“SEBEBİNİ BİLDİĞİMİZ TEK KANSER TÜRÜ GIRTLAK KANSERİ”
Gırtlak kanserinin sebebi bilinen nadir kanserlerden biri olduğunu ve buradaki asıl suçlunun sigara olduğunu belirten Prof. Dr. Zeynep Alkan, “Gırtlak kanseri çok az kişide sigara içmeden otaya çıkıyor. Onlarda da HPV denen virüsler, reflü denen kimyasal yanıklar veya genetik faktörler etkili oluyor. Ancak hastalığın mimari sigara. Gırtlak biraz gizli bir organ, akciğer filminde görülmez. Bu nedenle endoskop ve stroboskopik muayene çok değerli, Bununla birlikte bizim için asıl uyarıcı ses kısıklığı. Bu belirtiyi iyi değerlendirmek ve ihmal etmemek önemli” diye konuştu. Sadece ses kısıklığı değil, kulağa vuran ağrı, boğazda takılma hissi, ağızdan gelen kanamalar ya da yutma zorluğunun da gırtlak kanseri belirtisi olabileceğine işaret eden Prof. Dr. Zeynep Alkan, “Bu belirtileri olanlar, özellikle de sigara alkol kullanıyorsa zaman kaybetmeden hekime başvurmalı” dedi.
“TEDAVİDE HASTA AİLESİYLE BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLMELİ”
Prof. Dr. Zeynep Alkan, gırtlak kanserinde de tedavilerin kişiye özel planlandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Hastanın genç ya da yaşlı olması. Altta yatan farklı hastalıklarının olması ya da spikerlik, öğretmenlik gibi sesiyle mesleğini sürdüren kişilerin tedavileri farklılaşabiliyor. Bu nedenle hastayı ailesiyle birlikte değerlendirmek gerekir. Hasta, hasta yakını ve hekimin birlikte karar vermesi gereken bir süreç.”
CERRAHİ YÖNTEM HASTANIN DURUMUNA GÖRE DEĞİŞİYOR
Gırtlak kanseri tedavisinde önceliğin cerrahide olduğunu söyleyen Prof. Dr. Zeynep Alkan, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Baş boyun bölgesi için ışın tedavisi hastanın hayatında bir kez alabileceği bir yöntem. Dolayısıyla olası bir nüks durumuna karşı ışın tedavisini sonraya bırakmak gerekebiliyor. Çünkü bazı nüksler ikinci bir cerrahiye izin vermeyebiliyor.” Bugün baş boyun cerrahisinde hastanın durumuna göre farklı cerrahi yöntemler uyguladıklarını anlatan Prof. Dr. Alkan, sözlerine şöyle devam etti: “Tümör izin verdiği sürece gırtlağın içinden ulaşılabilecek kapalı cerrahiler uygulanıyor. Ancak Mehmet Bey’de olduğu gibi tümörün kıkırdağın içine girdiği vakalara açık cerrahi gündeme geliyor. Burada da gelişmeler var. Parsiyel cerrahilerle dokuda önemli olan dokuyu çıkardıktan sonra onarım. Ya bölgesel yamalar yapıyoruz ya da başka bölgelerden yamalar koyuyoruz. Böylece hasta yine konuşur ve yemek yiyebilecek halde ameliyattan çıkmış oluyor.”