Strep A nasıl bulaşır? Belirtiler nelerdir? Nasıl korunmak gerekir?
Strep A enfeksiyonu, A grubu Beta hemolitik Streptokok denilen bir bakterinin neden olduğu hastalık tablosudur. Son günlerde özellikle İngiltere’den ölümcül vakalar bildirilmesiyle gündemi meşgul eden bu mikrop, aslında çok eskiden beri bilinen, sıklıkla bademcik iltihabı yapan ve antibiyotik tedavisiyle sorunsuz iyileşen bir mikroptur. İnsandan insana genelde damlacık yoluyla bulaşır. Ancak, aynı mikrop ciltteki yaralardan da vücuda girebilir, dokularda iltihap yapabilir ve kana karışabilir, nadiren boğaz etrafında apseler yapabilir. Bu durumda çok hızlı ilerleyen ciddi hastalık tabloları görülebilir ve ölümle sonuçlanabilir. Ancak, bu tablolar oldukça nadirdir. Boğaz iltihabıyla birlikte kırmızı, yaygın, zımpara kağıdı gibi bir döküntü yaptığında “Kızıl” adını alır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Ekiz Yörükalp anlatıyor...
Son günlerde medyada sık çıkan ölümcül Beta enfeksiyonlarının nedeni iyi bilinmemektedir. Mikrobun kendini değiştirdiği veya daha bulaşıcı hale geldiği kanıtlanmamıştır. Daha önceden de dönem dönem salgın şeklinde sıklığı artan enfeksiyonun bu dönem daha yaygın olması ve ağır tabloların gündeme gelmesi Covid 19 pandemisindeki kapanma sonrası açılmayla birlikte sık görülen diğer viral enfeksiyonların vücut direncini düşürmesi olabileceği öne sürülmektedir. Günümüzde de mikrop kendini en sık bademcik iltihabı şeklinde göstermekte ve antibiyotiklere hala çok iyi cevap vermektedir.
Strep A nasıl bulaşır?
Hasta kişilerden hapşırık ve öksürükle veya konuşurken yayılan damlacıkların sağlıklı kişilerin ağız ve burnundan girmesiyle bulaşır. Bu damlacıklarla kirlenmiş objelerin (tabak, bardak, kaşık, mendil, oyuncak gibi) ağız ve burna temasıyla bulaşabilir. Yakın temas, hasta birini öpmek yine bulaşma açısından çok risklidir. Nadiren de ciltteki yara ve kesiklerden bulaşabilir. Mikrop alındıktan 2-5 gün sonra belirtiler başlar.
Belirtiler nelerdir?
Boğaz ağrısı, ateş, boyunda şişmiş lenf bezleri, iştahsızlık ana belirtileridir. Baş ağrısı, karın ağrısı ve kusma da görülebilir. Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, öksürük beklenmez, bu belirtiler daha çok virüs enfeksiyonlarında görülür. Boğaz iltihaplarının %20’si bu mikrop tarafından oluşur. Sağlıklı kişiler hastalanmadan boğazlarında bu mikrobu taşıyıcı olarak da bulundurabilirler. Bu kişilerde hastalık belirtisi yoksa, tedavi gerekmez. Yüksek ateşle birlikte, parlak kırmızı, şişmiş bademcikler, bazen üzerinde beyaz iltihap odakları, yumuşak damakta kızarık noktalar, dilde çilek gibi görüntü muayene bulgularıdır. Kızıl hastalığında ciltte parlak kırmızı zımpara kağıdı gibi yaygın bir döküntü de görülür. Bu mikroba bağlı cilt yaralarında ise, bal rengi kabuklanma yapan, etrafı kızarık cilt lezyonları olur. Eğer bu kızarıklık çok yaygınsa, “sellülit” adını alır, mikrop kana karıştığında çok hızlı şok tablosu görülebilir, bu tablo ölümcül olabilir. Ancak, çok nadir görülür.
Tanı nasıl konulur?
Yüksek ateşle tipik boğaz bulguları görüldüğünde klinik olarak tanı konulabileceği gibi, boğazdan pamuklu çubukla sürüntü alınarak, hızlı testle hemen 1-2 saatte veya kültür yöntemiyle 2-3 günde de tanı konulabilir. %100 kesin olan tanı yöntemi kültür olmakla birlikte, hızlı sonuç verdiği için güvenilirliği neredeyse %90’larda olan hızlı testler de sıkla tercih edilir.
Tedavisi nedir?
“Tonsillit” denilen bademcik iltihabının tedavisinde mutlaka 10 gün ağızdan antibiyotik veya tek doz kas içi depo penisilin enjeksiyonu gerekir. Antibiyotik kullanılmadığında ateş kendiliğinden birkaç günde düşebilir ama sonradan kalp veya böbrekleri etkileyecek ciddi rahatsızlıklara sebep olabilir. “Kalp romatizması” da denilen durum özellikle 3-18 yaş arası çocuklarda görülebilir. Antibiyotik uygun şekilde ve sürede kullandığında böyle bir risk kalmaz.
Antibiyotik başlandıktan 1 gün sonra bulaştırıcılık son bulur. Antibiyotik tedavisine iyi cevap verir, komplikasyonlar nadirdir. Ateş 24 saat, boğaz ağrısı 48 saat sonra kaybolur. Ateş için 39 derecenin üzerine çıktığında parasetamol veya ibuprofen, boğaz ağrısı için de ılık sıvılar ve yumuşak diyet önerilir. Hastalığın aşısı yoktur. Özellikle bademcik iltihabı tekrarlayabilir. Nadir görülen sellülit veya şok durumlarında mutlaka hastanede, hızlı ve ağır tedaviler gerekir.
Nasıl korunmak gerekir?
Özellikle kapalı, kalabalık ortamlarda bulaşan bu mikroptan korunmak için;
• Hasta ve ateşli kişilere çok yaklaşmamak,
• Ortak bardak, kap, kaşık kullanmamak,
• Çocuklara hapşırıp öksürürken ağız ve burnun tek kullanımlık mendille veya yoksa kolun iç yüzüyle kapatılmasını öğretmek,
•Sık el yıkamak,
• Kapalı ortamları sık havalandırmak ve
• Yuvalarda oyuncakları sık temizlemek, alınacak önlemlerdir.
Hastalığın sonrasında gelişebilecek kalp romatizması gibi durumlardan korunmak için de, hasta iyileşse bile ağızdan antibiyotik tedavisini 10 güne tamamlamak çok önemlidir.