‘Tokofobi’ hamlesi
Çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları: Belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Uzmanından çok önemli 'Antibiyotik' uyarısı
5 yaş altı çocukları daha çok etkiliyor! Uzmanı uyardı, bu hastalık hafife alınmamalı
‘Sürekli üşüyorum' diyenler dikkat! Hastalık habercisi olabilir
'Hamileler, gribe karşı C vitamini içeren besinler tüketmeli'