Kalp hastalığı olmayan, yaş ortalaması 45 olan yaklaşık 6500 beyaz yakalı işçi 2000'den 2018'e kadar takip edildi. Ankete katılanların 3118 erkek, 3347 ise kadından oluşuyordu. İşçilerin sağlık ve işyeri anketi bilgileri incelenerek iş gerginliğini ve çaba-ödül dengesizliği ölçüldü. İş sıkıntısı ya da çaba-ödül dengesizliği yaşadığını bildiren erkeklerin, bu sorunları olmayanlara kıyasla kalp hastalığı riskinde yüzde 49 oranında artış olduğu görüldü. Hem stresli işleri olduğunu hem de ödül eksikliğini yani yaptığı işin karşılığını alamadığını bildiren erkeklerin, stres altında fazla kalmadığını bildirene erkeklere kıyasla iki kat daha fazla kalp hastalığı riski altında olduğu görüldü. Bu sonuçlar bize iş stresinin obezite kadar kalp damar hastalığı riskini arttırabildiğini gösterdi.
İşverenler iş şartlarını geliştirmeli
Uzun çalışma saatleri, fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme, sigara ve alkol tüketiminin yanı sıra sosyal izolasyonun da kalp sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Doç. Dr. Çakal, “Kalp sağlığını korumak için, düzenli olarak egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, stresten kaçınmak veya etkili bir şekilde başa çıkmak, yeterli uyku almak ve sosyal ilişkileri sürdürmek önemlidir. İş hayatındaki dengeli bir yaklaşım, genel sağlığı olumlu bir şekilde etkileyebilir ve kalp sağlığını korumaya yardımcı olabilir” ifadelerini kullandı.İş-yaşam dengesinin işverenler tarafından teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Çakal, “İşverenler, iş-yaşam dengesini geliştirmek için esnek çalışma programları, uzaktan çalışma seçenekleri ve ücretli izinler sunmalılar” dedi.