“12 haftadan fazla sürüyorsa kronik rinosinüzit”
Tıbbi tedavi ya da cerrahi girişimlere rağmen, hastalığın 12 hafta veya daha uzun sürmesi halinde ‘kronik rinosinüzite’ dönüştüğüne dikkat çeken Doç. Dr. İşlek, burada da nazal polipli ve nazal polipsiz olmak üzere iki tip kronik rinosinüzit bulunduğunu söyledi.Nazal polipli versiyonda, burun pasajlarının ve sinüslerin mukozasından oluşan iyi huylu, şeffaf-gri renkli büyümelerin olduğunu belirten Doç. Dr. İşlek “Nazal polipler burun tıkanıklığına, akıntıya, kötü kokuya ve nefes almada zorluğa neden olabilir. Nazal polipsiz versiyon ise, nazal polip yerine, tipik olarak burun ve sinüs dokularının kronik iltihaplanması ve şişmesi ile ilişkilidir. Semptomlar arasında burun tıkanıklığı, akıntının yanı sıra yüz ağrısı ve basıncı, koku alma duyusunda azalma ve geniz akıntısı sayılabilir” dedi.
“İlaç tedavisi yetersiz kalırsa cerrahi tedavi düşünülür”
Her iki kronik rinosinüzit tipine alerjiler, bakteriyel veya mantar enfeksiyonları, çevresel tahriş edici maddeler ve burun pasajları veya sinüslerdeki anatomik anormallikler dahil olmak üzere çeşitli faktörlerin neden olabileceğini vurgulayan Doç. Dr. İşlek “Alerjiler ve sinüzit yakından ilişkili olabilir. Bazı durumlarda alerjiler sinüzit gelişimi için tetikleyici olabilir. Saman nezlesi olarak da bilinen alerjik rinit, bağışıklık sisteminin polen, toz akarları veya evcil hayvan kepeği gibi belirli alerjenlere maruz kalmaya aşırı tepki gösterdiği bir durumdur. Bu, burun pasajlarının ve sinüslerin iltihaplanmasına neden olarak burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma ve geniz akıntısı gibi semptomlara yol açabilir. Daha ciddi alerjik sendromlarda (astım, aspirin alerjisi) sinüzit semptomlarını kötüleştirir, tedaviye yanıtı güçleştirir, cerrahi başarı şansını düşürür” diye konuştu.