“İçici sayısında azalma yok”
Konuya ilişkin sigara kullanımının diğer bağımlılıklara kapı açtığını belirten Prof. Dr. Hayrettin Akkaya, “Sigara yaşı bugün maalesef ortaokul yaşlarına inmiş durumda. Yani bu da bize şunu gösteriyor ki sigara içme yaşı aşağı inmekte ve dolayısıyla sigara içenlerin sayısı artmakta. Sigaranın kapalı alanlarda içilmesinin yasaklanmasıyla birlikte, toplumun dışına itilmesiyle içme miktarında belki azalma meydana gelmiştir ama içici sayısında azalma yok maalesef” dedi.
“Sigara masum gibi görünen kötü ve zararlı bir alışkanlık”
“Akciğerler vücudumuzun temizleme organları. Yani kanın bir şekilde oksijenlenmesini sağlayan organlarımız. Oksijen olmadan vücuda yakıt gitmez. Eğer biz akciğerlerimizi ve bronşlarımızı nikotinle dolduracak olursak akciğerler kanı yeterince temizleyemeyecekler ve kandaki karbondioksiti alıp oksijeni veremeyecekler. Bunun sonucunda da vücutta yanma zorluklarıyla karşı karşıya kalacağız ve böylece vücut enerjisini sağlamak için yeterince oksijen taşıyamayacak” diyen Prof. Dr. Hayrettin Akkaya sözlerine şu şekilde devam etti, “Bu sadece akciğerlerimizi etkilemeyecek. Yeterince oksijen gitmediği için kalbin daha fazla çalışmasına ve beynin zarar görmesine neden olacak. Bunun sonucunda akciğer ve dolaşım sisteminde hatta bunun devamında sinir sisteminde de maalesef bozukluklar meydana gelecek. Sigara masum gibi görünen kötü ve zararlı bir alışkanlık. Bu alışkanlığın 1980’lere kadar çok fazla bilinmeyen zararları vardı, sadece israf olarak bilinirdi. Bugün biliyoruz ki sigara Covid-19 pandemi dönemi ile birlikte, hastalıklarda sigara içmenin ne kadar tehlikeli olduğunu, vücudun direnç mekanizmalarından bir tanesi olan solunum sistemini ve dolaşım sisteminin bundan direkt olarak etkilendiğini ve insanlarımızı özellikle sigara içen yaşlı insanlarımızın daha çok zarar gördüklerini ve ölümlerin de büyük oranda bundan ileri geldiğini gördük. Maalesef bunları yaşadık hala da yaşamaktayız.”