TEŞHİSİNDE GENELLİKLE GECİKİLİYOR
Yaygın görülmesine karşın yeterince tanınmayan ve teşhisinde genellikle gecikilen KOAH hakkında bilgi veren Hysi, “Hastalık tam olarak önlenemese de tedavi ile semptomlar ciddi oranda azaltılabiliyor ve hastalığın ilerleyişi büyük ölçüde durdurulabiliyor. Tedavinin etkinliği için en önemli yol erken teşhis ve tedaviden geçiyor. Kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen ve tanınmayan KOAH hastalığı nefes darlığı, göğüste ağrı, öksürük, hırıltılı solunum, balgam, vücutta morarmalar, çabuk yorulma, ödem ve kilo kaybı gibi belirtilere neden oluyor. Semptomların büyük bir kısmına amfizem adı verilen akciğerdeki alveollerin gerilip gevşemesi, bunun sonucunda akciğerin esnekliğini kaybetmesi durumu yol açıyor. Bunun yanı sıra hastaların büyük çoğunluğunda sık geçirilen solunum yolu enfeksiyonları görülüyor” diyerek tüm toplumu hastalığa ve belirtilerine karşı dikkatli olmaya davet etti.
KOAH GELİŞİMİNDE EN ETKİLİ RİSK FAKTÖRÜ SİGARA
KOAH’ın gelişiminde etkili olan en önemli risk faktörünün sigara olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Hysi, “Hastaların büyük bir kısmı yıllardır sigara kullanan bireylerden oluşuyor. Bununla birlikte puro, nargile, pipo gibi tütün ürünlerinin kullanımı veya tütün dumanına pasif olarak maruz kalmak, yetersiz ve sağlıksız beslenme, yakıt dumanlarına ve kimyasallara maruz kalmak, hava kirliliği, tozlu ortamda çalışmak gibi çevresel risk faktörleri ile genetik yatkınlık, kronik obstrüktif akciğer hastalığına yakalanma riskini artırıyor. 40 yaşın üzerindeki yetişkin bireylerde yüzde 15-20 gibi yüksek bir oranda, sigara içen bireylerde ise yaklaşık yüzde 25 oranında görülen KOAH ülkemizde ve dünyada sık sık ölümlere neden oluyor” uyarısında bulundu.