Testis ağrısı ihmal edilmemelidir
Testis ağrısının ihmal edilmemesi gereken bir durum olduğunu belirten Üro-Androloji ve Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Kaan Aydos, hangi durumlarda testis ağrısı yaşandığını açıkladı.
Testislerde ağrı, yerine göre ciddi sorunlara yol açacak rahatsız edici bir durumdur. Her ne olursa olsun, mutlaka değerlendirilmeli ve gerekli müdahaleler yapılmalıdır. Aksi takdirde hayatı tehdit edecek telafisi mümkün olmayan hastalıklar atlanabilir. Bu ağrıların büyük kısmı sekel bırakmadan geçer, ancak bir de kronik ağrılar vardır ki maalesef her zaman bir neden bulunamamakta ve geçici tedbirlerle tedavi edilebilmektedir. Kronik ağrılar bütün olguların yaklaşık beşte birini oluşturur.
Öncelikle ağrının acil müdahale gerektiren bir durum olup olmadığına karar vermeli. Bunların başında testis torsiyonu, apse aşamasına gelmiş iltihaplar, boğulmuş fıtıklar VE travma gelir. Testis torsiyonu, testisin asılı olduğu spermatik kordonun kendi etrafında dönmesinden kaynaklanır ve kan akımı bozulacağı için müdahale edilmezse 6 saat içinde geri dönüşü olmayacak şekilde kangren yaparak testis dokusunu haraplar. Apse ise, daha önceki iltihapların yeterli tedavi edilmemesi nedeniyle gelişen, testis çevresinde ya da içinde iltihapla dolu kese oluşmasıdır. Acilen boşaltılmazsa tüm vücuda yayılarak sepsise neden olabilir. Aynı şekilde boğulmuş fıtıklar da skrotum torbası içine inen bağırsakların sıkışması ve kangrenleşmesi sonucu gelişir. Düşme, çarpma ya da kesici aletlerin neden olduğu travmalar ise travmanın şiddetine göre ciddi sorun yaratabilir. Bütün bunlar en kısa zamanda hastane koşullarında tedavi edilmesi gereken durumlardır.
Bunların dışında varikosel, orşit ve epididimit gibi iltihaplanmalar, testis çevresindeki aksesuar dokuların lezyonları, hidrosel, spermatosel, diyabete bağlı nöropati, idrar yolu enfeksiyonları, kasık fıtıkları ve prostatit de testislerde ya da çevresinde hissedilen ağrı yapabilir. Bunlar daha geniş zaman içerisinde tetkik edilerek uygun tedaviye alınabilen durumlardır.
Bir de yansıyan ağrılar vardır. İdrar yolu taşları ve pelvis (leğen) kemiklerinden kaynaklanan ağrılar testiste hissedilebilir. Özellikle uzun süre koşmayı gerektiren sportif faaliyetlerde pelvis kemiklerinin aşındığı durumlarda bunun ağrısı testislerden geliyormuş gibi yanıltabilir.
Ama ağrının asıl korkutucu olanı bir tümöre bağlı gelişmiş olmasıdır. Testis kanserleri çok nadir görülür ama erken tanı konup tedavi edilirse, tamamen kurtulmak da mümkündür. Testis kanserleri her zaman ağrı yapmaz, ancak elle yoklandığında şişlik şeklinde fark edilebilir. Bazen iç kanama yaparak, bıçak girmiş gibi şiddetli ani ağrı olabilir. Bu nedenle de en ufak bir şüphede doktor kontrolüne müracaat edilmelidir.
Bütün bunların yanı sıra, testiste ağrı hisseden erkeklerin %18’inde hiç bir neden bulunamaz. Bu şekilde 3 aydan uzun süren, sürekli ya da zaman zaman tekrarlayan ağrılara biz kronik orkialji adı veriyoruz. Bu tür ağrılar biraz da kişinin ağrı eşiği ile ve psikolojik durumu ile ilgilidir. Kimi için hiç sorun teşkil etmezken, bazısında günlük hayatını etkileyecek derecede rahatsız edici olabilir. Böyle durumlarda öncelikle kesin olarak altta yatan bir nedenin bulunmadığı ortaya konulmalı. Daha sonra bazı proflaktik tedbirler ve ihtiyaç olduğunda ağrı kesiciler kullanılması önerilir. Çok ileri evrelerde testis sapına anestezik enjeksiyonları ya da cerrahi olarak sinirlerin kesilmesi gerekebilir.
Kısacası, testis ya da çevresinde bir ağrı hissediyorsanız, bunu ilk fırsatta doktorunuza danışın. Büyük olasılıkla önemli bir sorun çıkmayacaktır, çıksa da zamanında müdahale edildiği takdirde en az hasarla tedavisi mümkün olur.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Kalsiyum, Demir, A, C ve K Vitaminlerinin Gizli Kaynağı…Vücudunuza Güç Katacak Yeşil Sebzenin Mucizeleri Saymakla Bitmiyor!
10 YAŞ GENÇLEŞTİRİYOR! Doğal Botoks Etkisi: Ciltteki Kırışıklıkları Ütü Gibi Açıyor
Ergenlerde diyabet alarmı: "Giderek artıyor"
BU HASTALIĞA DİKKAT: Bir anda başlıyor, günlerce sürüyor! Vakalar arttı, uzmanı uyardı: İyileştikten sonraki 48 saat dışarı çıkmayın
Geçmeyen ateş, öksürük ve balgam bu hastalığın habercisi! 65 yaş üstü kişiler ve 5 yaş altı çocuklar risk altında