hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Selam, ben şizofrenim ve tehlikesizim"

    Selam, ben şizofrenim ve tehlikesizim
    expand

    İngiltere'de şizofreni hastalarının tehlikeli oldukları yönündeki yanlış algıya meydan okuyan iki tanıtım filmi sinemalarda ve internet üzerinde gösterime girdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yapılan ankete göre, halkın üçte birinden fazlası şizofrenlerin tehlikeli olduğunu düşünüyor.

    Time to Change (Değişme Zamanı) adlı sivil toplum örgütünün desteğiyle çıkan filmler, akıl hastalığı hakkındaki önyargıları yıkmayı amaçlıyor.

    Schizo (Şizofren) adlı ilk film, bir korku filmi fragmanı stilinde, eleştirmenlerin "korkunç", "kan dondurucu" gibi yorumlarıyla başlıyor.

    Filmin sonunda ise sıradan görünüşlü, Stuart adındaki bir adam bir bardak çay yaparken ve hastalığı hakkında konuşurken görülüyor.

    "Selam. Eğer eli bıçaklı bir manyak bekliyorduysanız, sizi hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim" diyor.

    "Benim gibi akıl hastalığı teşhisi konmuş insanlar her gün ayrımcılığa uğruyor. Ben şanslıyım, çünkü arkadaşlarım ve ailem dolu dolu bir hayat yaşamam için bana yardımcı oluyorlar."

    İkinci film

    İkinci film, Kids' Party (Çocuklar Partisi)'nin alt başlığı: "Şizofren adam partideki çocukları korkutur."

    Ancak burada da izleyiciler Stuart'ın balonlardan yapılmış dev bir örümcekle çocukları eğlendirdiği, normal ve keyifli sahneler görüyor.

    Time to Change'in müdürü Sue Baker, "Her iki film de ayrımcılığa neden olduklarını fark etmeyen kamuoyunun ilgisini çekmeyi amaçlıyor." diyor.

    "Her dört kişiden birinde, hayatının bir döneminde, akıl hastalığı görülüyor. Bu herkesin başına gelebilir. Ayrımcılık insanların hayatını mahvediyor. Ama herkes tavrında bir değişiklik yapabilir."

    "Kendini kanıtlamak"

    Her iki filmde de oynayan Stuart Baker-Brow, kendisi gibi şizofren hastalarının basmakalıp şekillerde algılanamayacağını göstermek istediğini söylüyor.

    "Bu filmlerin yapımına yardımcı olmak, kendi hayatım üzerinde kontrolü ele geçirme yolculuğumun bir bölümünü oluşturdu." diyor.

    "Pes etmektense hayatımı değiştirmeye karar verdim. Bu yalnızca kendime değil etrafımdakilere de kendimi kanıtlayabilmem için gerekliydi. Şizofreniden hem fiziksel hem de zihinsel açıdan büyük ölçüde kurtulmanın mümkün olduğunu göstermek istiyordum."

    Anket

    Filmler, 2010 kişiyle yapılan bir anket çalışmasını izliyor.

    Anket, katılımcıların en az üçte birinin şizofreni hastalarının tehlikeli olduğunu düşündüğünü ortaya koyuyordu.

    Time to Change (Değişme Zamanı) adlı örgüt çalışanları, akıl hastalığından muzdarip bir kişi tarafından öldürülme ihtimalinin yıldırım çarpmasıyla ölüm ihtimali kadar düşük olduğunu söylüyor.

    Geçtiğimiz hafta açıklanan bazı veriler, akıl hastalarının işlediği cinayetlerin sayısında artış olduğunu gösteriyordu.

    Buna göre, İngiltere ve Galler Bölgesi'nde 1997 yılında 54 kişi akıl hastaları tarafından öldürülmüştü.

    Bu sayı, 2004 ve 2005 yıllarında 70'e yükseldi.

    Ancak bu cinayetlerin, ilaç tedavilerine devam etmeyen hastalar tarafından işlendiği belirtiliyor.

    Kaynak: BBC

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow